BÖLÜM ŞARKISI: Jehan Barbur - Kiminsin Be Adam! (aşırı melankolik bir şarkı ama dinlemeniz tavsiye edilir :) )
MULTİ: ONUR :) (çok tatliş değil mi bu adam ya :) )
''Bilmek, görmek ve anlamak...''
DOĞANAY
''Onur? Onur neredesin sen?'' diye evin içinde bağıran sesle uyandım. İnanın kim olduğunu bile merak etmiyorum, ben sadece uyumak istiyorum ya. Yastığımı kafama iyice bastırarak hem sesi hem de güneş ışığını izole etmeye çalıştım.
''Onur, sana ihtiyacım var! Onur evde olduğunu biliyorum,'' diyen kadın sesi iyice yaklaştığında oflayarak yatakta doğruldum. Üstüme baktığımda dün geceki halimle uyuduğumu fark ettim.
Dün geceki anılar hafızama dolduğunda Onur'un gizli kütüphanesinde uyuyakaldığımı ve onun beni taşıdığını hatırladım. Tekli koltuklardan birinin üzerinde dün gece Onur'un üzerinde olan ve sonradan çıkardığı ceket ve kravat vardı. Tuhaf olan ise dün giydiği gömleğinde tekli koltuğa resmen fırlatılmış olmasıydı bence. Ona hayal meyal sarıldığımı hatırlıyorum. Beraber mi uyumuştuk acaba..?
''Onur, acil diyorum ya! Hayat memat meselesi!'' diyen cırtlak ses iyice sinirlerimi bozduğundan hızla odadan çıktım. Kapımdaki tanımadığım korumaya sordum;
''Neler oluyor ya? Bu kadın ne diye bağırıyor böyle sabah sabah?'' derken esnememi zor tutarak gözlerimi ovuşturmak ile meşguldüm.
''Aslında Yasemin Hanım oluyor, her zaman ki gibi.'' dedi ve güldü koruma.
''Ah, Salih abi; Onur nerede acil yardım lazım bana!'' diyen sesle arkamı döndüm. Karşımda kumral, güzel ve yaklaşık bir altmış boylarında kucağında en fazla yedi aylık bir erkek çocuğu olan kadın vardı.
''Aa! Sen Doğanay'sın!'' diye nokta atışı yapan kadın ile kaşlarım derinden çatıldı. Hızlı adımlarla yanıma gelen kadın, sıkıca kucağında ki bebeği tutarken parmak uçlarında yükselip yanaklarımdan sulu sulu öptü. Ben mi ne yaptın? Şoktan olsa gerek, olduğum yerde dondum kaldım.
''Ben Yasemin canım, senin burada olduğunu unuttum bir an,'' dedi ve tokalaşmak için bana elini uzattı. Bir eline bir de adı Yasemin olan bu kadına kaşlarım hala çatıkken baktım.
Bu kadın Onur'un karısı mıydı? Ya da kucağında ki bebek Onur'un muydu yoksa? İçimi kaplayan derin sızıyla baş başa kaldım o an...
Yasemin elini tutmayacağımı sonunda anlayıp indirdi ve parmak uçlarında yükselerek arkamda kalan kaldığım odayı süzerek sordu;
''Onur bu odada mı?''
Sinir katsayım tavan yapmıştı! Allah aşkına, benim kaldığım odada Onur'un ne işi vardı ya?
''Bu odada sadece ben kalıyorum! Ne Onur'undan bahsediyorsun sen!'' diye parladığımda kucağındaki bebek huzursuzlaşmıştı. Bebeği pışpışlayıp sakinleştirdikten sonra bana döndü;
''Yatağın aşırı dağınık ve Onur'un eşyaları var odada böyle düşünmem gayet doğal, asıl senin kızman yanlış!'' dedi ve yan tarafımdaki koruma kıkırdamaya başladı. Korumaya sinirli olduğumu gösteren bir bakış attığımda, merdivenlerdeki ayak sesiyle Onur'un sesini duydum.
''Ne oluyor burada? Yasemin sen erken mi geldin?'' dedi ve kadına kucağındaki çocukla beraber sarıldı.
Kafamı başka tarafa çevirdim, aşıkların kavuşmasını bölmemeliydim değil mi ama? Sarılmaları bittiğinde Onur bebeği kendi kucağını aldı; pardon kendi bebeğini...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)
Teen FictionGüç #1; 26.07.2020 Güç #2; 01.07.2020 Güç #2 -> 04.06.2020 Güç #3 -> 20.05.2020 Klasik mafya hikayelerinden farklı; kötü adam, iyi kız klişelerinden uzak, kurgusu sağlam temellerle atılmış bir hikayeye hazır mısınız? Mafya camiasında büyümüş d...