Merhabalar...
Geçen haftalarda bir okur demiş ki bulut mavisi diye bir şey yok. Gök mavi bulut beyazdır...Ve bir de emojisini koymuş..:)))))))
Cidden mi?
Ben bilmiyordum. Şimdiye kadar boşa yaşamışım...Beni aydınlattığın için teşekkür ederim. Yalnız söylemek isterim benim dünyamda her yer mavi üstelik bazen bulut mavisi bazen de elma mavisi... ;)
Medyaya eklediğim müzikle okumanızı tavsiye ediyor ve gidiyorum. Keyifli okumalar...
"Ne iş yaparsın sen dedi?
Hamalım ben dedim.
Nasıl yani dedi?
Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim..."
Sunay Akın
Severdik , bazen insanı bazen bir kediyi bazen bir ağacı illa ki severdik ama bir şeyleri... Zaten mühim olan da sevmek değil miydi? Neyi neden sevdiğinii düşünmeden sevebilmek. İnsan olmanın yolu insan olmanın doğasıydı sevmek. Kimi,nasıl ve neden sevdiğini düşünmeden sevebilmek...
Hayatta nedensiz sevdiklerimiz olurdu. İşte o nedensizlikten doğan sevgiler var ya o sevgiler bizi biz yapardı. Hesapla olmuyordu ya sevmek. Hani diyordu ya şair;
Kimi sevsem sensin...
Şimdi düşününce belki de kimi sevdiğinizin bile bir önemli olmuyordu... Eğer mesele sevmekse... Şimdilerde en sık kullanılan cümleler arasındaydı... Nasıl birini seversin? Nasıl olmasını istersin?
Anlamıyordum ki ben... Sevmenin boyu,posu kilosu mu olurdu? Sanki kilosuna para sayıyordun?
Üstelik sadece sevmek karşı cinse duyulan bir şeymiş gibi anlatılmıyor muydu işte o zamanlarda daha da çıldırıyordum.Oysa ben hiç tanımadığım annemden tut da adamlığı öğrendiğim babama bile aşıktım. Aşk sadece erkeğe,kadına duyulan bir şey olmamalıydı.
Aşk daha ben,sen gibi olmalıydı... Çünkü aşk,sevgi,sevda sadece sevgiliye duyulamayacak kadar ilâhiydi... Kapıda duran sevda adına ne desem az kalacak iki yiğide baktım.
Derya'm...
Mavilerindeki sonsuz aşkı her gördüğümde saygıyı iliklerime kadar hissettiğim canımdı.
Demir...
Namı değer Kara...
Yüreği güzel,gözü kara,masum delim benim...
Birden önümde zıplayan bir karartı gördüm. Başımı eğip baktığımda Naz'la göz göze geldim.
"Eniştem,eniştem az önce neler karıştırıyordunuz?"
Burnunu sıkıp saçlarını karıştırdım. Parmağıyla işaret edip yaklaşmamı istedi.
"Ne oldu bıcırık?"
"Enişte,evet mi?"
Anlamadığımdan kaşlarımı çattım. Parmağıyla kaşlarımı düzeltti.
"Eniştelerin hası,evet mi?"
Ezo çoktan Kara'nın yanına gitmiş yakasına yapıştı yapışacaktı. Hızla Naz'a döndüm.
"Eğer konu serçeyse ölümüne evet bıcırık. "
Gözleri parladı.Elinde telefonla koşarak yukarı çıktı.Kara ve Ezo'nun yanına damladım. Derya'm keyifle ikisinin çatışmasını izliyordu. Ah ben de keşke seyirci kalma hakkımı kullanabilseydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poyrazoğlu - Kabadayı Serisi (3)
Romance"Mutluluğu sende bulan senindir, ötesi misafir..." "Yetime mi yetiyor lan gücünüz? Ben de Poyrazoğlu'ysam, ya ben kazıyacağım sizi bu dünyadan, ya da siz beni!" ****** "...