Gözümü hastane odasında açmaya alışmaya başlıyordum. Gözlerimi araladığımı fark eden kişi ilk Yağmur oldu. Ardından herkesin başıma toplanmasını beklerken kimse gelmedi yanıma. Noluyor? Bunlarda bir hal var ama ne? Yong odaya girdiğinde sonunda herkes kafasını kaldırıp etrafına bakabilmişti. Dikkatimi çeken tek şey bakışlarını benden kaçırmalarıydı. Ortada benim bilmediğim neler dönüyordu? Yağmur ayağa kalkıp odadakilere seslendi.
"Onları yalnız bıraksak iyi olur."
Beraberinde herkesi toplayarak dışarı çıktı. Gözlerim sevgili kocama çevrilmişti. Neden yüzünden düşen bin parçaydı?
"yong ne oldu?"
ismini telaffuz edince gözlerime baktı. Hiçbir şey söylemeden gelip yanı başıma oturdu. Yatar pozisyondan çıkıp sırtımı başlığa dayadım. Ne söyleyeceğini bilemiyor gibiydi.
"Elif ben, şey, yani şey-"
"Yong artık söyler misin?"
gerçekten sinirlerimi zorluyordu.
"Elif hamilesin."
Duyduğum şeyle şok olmuştum. Gerçekten benim bir bebeğim mi olacak? Anne mi olacağım. Allahım bu çok güzel bir haber. Ama neden Yonghwa'nın yüzü gülmüyor? Yoksa bebeği...
"neden sevinmiyorsun? Yoksa istemiyor musun?"
gözlerini gözlerime dikti.
"tabiki istiyorum ama Elif çok hastasın. Tedavi olman gerekiyor ve bu zaman geçtikçe ağırlaşıyor. Preeklampsi(gebelik zehirlenmesi) geçiriyormuşsun. Bebeği ve seni kurtarmak için ilaç kullanılması gerekiyor ama kullanılacak ilaçlar hastalığını kötü etkileyebilir ve sen ölebilirsin."
Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Ben ölecek miydim? Ve bebeğimi öldürürsem yaşayacak mıydım? Yong yaşarmış gözlerini gözlerimden bir an olsun ayırmadan devam etti.
"Elif eğer onu dünyaya getirirsen sen öleceksin. O bebek büyüdükçe senin ömründen alıyor. Onu aldırmak zorundayız. Sen yaşamalısın, seni kaybedemem!"
gözlerimden yaşlar damlamaya başlamıştı. Benimle dalga geçiyor değil mi?
"Yong..."
nefesimi düzene sokmaya çalıştım.
"ben bebeğimden vazgeçmeyeceğim."
Yong ayağa kalkıp parmaklarını saçlarına geçirdi. Bir anda dönüp bağırmaya başladı.
"Neden anlamıyorsun? İste ya da isteme bizim seçimimiz senden yana!"
o sözlerini bitirdiğinde içeri hemşire girmişti.
"Hastamızı ameliyat için hazırlamaya geldim."
Söz konusu hasta ben miydim? Bana fikrimi sormadan bebeğimi benden koparacaklar mıydı?
"ben ameliyat olmayacağım!"
dedim bağırarak. Hemşire sanki bu duruma hep tanık oluyormuş gibi acıyarak bakıyordu bana. Oysa ki en nefret ettiğim şey insanların bana acıyarak bakmasıydı.
"lütfen yapmayın böyle bu sizin iyiliğinize!"
üzerime doğru gelince hemşireyi ittirmek zorunda kalmıştım.
"Hasta bakıcılar yardım edin lütfen."
Hemşirenin feryadına yetişen adamlar bana deli muamelesi yapıyordu. Yataktan kalkıp ayağa fırlamıştım bu sırada. Yong yanıma gelip beni tutmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umduğum ve bulduğum
FanficBazen hayatta hiç ummadığımız şeyler olur. Ama mutlaka olmasını istediğimiz şeylerde olur. Elif'in umduğu adam bulduğu gibi çıkmamışsa ya? Ya da henüz onu kendi düşünde bulamamışsa?