15. bölüm ~basın toplantısı~

238 17 2
                                    

    Bir saat içinde Yağmur ve Minhyuk geri dönmüşlerdi. Düşüncelerimde kesinlikle haklıydım. Yağmur beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.

"Elifcim!"

deyip öldün sen bakışları atarken sargılı ayağımı farketti.

"Elif ne oldu sana?"

telaşla yanıma gelip oturdu. Ohh be yırttım atardan!

"Bileğim burkuldu sadece önemli bir şey yok. Şu iki adam ayağa kalkmama izin vermedikleri için sizin randevunuzu mahvettim. Üzgünüm!".

"Randevu mu? Biz sadece yemek yemek için dışarı çıkmıştık yanlış anlamayın!"

Min hyuk'un ani çıkışıyla Yağmurun yüzü düştü. Bu erkekler hep aynı!

"Her neyse."

dedim konuyu değiştirmek için.

"Annemleri uyandırır mısın Yağmur? Kahvaltı hazır zaten.".

Yağmur yanımdan kalkınca bu sefer Yong Jonghyun'dan önce davranıp beni kucakladı.

"Hey! Ben çocuk değilim kendim yürüyebilirim."

Beni duymazdan gelip sandalyeye oturmama yardımcı oldu. İçerden bir puf getirip ayağımı uzatmam için yanıma koydu. Yan dururken yemek yemekten nefret ediyorum. Az sonra babamlar geldi yanımıza.

"Günaydın çocukl- Elif. Ayağına ne oldu?"

Annem telaşla yanıma oturdu.

"Önemli bir şey yok! Her zamanki sakarlığım."

dedim Jonghyun'a ve Yong'a yan bakış atıp. Halen daha bana baktıklarını görünce masadakileri gösterdim.

"Hadi oturun soğuyacak iyice!".

Herkes masaya oturunca mutlu bir şekilde kahvaltımızı yaptık. Çocuklar buradaki Türk marketinden aldığımız şeylere bayıldılar. Kahvaltı masasını Yağmur ve annem toplamaya kalkışınca bende yardım için ayağa kalktım.

"Saçon, ayağın iyileşene kadar oturur musun?"

Yağmur kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Benim geri adım atmadığımı görünce içeri seslendi.

"Yonghwa-sshi! Bir gelir misin?"

Yok artık! Beni Yong'a şikayet etmeyi mi düşünüyor? Yonghwa yanımıza gelince Yağmurdan önce annem ipleri eline aldı.

"Oğlum şu nişanlına söyle bizi rahat bıraksın!"

Sende mi anne? Yong 32 diş sırıtarak bana döndü. Hoşunamı gitti canım? Görürsün sen!

"O zaman Yong size yardım etsin!"

Yonghwa gözleri yerlerinden çıkmak üzere bir vaziyette bana döndü.

"Ben mi?!"

Sırıtarak başımı aşağı yukarı salladım.

"Aissh! Çocuklar sadece içeriye gidin olur mu?"

Annemin kesin sesiyle Yongun koluna girip salona yürüdüm. Koltuğa oturmama yardım edip yanıma oturdu. Bu sırada bir şeyden habersizdim: babamın bizi delip geçen gözlerinden!

"Şimdi düşünüyorumda çok yakışıyorsunuz çocuklar!"

Böyle söyleyip kahkaha atan babama Yongla beraber uzaylı görmüş gibi bakıyorduk. Kim yaptı söylesin çabuk? Babamın kafasına en az beş saksı atan kim?

Umduğum  ve bulduğumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin