Merhaba... Küçük ailem...nasılsınız? Şuan bu satırları yazdığım için çok çok utanıyorum ama yazmak zorundayım..inşallah sıkılmadan sonuna kadar okur ve beni anlarsınız...
Ben yazmayı çok seviyorum..düşünmeden,yüreğimle yazmayı...yüreğimden geçenlerle yazmayı...ama gel gör ki yazdıklarım eleştirilmiyor direk kalbimi parçalıyorlar ve ben kalbiyle yazan biri olarak yazamıyorum artık...
İncindiğim yerden bu kadar haince kırılınca elim gitmiyor yazmaya...Eşim ve kızlarımı etkilemeye başladı benim kırgınlığım... Hadsizliğe vardırılan yorumlar var...
Bir süre bu bölümler sonrası uzaklaşacağım buradan...Çünkü çok yara aldım... Ben ısrarla yüreğimle yazdığımı ve hadsiz yorum yapmayın dedikçe üzerime geliniyor ve artık kendimi tanıyamıyorum...
Yoruldum...Uzaklığım inşallah kısa sürer ama beni anlamanızı istiyorum en azından kırıklarını toplamalıyım kalbimin..
Derya yazdım mavisine aşık, dediler ki bir adamı kan tutar mı? Neden bu kadar küfür ediyor hatta sabah akşam bu adamın aşkını mı okuyacağız?
Toprak yazdım bu adamın aşkı aşk değil dediler,Yağmur'a hafif kadın dediler...Peki soruyorum size ben aşkla yazdığım her satıra rağmen kırdıkça,küfür yedikçe...' Vurun Abalıya' yı hak edecek ne yaptım?
Oy sınırı,yorum sınırı mı getirdim???...Sadece sevdim sizleri...balım dedim...kuzum dedim...canım dedim ve şimdi çok kırgınım çok... İnşallah beni seven bir avuç da olsa birileri varsa anlar ve en azından anlayış gösterir...
Bölüme gelecek olursak... Bu bölüm Ezo'nun ağzından ve onu okurken dilerim yine dikenler batırmazsınız kalbime...
Medyaya koyduğum şarkıyla okumanızı tavsiye ediyorum...Keyifli okumalar....
6.Bölüm
'' Kadir Poyrazoğlu...Sen Gerçek Olamayacak Kadar Güzelsin...''
''Bazı adamlar, incitmeden sevemezdi..
Kırardı, dökerdi, yangınlar bırakırdı arkalarında...Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi.''
Cemal Süreya
Bir adam düşünün,öyle bir adam ki kimisinin kendi kanından olanı sattığı,attığı bu zamanda sadece kardeşi gibi gördüğü için hayatını hiçe saysın...
Bir adam düşünün,kocaman cüssesi,buğulu ela gözlerinin ardına sakladığı yetim bir çocuk...
Bir adam düşünün,her şeye rağmen sevilmeyeceğini,sevilebilecek bir yürek olduğunu bilmesin...
Onu ilk görüşüm babamın peşine takılıp geldiğim gündü. İkinci görüşüm babasının cenazesindeydi. Babam gelme dese de dinletememiş ben o pembe şekerli küçük çocuğa gelmiştim. Kalabalıkta küçücük kalmıştı. Ağlamıyordu sadece izliyordu. Her insanın suratını,her gördüğü sureti ezberlercesine bakıyordu sadece.
'Geçti' desem geçer miydi ki tüm acıları...
'Geçti' desem geçer miydi babasızlığı...
Yanına gitmek istesem de gidemedim... Sonrası onu yıllarca göremedim... Yanına gidemesem de uzaktan izlemeye başladım. Evden tek başıma çıkabileceğim yaşa kadar şoförümüz Nazım amca ondan sonra her okul çıkışı o mahallede o sokakta onu izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poyrazoğlu - Kabadayı Serisi (3)
Romance"Mutluluğu sende bulan senindir, ötesi misafir..." "Yetime mi yetiyor lan gücünüz? Ben de Poyrazoğlu'ysam, ya ben kazıyacağım sizi bu dünyadan, ya da siz beni!" ****** "...