22

5.9K 367 66
                                    

Merhabalar. Öncelikle oylarınız ve yorumlarınız için çok teşekkür ederimm, beğendiğinizi düşündükçe daha bir şevkle ve keyifle yazıyorum. Umarım siz de okurken en az benim kadar keyif alıyorsunuzdur.

Keyifli okumalar :)

***

Herşeyi anlattıktan sonra derin bir nefes aldım. George bütün bir gün Edmund ile odaya kapanmış, ertesi güne kadar görüşememiştik. Sabah kahvaltıdan hemen sonra ısrarlarımla atlarımıza binmiş, uzun bir süre ormanda dörtnala koşturmuştuk. Daha sonra atlarımızı serbest bırakmış, dere kenarına kadar yürümüştük.

George'un yüzünde endişe, sorgulama ve hafiften korku vardı. Ne düşündüğünü anlamak için bekledim.

"Yani, o saldırıyı kraliçenin yaptığını düşünüyorsun?" dedi yavaşça.

"Düşünmüyorum, o yaptı!"

"Aklım almıyor."

"O adamı kraliçenin odasından çıkarken gördüm George. Bu tesadüf mü sence?"

"Ama... kendi askerlerini nasıl öldürür? Bu düpedüz vatana ihanet!"

"Edmund'un yaptığına ne dersin?"

Dişlerini gıcırdattı. "Özellikle ondan böyle bir şey beklemezdim."

Durdum. "Bütün bunlar çok saçma! Ayrıca beni kraldan hamile kalıp tahta geçmeyi planlamakla suçladı!"

Neşesiz bir kahkaha attı. "Kralın korunduğunu bilmiyormuş gibi." diye mırıldandı. Olduğum yerde durdum. Anlamayarak yüzüne baktım.

"Kral... ne dedin?"

"Kral, kraliçeyle bile birlikte olurken korunuyor İsabel. Bir varis istemiyor. Kardeşini geçirecek ardından belli ki. Bunu bütün dünya biliyor. Sana özel değil yani. Kafana takma."

"Benimleyken..." durdum. Yüzüm kıpkırmızı kesilmişti. "Benimleyken korunmuyor."

"NE?"

Utançla yanan yüzümü ellerimle kapattım. George hemen ellerimi çekti ve sertçe yüzümü kaldırdı.

"Korunmuyor mu?"

Başımı hayır dercesine salladım. Gözleri hayretle büyüdü.

"Tanrılar aşkına! Ne planlıyor? Hamile kalmanı mı istiyor?"

"Bilmiyorum."

"İsabel, bu çok büyük bir şey! Adam kraliçeden değil senden bir varis istiyorsa, bu senin sandığın kadar basit bir flört durumu değil!"

"İyi de ne yapmaya çalışıyor olabilir ki?"

O an dehşet hissi bütün benliğimi sardı. Başımı salladım. "Hayır, hayır, hayır,hayır... Bu tam manasıyla saçmalık."

George omuzlarımı kavradı ve gözlerimin içine baktı. "Onunla konuşmalısın İsabel. Büyük, gerçekten çok büyük tehlikedesin."

Gözlerim korkuyla sonuna kadar açıldı. "Peki ya burası? Burada güvende miyim?"

Etrafına baktı. Omuzlarımdaki elleri şefkatle okşadı tenimi. "Kaleye dönsek iyi olur."

"Peki kalede güvende miyim?" dedim ısrarla gözlerime yaşlar dolarken.

"Evet. Kral çok doğru bir karar vermiş. Ama dikkatli olmalısın. Kalenin dışından biri seni görürse ve lordlardan birinin haberi olursa iç savaşa kadar gider."

Aklıma beni pencereden gören adam geldi. Korkuyla titredim. Bunu George'a söylemeye cesaret edemiyordum.

"Kral kraliçeden uzak duruyor. Saraya geldiğinden beridir bir kere bile odasına uğramadı."

Karanlık Kraliçe | Andarkan SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin