19.Bölüm''Her Seven Değil Güzel Seven Adamdır...''

13.5K 965 72
                                    

Merhaba eksik kalıyor küçük ailem ama sizi o kadar çok özledim ki burnumun direği sızladı sizsizlikten... İyi ki varsınlarıma ne çok karışmışsınız ne çok yer etmişsiniz içimde,kalbimde...

Bölümü eklerken ellerim titredi heyecandan :) Dilerim beğenerek okursunuz :) Keyifli okumalar :)

19.Bölüm ''Her Seven Değil Güzel Seven Adamdır...''

''Kendine Gel! Seni Orada Bekliyorum...''

Özdemir Asaf


...Ezo'dan ...


Orada yerde yatıyordu. Canım desem eksik,aşk desem daha da eksikti kelimeler. O neydi sahi , benim için? Kadir yerde kanlar içindeydi ama ben kan revandım. Yıkık dökük...

Gitmeler azdı, haykırışlar eksik.

Ne demişti şair güzel sevmek lazım çok değil. Ben böyle güzel seven bir adam görmemiştim. Öyle güzeldi ki sevişi mi yoksa kendimi... Sahi güzel sevmek nasıl olurdu? Ambulans görevlileri tuttuğum elimi bıraktırmaya çalışınca bağırdım.

''Seni öldürürüm. O eli bırakmayacağım.''

Görevli biraz kızardı biraz sinirlendi. Kafasını iki yana sallayıp Kadir'i sedyeye yerleştirdi. Ambulansa girdiğimizde gözleri kapalı olsa da bana her baktığında doyamadığım ela gözlerini düşündüm. Her seven güzel sevmezdi. Nasıl severdi insan güzel?

Sevmek miydi güzel olan?

Sevilmek mi?

Eli sıcacıktı. Yüreği gibi. O öyle bir adamdı ki kendine ihanetine rağmen dostum dediği adamı bile kurtaracak kadar 'adamdı'... Kadir için kurulacak her cümle eksikti. Tamamlanmamış bir şiir gibiydi Kadir.Ambulansa beraber bindik. Gözleri açılmıyordu ve ben ölüyordum o elalar olmadan.

''Hanımefendi elini bırakmalısınız. Müdahale etmem lazım. Kan kaybediyor.''

Elini bırakmak istemiyordum. Sanki bırakırsam gidecekmiş gibiydi. Sanki elini bırakırsam kaybedecekmişim gibi.Elimi yavaşça çektim. Gözleri aralandı. Sesi kısık çıksa da konuştuğunu ben de duydum görevlide.

''O el bırakılmayacak serçe.''

Dudaklarımın kıvrılıp gülümsememi engelleyemedim. Bu deli adamı seviyordum.

''Çattık.''

Yanımızda duran görevliye baktım. Ah şimdi bu adamı dövmek vardı da olmazdı işte,sonuçta o da işini yapıyordu. Başımı boynuna yaslayıp kokusunu içime çektim.

''Huysuz devim benim. Yanındayım.''

Dudakları belli belirsiz kıvrıldı. Görevli damar yolu açıp kanamayı durdurdu. Hastaneye vardığımızda çoktan sedyeyle bekliyordu acildeki ekip. Hızla Kadir'i alıp ameliyathaneye götürdüler. O koridordan gidişini izlemek,hiçbir şey yapamamak beni öldürüyordu. Koridora çöktüm. Gözyaşlarımın ne zaman akmaya başladığını bilmiyordum. Omzumdaki elle başımı çevirdim. Gözleri mavi olan adam,benim güzel adamımın canlarından biriydi.

''O güçlüdür.''

Gözlerindeki maviler inanıyordu Kadir'e... Ben... Ben onu ilk gördüğüm günden beri inanıyor,seviyor ve ona yeniden aşık oluyordum her seferinde. 

Yeniden...

''Biliyorum ama,'' Dememe fırsat bırakmadı. 

Elini kaldırıp beni durdurdu.

Poyrazoğlu - Kabadayı Serisi (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin