27. bölüm~omo Mike!~

298 15 11
                                    



      Valizden Sünger Bob tişörtümü alıp giydim. Kıyafet bazında yapacağım tek değişim bu. Benden daha fazlasını beklemesin Yong bey. Saçlarımı serbest bırakıp masadaki çantadan telefonumu aldım. Hem yemekten sonra bir gezintiye çıkarım hemde Yağmur'u ararım. Merdivenlerden seke seke aşağı inerken herkes bana deli gibi bakıyordu. Ne var bu kadar bakılacak anlamıyorum. Restoranta girince bizimkileri görmem pek zor olmadı. Hemen yanlarına koştum.

"Ooo çoktan başlamışsınız!".

"Hey bu ilk karşılaştığımız gün giydiğin-"

Min'in sözünü kestim direk.

"Evet, evet bu büyük ses getiren Sünger Bob tişörtüm."

dedim sırıtarak. Yong bir anda ayağa fırladı.

"Sana düzgün bir şeyler giymeni söylemiştim! Bu ne-".

"Bence kardeşimin bu hali o robot gibi hareket etmek zorunda kaldığı kıyafetli halinden daha güzel. Üstelik bu haliyle tam bir yaramaz kardeşe benziyor!"

Jung Shin'in bu savunmasına karşılık boynuna atladım. Uzun oğlan seni ne kadar sevdiğimi bir bilsen!

"Teşekkür ederim Jung Shin! Bu arada yemek-".

"Açık büfeden istediğin şeyi seçip gelebilirsin!"

Jonghyun sonunda benimle konuşmaya karar vermişti anlaşılan. Üstelik gamzeli yarim gülümsemişti bana.

"Peki öyleyse, birazdan görüşürüz!"

deyip açık büfeye ilerledim. Dur bir dakika! Ama bu yemekler... kusmamak için geriye dönmüştümki birisiyle çarpıştım. Ve onun aldığı yemekler üzerime döküldü ve tabi bende totomu yerle buluşturmuştum. Üzerimdekileri temizlemeye çalışırken bir el uzandı beni yerden kaldırdı. Aslında o dakika önemsediğim şey beni yerden kaldıranın kim olduğu değilde sünger bob tişörtümü kirleten ve bende acayip bir mide bulantısı yapan yemeklerdi. Bir peçete tişörtümün üzerinde belirince sinirle başımı kaldırdım.

"Ne yaptığını zanne-"

dünya durmayı unutmuş gibiydi o an. Etraftaki herkes yok olmuş karşımdaki adamla sadece ben var gibiydim.

"S-sen Mike A-angelosun!"

Kekelediğim için kendime içimden saydırdım. Çarpıştığım kişi Tayland yıldızı Mike D. Angelo'ydu. Kırk yıl düşünsem onunla bu şekilde karşılaşacağım aklıma gelmezdi. Kalbim depar atarken onun gözleri benim üzerimdeydi.

"İyi misin? Ben gerçekten çok üzgünüm.".

"Önemli değil. Benim hatamdı!"

dedim gülümseyerek.

"Kıyafetlerini istersen kuru temizlemeye gönderebilirim.".

"Aman boşver canım iki çitilesem geçer."

Elif kızım sen aklınımı yitirdin? Neler söylüyorsun yakışıklı çocuğa.

"A-anlamadım."

Ohh neyseki anlamamış. 32 diş gülümsedim.

"Hiç, hiçbir şey. Teşekkür ederim düşüncen için.".

"Önemli değil. Şey şimdi gitmem gerekiyor. Sonra tekrar görüşelim."

Başımı olumlu anlamda sallayıp gülümsedim o giderken. Başka bir el aniden kolumu kavrayınca mutluluğuma gölge düştü. Yong gözlerinden ateş saçarcasına bakıyordu.

Umduğum  ve bulduğumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin