''Benim Kim Olduğum Önemli Değil''

47.4K 2K 113
                                    

Merhaba :) Benim küçük ailem...nasılsınız diye yazmak bile zor şuan...Zor günlerden geçiyoruz hatta acılı günlerden...Dilerim her şey düzelir... hiç bir acı geçmese de acı düşen her yürek bir gün daha az acıyarak uyanır yeni güne...

Biliyorsunuz Kabadayı serisini üçledik. Poyrazoğlu hakkında biraz fikir sahibi olunması açısından ekliyorum bu kısa ama çok fazla anlamlı tanıtımı...İnşallah beğenir ve kısa da olsa yorumlarınızı benden esirgemezsiniz...tabii oylarınızı da :)

Sanırım kısa süre sonra birlikte olacağız Poyrazoğlu'yla...Keyifli okumalar...ve tabii ki medyaya koyduğum müzikle okumanız tavsiye edilir...Lütfen oy ve yorumlarınızı bekliyorum... :)



                                                                                    Poyrazoğlu

''Benim Kim Olduğum Önemli Değil..''

''Sevebileceklerim Dilsiz,

Dilimi Konuşanlarla Konuşacak Lakırdım Yok Benim...''

Cemil Meriç


Kendimi bildim bileli hep bir şeyler için savaşan bir adam oldum. Savaştım hatta dövüştüm... Adil olmayan hayat mıydı yoksa o hayattaki sikik insanlar mı hala arada düşünmüyor değilim? Derdim önce insan olmak,sonra adam olabilmekti hep. İnsanlığın eksikse hamurunda,adam olmak ne fayda verirdi ki sana?

Ne çok insan sureti vardı oysa ama sadece suretten ibaretti onlar. Onlar ki insanlığı sadece yemek,içmek ve sevişmekten ibaret olanlar.

Dostum diyebileceğim,sırtımı yaslayabileyeceğim sadece iki adam olması ne kadar komik gelse de ben onlara,onlar bana kan olmuştu. Aile olmak için kan bağı gerekmediğini çok önceleri biliyordum elbet ama bu iki can anlatmıştı bana kana değil yüreğe ihtiyaç olduğunu...

Karanlıktan hiç korkmadım çünkü yaşadıkça öğrendim ben , karanlık değildi korktuklarımız...

Bilememekti... Görememekti... Oradaki gerçekleri , yalanları....

Oysa bazen bilmemenin ne büyük nimet olduğunu ,görmemenin ne kadar anlamlı olduğunu öğrettiler bana...Acıtarak...kanatarak...

Sevdiğim kız dostum dediğim adamla evlenmiş, bir de oğulları olmuştu... Ben ölüm için gün sayarken... Ne demeliydim ?

İhanet miydi ?

Belki...

Hiç dönmeyeceğini bildiğiniz birini bekler miydiniz ?

Bende kızmadım,gücenmedim zaten Zeynep'e... sadece biraz kırıldım... Ben de değildim kırılan aslında onu içine alıp baş köşesine oturtan yüreğimdi kırılan... Ama dostlar sağolsun...baş tacıydı ikiside, bizim sevgiye hürmetimiz vardı üstelik...

''Kadir...''

Arkamı dönüp bakmak kolaydı. Kolaydı da bazen arkanızda kalanları uğurlamanın en güzel yolu onları oldukları yerde bırakmaktı. İleriye attım adımımı...bundan sonra hep olacağı gibi... Sadece son kez seslendim ona...

''Mutluluklar dilerim Zeynep....'' 

Gözlerim dolarken ,ciğerlerim isyan ediyordu. Ben hep Zeynep diye aldığım nefeslerle yaşamıştım. Ama yoktu kitabımda da, başkasının kadınını dilimden değil aklımdan geçirmek...

İlerlediğim yolda önce bir karartı sonrası daha fazlasına dönüştü. Kaç kişiydi önümü kesen...3'mü, 5' mi... Elimde olmadan dudaklarımda bir gülümseme belirdi.

''Bu kadar kolay olacağını zannetmiş olamazsın Poyrazoğlu ?'' 

Tek kaşımı kaldırıp baktım. Konuşan ibneye... Gülüşüm yayıldı yüzüme...Parmağımla burun kemerimi sıktım.

''Ne istiyorsun güzelim...?'' 

Önce kaşları çatıldı sonra şaşırdı. İleriye doğru attığı adımıyla saldırmaya hazırlandığı her halinden belli...yumruğunu kaldırdı o anda bir ses tüm sessizliği ,karanlığı böldü. Küçük bir gölgeyi takip eden bir küçük kadın belirdi tam ortamızda. Yanıma geldiğinde daha çok emin oldum. Ancak göğsüme kadar gelen bu küçük kadın kimdi ?

''Bana bak çam yarması çek elini müvekkilimin üstünden..Eğer ona parmağının ucuyla bile dokunursan yakarım seni...'' 

Başımı eğip ona baktım. Bu kadın benim avukatımdı öyle mi ?

Dudaklarıma az öncekinden daha anlamlı ve kesinlikle gerçek bir gülümseme yayıldı. Bu ufak tefek kız çocuğu beni bu adamlardan mı koruyordu ?Arkasını döndüğünde göz göze geldik. Başını yukarı kaldırması gerekmişti ama o kadar masumdu ki gözleri...

Masumiyet...

Sahi kalmış mıydı masum insanlar,kadınlar...?

Elini uzattı... küçücük elleriyle meydan okuyan bakışlarıyla.Bana bakarken elimi uzattım...

''Ben Ezo Yılmaz...''

Başımı salladım...Bir insan ancak bu kadar yakışırdı adına...

''Kadir Poyrazoğlu...''

Hiç tanımadığın bir insana bakarken hissettiğim bu yakınlık hissi beni korkutmalı mıydı? Tuhaf bir şekilde bakışlarında bulutları gördüm. Bulutlar gibi sakin,hüzünlü,umut doluydu...


Poyrazoğlu - Kabadayı Serisi (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin