26. Bölüm: ÇOK ÇİRKİNSİN!

14.3K 651 99
                                    

Bölüm Şarkısı: Sertab Erener- Açık adres (bölüm ile pek bağlantısı yok en azından şimdilik :) ama güzel parça :) )

Multi: Asi kızımız Doğanay

''Bahar ve Doğanay... İki ismi taşıyan tek kadın.''

DOĞANAY

"Ne saçmalıyorsun sen?!" diye bağırdım ve oturduğum koltuktan ayağa fırladım.
Tam karşıma geçti, onu omuzlarından ittim. Ayı gücü olduğundan sadece sendelemişti.

"Bir daha bana sakın Bahar deme! Duyuyor musun beni? SAKIN!"
"Doğanay, kendine gel!"
"Asıl sen kendine gelsen iyi olur!" diye bağırdım.
Angut herif ya! Bana sadece annem Bahar derdi ve ailemden başka kimse göbek adımın Bahar olduğunu bilmez. Annem ölünce de kimse bana Bahar demedi. Çünkü ben herkes için Doğanay iken annemin Bahar'ıydım.

Onur'un bunu sadece babamdan öğrenmiş olabileceği gerçeği yüzüme acı bir şekilde çarptı. Babamla gerçekten de geçmişte ne kadar yakınlarmış ki bunu ona söylemiş. Bu ayakkabı numarası değil ki araştırıp öğrensin!

Bir iki adımda aramızdaki mesafeyi kapattığında iki elimle göğsünü yumruklamaya başladım.
"Seni aşağılık herif! İnsanların zaaflarını kullanmak hoşuna mı gidiyor?!" dedim.
Evet, bu benim zaafımdı. Bir daha asla annemin bana Bahar ya da Bahar'ım dediğini duyamayacaktım.

"Angutsun, pisliksin sen! Ayılar arasında master yapmış AYI!" dedim ve hala yumruklamaya devam ediyordum.
İki elimi hızla yakaladı ve beni iki üç adım arkamda kalan duvara sürükledi.
Ellerimi iki yana açıp resmen duvara çivilemişti elleriyle.
"Bırak beni! Duymuyor musun? BIRAK!" dedim bağırarak.

"Sakinleş, dedim sana!" diye yüzüme tısladı. Vücudunu, vücuduma bastırdı ve beni kontrol altında tutmayı başardı. Ayı gücü var bu herifte! Parmağımı bile oynatamıyorum.
Kafasını bana eğip şu üsten bakışı yok mu beni deli ediyor!

Birbirinden nefret eden iki insandık. Onur'un tam olarak neden benden nefret ettiğini bilmesem de ya da kendiminkini...

Gözleri yüzümün her bir karesine odaklıyken kafamı biraz aşağıya eğdim ve dudaklarıyla karşılaştım. Vişne rengi, koyu ve etli dudaklarıyla. Bu adamın dudakları bile güzel...

Ortamdaki sessizliği Onur bozdu;
"Çok çirkinsin!"
Gözlerimi konuşurken hareket eden etli dudaklarından gözlerine çıkardım.
"Biliyorum, o yüzden bu çirkin kızla manitacılık rolü oynamamalısın!" dedim.

"Başka alternatifim yok!" dedi. Tek bana ihtiyacı varmış gibi davrandı.
"Git kendi sevgilini çağır!" dedim sitemkar bir şekilde.
"Kaç kere diyeceğim, sevgilim yok diye?!" dedi. Beni kendine inandırmak istiyordu. Ya da ben ona inanmak için an kovalıyordum.

"Git o zaman günlerdir yanına gittiğin kızlardan birini getir, çıkar karşılarına!"
Sonuçta kaç gündür yok ortalarda sevgilisi yoksa başka kızlarla olabilirdi!

"Hala kafandan uydurduklarına inanıyorsun!" dedi.
"Umurumda değil!" dedim gözlerimi gözlerinden ayırmadan
"Benim umurumda! Elinde fotoğraflar var o yüzden bir günlüğüne sevgilim olacaksın o kadar!"

"İstemezsem, zorla mı?" diye sordum.
"İsteyeceksin!" dedi net bir şekilde.
"Yok ya! Nasıl olacak?" diye onu tiye aldım. Ama onun bakışları dudaklarıma kaydı. Ardından yine gözleri gözlerimdeydi.
"Sana kendi hayatın hakkında bilmediğin ama bilmek isteyeceğin bir aile sırrını teklif ediyorum!" dedi nefesi yüzümü yalayıp geçerken. Hala aynı pozisyondaydık.

Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin