Merhaba arkadaşlar. Size çok kırılıyorum valla ya 300 kişi okuyor, 20 kişi beğeniyor, yorum da yapmıyorsunuz. Ne düşünüyorsunuz bilmek istiyorum. Lütfen oyunuzu ve yorumlarınızı esirgemeyin. Hepinizi öpüyorum, iyi eğlenceler :)
***"Evleneceğiz. Kraliçem olacaksın."
"NE?"
***
Hızla yerimden kalktım. "İyi de sen zaten evlisin." diye söylendim öfkeyle. Bu düşünce hala kötü hissetmeme neden oluyordu. Yüzünü buruşturdu.
"Öyleydim." diye homurdandı keyifsizce.
"Ne demek öyleydim?"
"Bir vatan hainiyle evli kalamam değil mi İsabel?"
"Arthur..." dedim soluksuz kalarak. "Ben kraliçe olamam."
"Nedenmiş?"
"Çünkü... ben, sadece bir nedimeyim!"
Elini şefkatle karnıma koydu. "Ve çocuğumuza hamilesin."
Dehşetle gözlerimi açtım. İşte bunu gerçekten beklemiyordum. Bu kadar yükseğe çıkmak... beni korkutuyordu.
"A..ama... insanlar ne der?"
"Sence insanlar benim umrumda mı? Ben kralım ve o insanlar bana uymak zorunda." dedi öfkeyle. Sonra gülümsedi ve elimi tuttu. "Sen mükemmel bir kraliçe olacaksın bebeğim."
"Estella ne olacak?" diye fısıldadım. Onun delici, buz mavisi gözlerini düşündüm.
"Estella, Novada Kralı Franklin ile anlaşma yapmış! Beni tahttan indirip kendisi mutlak güç olacaktı. Franklin'e de ülkemin insan ve yer altı kaynaklarını vaadesiz kullanma sözünü vermiş! Savaş stratejilerini benden gizli Franklin'e yolluyordu İsabel!" dedi çileden çıkarak. "Söylesene böyle bir kraliçeyi kim ister? Kocasının kellesini ve tahtını isteyen bir kadını kim ister?"
Kutsal Tanrılar aşkına! Bir kadın böyle bir antlaşma yapmaya nasıl cüret edebilirdi? Yaşadığım şokla ne diyeceğimi bilemeyerek öylece kalakaldım. Herşey o kadar hızlıydı ki! Arthur ise gözlerini yüzüme dikmiş, bir sevinç kırıntısı arıyordu. Ama bende safi dehşet vardı.
"Karım olmak istemiyor musun?"
Söylediği ani sözlerle irkildim. "Tabiki istiyorum! Ama kraliçe olmak..." gözlerine dehşetle baktım. "Beni korkutuyor." diye fısıldadım.
Yüzü iyice asıldı. "Sen bilirsin. Eninde sonunda evleneceğim değil mi? Belki bir prenses daha uygundur benim için."
İçimde tarifi imkansız bir acı baş gösterdi. Yüzüm bembeyaz olurken, başım dönmeye başladı. Arthur bendeki ani değişimi fark ederek yumuşadı.
"Özür dilerim. Şu sıralar çok bitkin düştüm İsabel. Bak, bu çocuğu ve seni istiyorum. Kendi çocuğunu piç konumuna mı koyacaksın? Kendini de bir fahişe olarak mı adlandıracaksın?"
Yüzüm bu sefer sarardı. "Herkes bir veliaht istemediğini düşünüyor."
"Öyleydi." dedi umursamaz bir tavırla omuz silkerek.
"Bunu sen istedin değil mi? Neden ben? Estella değil de neden ben?"
"Estella'dan bir çocuk mu? Hayır, hayır! O cadı ve kendini zeki sanan güzel kardeşinin tek derdi beni kafeslemekti. Ondan bir veliahdım olacağına ardımdan Edmund gelir daha iyi!" Sonra gözü bana kaydı ve görülebilir bir şekilde yumuşadı. "Ama sen, beni seviyorsun İsabel. Tahtımı ya da zenginliğimi değil sadece beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Kraliçe | Andarkan Serisi
Historical FictionGüç ve yükseliş hırsı ile karanlığa gömülen bir altın çağ masalı. Aşkı hiç tatmamış bir kral ve gözünü tahta dikmiş kadınlar. Her biri, tarihin tozlu sayfalarında rollerini kapmaya çalışıyorlar. Her biri kanlı elleriyle tahta sıkı sıkı yapışmış, bi...