23.Bölüm '' Kerem Gibi Yanmak...''

9.4K 704 40
                                    

İyi akşamlar...  Profilimde de yazdığım gibi size güzel sürprizlerim olacak inşallah 'Kabadayı' serisiyle ilgili... Sadece biraz zamana ihtiyacım var... Dilerim sizlerde benim kadar mutlu olursunuz... 

Medyaya eklediğim müzikle okumanızı tavsiye ediyorum...İyi okumalar...


23.Bölüm '' Kerem Gibi Yanmak...''


''Bilmezler Nasıl Aradık Birbirimizi...

Bilmezler Nasıl Sevdik...

İki Yitik Hasret

İki Yitik Can...''

Ahmet Arif

Ne diyordu Cahit Zarifoğlu;

'Bize sözlerimizden çok yüreğimizden anlayan gerek...'


Var mıydı böyle insanlar? Sadece bakarak konuştuğumuz, ağzımızı oynatmaya bile gerek duymadıklarımız. Onlar ki mesafelere kafa tutup ne kadar uzağımızda olursa olsunlar aslında yakınımızda olanlardan bile hatta nefesinin sıcaklığını hissettiklerimizden bile daha yakın olanlar...

''Kadir...''

Başımı çevirip bakmaya cesaretim yoktu onun bulut mavilerine. Nasıl bakardım? O beni ben olmadan bunca sene beklemiş,özlemiş ve hatta beni ben yokken sevmişken nasıl bakardım o mavilere?

Hakediyor muydum o mavileri sahi?

Sevgi hakedilen bir şey miydi?

Sadece sevdiklerimiz mi bizi hakedenler olurdu?

''Kadir... Ne olur izin ver gözlerine bakmama... Ben onlarsız nasıl yaşanır bilmiyorum?''

Şimdi bu demirle çevrilmiş dört duvar, pişmanlıklar ve suç kokan yerde bana anlamını sorgulatıyordu varlığımın ve hala beni mi görmek istiyordu? Yapma be serçe!

''Bakamam...''

Gözlerim onun gözlerindeydi...O bilmiyordu..ama ben onu daha ilk gördüğüm andan beri ondaydı. O düştüğü sokakta elinden tutup kaldırdığım ilk andan beri o benim serçemdi...ben de onun yuvası...

Bir anda dizlerinin üstüne çöküp elleri dizimde başını eğip mavileri ışıl ışıl bakmaya başladı. O kadar maviydi ki ve o kadar benim..Nasıl sessiz kalmaya devam ederdim?

''Bana bak dev, nazlanacaksan seni buradan çıkarıp eve attığımda yaparsın.Şimdi sırası değil. Bana başından anlatacaksın ne olduğunu. Hiçbir detayı atlamadan. Ve sabrımı sınama sayın dev,çünkü her an üstüne atlayabilirim.''

Kaşları burnuna inmişti. Mavileri kırmızıya dönmek üzereydi. Daha fazla kızdırmanın gereğii yoktu. Geri bas Kadir...

'' Şurada bir naz yaptırmadın serçem ... Bu arada Naz ne yaptı? Cengiz'in üzülmesini istemiyorum. Ona alıştıra alıştıra söyle olur mu serçem? Cengiz'in kardeşinin velayeti için resmi nikah işlemlerini hızlandırsak mı?''

Dudakları dümdüz oldu. Yanakları kızardı. İyi de ben ne demiştim ki?

''Sevgili biricik mi biricik devim... ''

Bu çok iyi değildi sanırım.Hiç bu kadar sevgi sözcüğünü bir cümlede kurmamıştı serçe ya hadi hayırlısı...

''Ben hernekadar senin tek seçeneğin olsam da babamdan istemen gerekiyor beni biliyorsun değil mi?''

Poyrazoğlu - Kabadayı Serisi (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin