Merhaba...küçük ailem...:)) Nasılsınız? İnşallah iyisinizdir ve çok çok daha iyi olursunuz...:)) Bölüme geçmeden yazdıklarımı okursanız çok mutlu olurum...
Aradan sonra tekrar yeni bölümle gelmek baya heyecan verici...Aslında siz bilmeseniz de ben her bölüm böyle oluyorum...Beğenecekler mi...olmuş mu...ya olmamışsa diye çıldırıyorum...
Desteğiniz için çok teşekkür ederim... Küçük bir ricada bulunabilir miyim? Kırılmayın ne olur?
Yazar kelimesi çok takıldığım bir kelime zira ben yazmayı çok seviyorum hatta aşığım ama bana yazar demeseniz...Çok utanıyorum gerçekten...evdekiler benimle dalga geçiyor sonra..:)
Nazım Hikmet...Cemal Süreya...Yaşar Kemaller varken be olsam olsam bir garip insan deryası olurum..bir garip Ebru olurum...Demem o ki sizin o bal yürekleriniz çok güzel,şüphem yok ama ben çok utanıyorum...
Bölüme gelecek olursak...Beni benden alan bir adam Kadir Poyrazoğlu...
Okuduğunuz her satır emek,her satır yürek işi...dilerim oylarınızı ve yorumlarınızı benden esirgemezsiniz...:)
Medyaya eklediğim şarkıyla okumanızı tavsiye ediyorum hem de şiddetle...Keyifli okumalar..:)))
7.Bölüm '' O Vahşi Beyaz At...''
''Sevmek Güzel Bir İnsanda Aşkı Aramak Değildir...
O Kişide Bilmediğin Bir Zamanın...
Beklemedik Bir Anında Kendini Bulmaktır...''
Dostoyevski
Ben hiçbir zaman kusursuzluğun,hatasızlığın peşine düşen bir adam olmadım. Hayatta ne düşüyorsa hakkıma razı geldim. Ne eksiklerine göz diktim benden fazlasını yaşayanların,ne de fazlalıklarına...
Öyle ya benim eksiğim başkasının fazlası olabiliyordu...İnsandık...nefis denen şeyden ibarettik de asla dedim içimden ne fazlası ne eksiği,verdiğine kanaat ettim. Ama...Allah'ım ama ilk kez, ilk kez bir şeyin fazlasını istiyorum senden...
Serçeyi...sadece onu bana nasip et...
Yatakta uyuyakalmış bu küçük kadının o kadar büyük bir yüreği, o kadar büyük bir sevdası vardı ki üstelik...
Hani bazıları derlerdi ya kadın korunmalı...kadın güçsüz diye halt etmişlerdi. Bu evrende güçlü olan ne varsa tek bir kadının bünyesindeydi.Tek bir kadın her şeydi, dünyaydı kadın...Ve ben erkeksem yanımda bu küçücük vücuduna inat kocaman yürekli kadınla erkektim...adamdım...
Avucumun içi değildi sıcacık olan artık...Yüreğim,ruhumdu ısınan...akan, bu bulutu çok mavilere... Neden serçe, neden önce gelmedin demek istedim ama dilim varmadı isyana... Nasıl isyan ederdim ki?
Nasıl derdim ki ben mi geç kaldım yoksa sen mi geç geldin diye?
Belki önce gelse o fazla kalacaktı yanıma,belki ben eksik kalacaktım ona, ama biliyordum ki artık Derya ve Demir kadar yetimliğimi, bu kadın almıştı benden. Artık benim de sevenim vardı hem de beni adam edecek bir küçük hatun...
Ömer beyle odaya geçtiğimiz an elime kapanmış af dilemişti. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken o gözleri yaşlı başını kaldırıp dizlerinin üstünde ağlamaya devam etmişti. Ağzından babamın adı döküldüğü an irkilmiştim. Ellerinden tutup kaldırıp oturttuğum koltuğun tam karşısına geçtim. Masadan bir bardak su doldurup ona uzattığımda hiç duraksamadan bir dikişte bitirdi suyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poyrazoğlu - Kabadayı Serisi (3)
Romance"Mutluluğu sende bulan senindir, ötesi misafir..." "Yetime mi yetiyor lan gücünüz? Ben de Poyrazoğlu'ysam, ya ben kazıyacağım sizi bu dünyadan, ya da siz beni!" ****** "...