Merhaba arkadaşlar. Bugün iki bölüm paylaştım. Uzun bir süre, on beş gün gibi belki daha az yeni bölüm gelmeyebilir. Bilginizle. İyi eğlenceler. Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen. Hepinize teşekkür ederim şimdiden :)
***
Yeniden yola çıktığımızda Edmund'a her şeyi anlattım. Önümüzde iki askerle diğerlerinden daha ileride gidiyorduk. Ona Victoria'nın bana söylediklerini anlattım önce. Bir şey anlamadı çünkü Tanrı Meneldur'u bilmiyordu. Ona kadim çağlardaki tanrıları ve tanrıçaları, Meneldur'un nasıl hapsedilişini anlattım. Kaşlarını çatmıştı.
"Tanrıça Shae'nin bütün bunlarla ilgisi ne?"
"Bu paravan bir din Edmund. Kadim çağlardan da önce her tanrının bir karısı varmış. Tanrıça Shae, diğer adıyla Karanlık Kraliçe, Tanrı Meneldur'un karısıymış. Zamanla karanlık kraliçe unutulmuş. O kadar eski zamanlar ki bu anlattıklarım, şu an çok az kişi biliyor bu tanrıları ve tanrıçaları."
"Nasıl unutuldu?"
"Bilmiyorum. O zamanlar çok tanrı ve tanrıça unutulmuş. Ya da aslında öyle varlıklar olmadığı iddia edilmiş ve yok olmuş. Ama Tanrıça Shae bir paravan görevi görüyor. Victoria karanlık tanrıyı değil, karanlık kraliçeyi anlatacak Arthur'a. Kim bilir hangi niteliklerle süsleyecek onu ve Arthur da ona inanacak. Belki de çoktan inandırdı. Zamanla insanlara bu dine yönelmeleri gerektiğini, bu dine inanmayanların kafir olduğunu iddia edecekler. Sence kaç kişi bu çağrıya uyar?"
"Bu çok hassas bir konu. Kimse kolay kolay kendi değerlerinden taviz vermez."
"Kafir ilan edilecekler. Kafirlere ne ceza verilir Edmund?"
"Kazığa bağlanıp, yakılırlar." diye mırıldandı yavaşça.
"Onların ruhları kime adanır?"
"İnanılması gerektiği söylenen tanrıya."
"Yani karanlık tanrıya adanacak ruhları."
Edmund sessizce etrafı izlemeye başladı. Bütün bu anlattıklarımı sindirmeye çalışıyor, neler olabileceğini düşünüyordu. Yüzünde anlam veremediğim bir duyguyla bana döndü. "Sen bütün bunları nereden biliyorsun?"
Omuz silktim. "Çok kitap okudum. Efsaneleri, mitleri, dinleri ve bütün felsefeleri okudum. Vermel Sarayı'nda Üstat Thomas Gunn'un küçük yardımcısıydım. Bu anlattıklarımı sadece üstatlar bilir Edmund."
"Sana bunları mı anlattı?"
"Hayır, yani evet. Aslında üstat olmak istiyordum. Kadınlar üstat olamazlar ama Üstat Thomas kadınların da erkekler kadar becerikli olduğunu düşünen ileri görüşlü bir adamdı. Seve seve beni eğitti. Sonra Avalera'da Üstat Jimmy Sandle'in peşinde koşturdum. O Üstat Thomas gibi değildi, onun gibi düşünmüyordu. Sonra kraliçenin de desteğiyle istemeyerek de olsa bir şeyler öğrenmeme yardımcı oldu."
"O da mı öldü?"
"Herkes gibi."
"Ve üstatlığa da küstün?"
"Küstüm denemez. Üstatlar evlenmez Edmund." diye mırıldandım. "Andarkan'da bildiğim kadarıyla bir üstat da yoktu zaten."
"Evet, bizde rahipler ve rahibeler var."
"Bu yüzden hiçbir şey bilmiyorsunuz."
Hayranlıkla yüzümü inceliyordu. "Sen gerçekten de inanılmaz bir kadınsın. Çok zeki ve çok yeteneklisin."
"Benim niceliklerimi övmek yerine bu konuda ne yapabiliriz onu düşünmeliyiz."
"Yani Victoria karanlık tanrının müridi." diye mırıldandı sakince.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Kraliçe | Andarkan Serisi
Ficción históricaGüç ve yükseliş hırsı ile karanlığa gömülen bir altın çağ masalı. Aşkı hiç tatmamış bir kral ve gözünü tahta dikmiş kadınlar. Her biri, tarihin tozlu sayfalarında rollerini kapmaya çalışıyorlar. Her biri kanlı elleriyle tahta sıkı sıkı yapışmış, bi...