Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)

33. Bölüm: GAME OVER!

Bölüm Şarkısı: Esin İris- senin şarkın <3 <3

KEYİFLİ OKUMALAR GENÇLER...

''Sırlar domino taşları gibidir.

Biri yıkıldığında diğerleri peşinden gelir...

"NE?!" diye şaşkınlıkla soludum. İster istemez bir iki adım geriledim.
"Annen neden hiç Selim'i benimsemedi sence? Sonuçta Poyraz'ı bile sahiplendi. Poyraz, annesi babası katledilmiş bir çocukken onu bağrına bastı ama Selim hiç anne-baba nedir bilmezken onu dışladı! Esma Hanım da haklı, kim kocasının başkasından olan çocuğunu sahiplenir ki?!"
"Sus Onur!" diye bağırdım. Ağır gelmişti duyduklarım. Gözümdeki pembe gözlüğün tuzla buz olması canımı yakmıştı.
"Ne oldu? Acı mı çekiyorsun, yoksa ağır mı geldi söylediklerim? Baban, senin çok sevgili baban aşık olduğunu iddia ettiği yegane karısını, biriyle boynuzlamış! Annen, Selim'in babanın gayri meşru çocuğu olduğunu öğrendiğinde seni de alıp gitmek istemiş ama ne mümkün!"

"Sus, lütfen... " dedim. Bu ağırdı işte, çok ağırdı. Selim'in gerçekten benim abim olmasına harika bir şeydi ama babamın annemi aldatmış olması, bu çok ağırdı benim için.
"Sonra ne olmuş dersin, annen gidememiş tabi ki seni bırakıp! Ama babanla da barışmamış. Düşünsene annen öldürülene kadar tam dokuz yıl baban ona dokunamamış, annen dokundurtmamış kendine! Belki küçük kardeşlerinin olmama sebebi budur ha, ne dersin?"

"Sus diyorum sana, SUS!" diye bağırıp, iki elimle göğsünden ittim Onur'u.
"Gerçekler ağırdır güzelim, kaldıramazsın işte böyle! Unutma; sırlar domino taşları gibidir; biri açığa çıktığında diğerleri de peşi sıra gelir..." dedi, gözleri sinir fışkırırken.
Ben bir iki adım geri gidip sırtımı duvara yasladım. Bu öğrendiklerim çok ağırdı benim için ve dizlerim bile beni taşıyamazken duvarın dibine çöktüm.

"Yeter bu kadar Onur! Diyeceğini dedin zaten!" dedi Timuçin abi ve bana doğru gelmek üzere olan Onur'u durdurdu.
"Kendi kaşındı!" dedi.

Hırsla yerimden kalktım ve gözlerimi Onur'a diktim;
"Senden nefret ediyorum! Biliyor musun, iyi ki ihanete uğramışsın çünkü senin gibi biriyle evlenmektense Çakal Mustafa ile evlenmeyi tercih ederim!" dedim ve Onur'u yüzündeki hayal kırıklığı ile oracıkta bırakıp üst kata çıktım. Gördüğüm ilk odanın kapısını açıp içeri girdim ve kapıyı kilitledim.

Derin derin nefesler alarak kendime gelmeye çalıştım ama olmadı. Odanın içine yürüyüp yatağın kenarına oturdum. Yatağın yanındaki komodinin üzerinde içki ve yanında bardak vardı. Tereddüt etmeden şişenin kapağını açtım ve bardağa doldurdum. Bardağı kafama diktiğimde boğazımı yakarak mideme doğru yol aldı.

ONUR

"Abi bir sakin olsan keşke!" diye söylendi Timuçin. Ancak olamıyordum! Ne kadar zamandır salonun ortasında volta atıyorum, bilmesem de hala hızımı alabilmiş sayılmam.
Bana resmen Çakal ile evlenmenin benimle evlenmekten daha iyi olacağını söylemişti! O an ki yaşadığım hayal kırıklığını anlatamam bile...

Sinirle söylediğini az çok tahmin etsem de kalbime dokunmuştu lan dediği! Ben onu öylesine çok severken bana böyle şeyler söylemesi zoruma gitmişti. Belki Doğanay'ı sinirlendirmiştim ama bu kadarı da fazla gelmişti. Belki Selim'in abisi olduğunu daha düzgün bir üslup ile söyleyebilirdim ama beni kızdırmıştı ve bende kızınca karı gibi konuşuyordum!

Lanet olsun! Gitmesine iki üç gün kala yaptıklarıma bak! Bana karşı bir şeyler hissetmesini sağlamak yerine aramıza daha çok aşılması güç duvarlar örüyordum. Dün akşam beni dudağımdan öpmüş olması bile bir mucizeyken işleri tersine çevirmekte üstüme yoktu.
Ben tam bir salağım lan! Belki de ilk defa aşık olduğum için nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum ama böyle de davranılmaz ki bir kıza! Hangi kadına böyle sert davrandım, diye düşünüyorum ama sonuç sıfır! Tabi Doğanay dışında...
Damarıma basıyordu her defasında ve bende hep gaza geliyordum!