24.Bölüm''Ne Muazzam Şey Seni Sevmek...''

8K 578 56
                                    


İyi akşamlar güzel ailem...yine ben :) İnşallah iyisinizdir... Geldik Kadir'le :) Bu bölümü normalde iki gün önce ekledim fakat sadece on kişi tarafından ulaşabildi o yüzden tekrar eklemek zorunda kaldım. Yorum yapanlardan da çok özür dilerim... 

Dilerim en kısa zamanda Kadir de kitap olacak ve inşallah kitap kokusuna bulanacak. Kesinlikle çok daha Kadir dolu sayfalarla hem de... Ve çılgın aşık Ezo...:)

Medyaya eklediğim müzikle okumanızı tavsiye ediyorum ve heyecanla yorumlarınızı bekliyorum... Keyifli okumalar...:)

24.Bölüm

'' Ne Muazzam Şey Seni Sevmek...''

''Ertesi Gün Sana Kavuşmayacağım İçin

Uyumadığım Geceler Var Benim...''

Cemal Süreya

Ellerimle yüzümü tutup pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Yollarda gezen insanlar vardı...Ağaçlar,kuşlar ve kocaman bir gökyüzü... Gökyüzü alabildiğine mavi...

Aklıma yine onun gözleri geldi... Sanki çıkıyormuş gibi...

Kah çocuk bakan elalarında yetim bir hüzün...

Kah aşık bir adam elalarıyla bakan, ait olduğum,olabileceğim tek erkek...hani derler ya 'sen benim diğer yarımsın'... Hep düşündüğüm ama aklımın almadığı bir şeydir bu.

Nasıl iki yarım bir eder?

Oysa ben daha onu ilk gördüğüm gün anlamıştım. O benim diğer yarım filan değildi. Çünkü ben yarım değildim ki... Ben tamdım...ama onun elalarını gördüğümde hissettiğim şey... Tam olduğumuz değildi.

Onun ben olduğuydu...

Biz yarım değildik. Birdik... Hayatta her zaman bir birle toplandığında iki etmiyordu... Ya da iki yarımın bir etmediği gibi. Bazen ne kadar toplarsan topla tek sonuç çıkıyordu...

' 1...'

''Lütfen sakin ol tamam mı kara?''

Derya'mın uyarısıyla dönüp yedi belaya baktım. Gözlerimi kıstım.

'' Sen ne dersen o bebişim...''

Derya'ma dönüp öpücük attı. Benimle göz göze gelince kahkaha atmaya başladı. Bu adamı şöyle bir güzel dövesim vardı ama kıyamıyordum çünkü o da benim gibi seviyordu Kadir'i...

'' Hiç öyle dövecekmiş bakma bana seni küçük şey. Onları ilk ben gördüm benimler...''

Dudağımı yana kıvırıp omzumu silktim.

'' Öncesinin ne önemi var ki önemli olan şuan.''

Kaşları çatıldı.

'' Kızarsam rekabetimiz pisleşir biliyorsun değil mi küçük cadı?''

Omzumu silkip devam ettim.

''Elinden geleni ardına koyma kara çocuk.''

Derya'm evin önüne arabayı park ederken kahkaha attı atışmamıza.

'' Kazanan kim belli ama izlemesi zevkli olacak.''

Arabadan indiğimiz anda evden bağırışmalar geldiğini farkettik. Derya'm hızla bahçe kapısından koşmaya başladı,arkasından Demir ve ben hızla eve doğru koştuk. İçeriye girdiğimizde iki adamı yere yatırmış bir maviş ve tombul sultan evire çevire dövüyorlardı. Merdivenlerin hemen yanında dizlerinin üstüne çökmüş bir kız çocuğunu ve ikizleri sarmış kollarına güzel ama hüzünlü bakışları olan bir kadın vardı.

Poyrazoğlu - Kabadayı Serisi (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin