Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)

FİNAL PART 1

Bölüm şarkısı: Yalın - Sesinde Aşk var

Multi: Hamile Doğanay :)

PART-1

2 yıl sonra;

DOĞANAY

Umberto Eco'nun çok sevdiğim bir sözü var; 'Mutlu insanın hikayesi olmaz!' diye. Ben bu söze tutunarak yaşadım yıllarca. Onur'dan önce mutlu olduğum zamanlar o kadar kısıtlı ki... ama Onur hayatıma girdikten sonra, gerçekten hayatıma girdikten sonra her şey bir bir düzelmeye başlamıştı. Ben Onur'la birlikte tüm duygularımı hat safhada yaşıyorum. Ağlayınca susmak bilmiyorum, güldüğümdeyse karnıma ağrılar girene kadar gülüyorum. Onur böyle bir adam işte. Zor adam, gri-mavi gözlü devim benim! Kendimi sevdiğim adamla keşfettim bundan daha güzeli var mı bu dünyada?

Tabi her zaman bu kadar güzel geçmedi yıllar, tıpkı şu an ki gibi. Gözlerim dolu dolu mermerdeki saksının içindeki kuru yaprakları temizliyorum. Neyi neden istediğini söylemeden bana baskı yapması beni gerçekten üzüyor ama bunu bir türlü anlamıyordu! Arkamdan şişkin karnıma sarılan güçlü kollarla irkildim. Onur'dan başkası değildi bu...

Kafasını boynuma gömüp kokumu içine çekti. Gözlerim istemsizce kapandığında ona direniyordum.
"Yapma... çek kollarını üstümden!" dedim. Beni duymazdan gelip boynuma ıslak bir öpücük kondurdu. Titrek bir nefes aldığımda hormonlarıma lanet ettim. Her defasında aynı şey oluyordu! Onur kulağıma fısıldadı;
"Sesinde aşk var bi ben duyuyorum, Kalbimde taşla yapamam biliyorum..."

Yüzümde oluşan saçma bir gülümseme ile kolları arasında sevdiğim adama döndüm.
"Çok pisliksin! Yalın'ın şarkı sözüyle kendini affettirebileceğini sanıyorsun!"
"Bence benim saza söze ihtiyacım yok güzelim, dokunuşlarım yeter!" diyen kocam arsızca göz kırptı. Elimi kaldırıp göğsüne yalandan bir yumruk attım.
"Ah, hayır! Seni affetmiyorum!" dedim ve kolları arasından çıkıp karnımı dikkatli bir şekilde tutarak köşedeki koltuğa oturdum.

Derin bir 'Of!' çeken kocam ellerini saçlarına daldırdı. Lanet olsun ki çok tatlı görünüyordu!
"Doğanay yapma böyle!" dediğindeyse kendime geldim. Ondan her defasında etkilendiğim için sinirim ve duygusallığım geçmişti ama inatçılığım hala yerindeydi.
"Ben bir şey yapmıyorum! Sadece oğlumuz olacağını öğrendiğinden beri adı 'Göktürk!' olsun diye tutturdun! Sanki hep bu anı bekliyormuş gibi... sanki kızımız olsa sevmeyecek gibi..." dedim. Son dediğimle birlikte Onur'a karşı olan kırgınlığımı açık etmiştim. Onur bana kaşlarını çatarak baktığında kafamı önüme eğdim.

Dizleri üzerine çöken Onur, ellerimi ellerinin arasına aldı ve öptü.
"Benden senden gelen her şeye razıyım hatun! Erkek veya kız ne fark eder?"
"Davranışların öyle demiyor ama... Sen böyle davranınca bir an küçüklüğüme döndüm. Babamın eski hali aklıma geldi. Benim adım neden Doğanay? Neden Ecem değil ya da neden Azra değil ha neden? Çünkü babam beni erkek bekliyordu. Çünkü annem doğumhanede beni doğururken babam çoktan kimliğimi çıkartmıştı..."
Onur ellerimi bırakıp daha yeni aktığını fark ettiğim gözyaşlarımı sildi.

"Güzelim... özür dilerim! Ben böyle hissedeceğini düşünemedim. Sadece..."
"Sadece ne Onur? Sadece ne söyle bana? Yoksa kafayı yiyeceğim!" dedim. Beklenti dolu gözlerimi bir an bile Onur'dan ayırmadım.

"Seni gördüğüm ilk an sana aşık olmuştum. Seni ilk öptüğümde seni bırakamayacağımı biliyordum ve ilk beraber uyuduğumuzda seninle evleneceğime dair yemin ettim! Ne olduysa o gece oldu zaten... Rüyamda gördüm seni... seni ve..." dedi ve ardından elini şiş karnıma koyduktan sonra devam etti;
"Seni ve oğlumuzu!"
Söylediğiyle neredeyse kalbim ağzımda atıyordu.
"O-oğlumuz?" diye sordum. Onur kafasını salladı ve gülümsedi.
"Oğlumuz..."
"Bu nasıl olur?" Diye sordum saçma bir şekilde.
"Bilmiyorum... ama işin garibi sen ona Göktürk diye sesleniyordun ve ben bu rüyadan hiç kopamadım. Şu an seninle rüya gibi hayat yaşarken oğlumuz olacak olması beni daha fazla mutlu etti. Rüyalarım gerçeğe dönüyordu ondan dolayı sürekli ağzım kulaklarımda ve Göktürk olsun diye direttim. Ama sen bebeğimizi karnında taşıyorsun, en büyük hak senin... istemiyorsan başka bir isim koyalım?" Diyen kocama hayranlıkla baktım. Bu sefer gözyaşlarımı kendi ellerimle sildim ve Onur'u ensesinden tutup kendime çektim. Dudaklarımı onun dudaklarıyla birleştirdim ve sıkıca öptüm.