Multi: Esil
Doruk, aramızdaki mesafeyi kapattı ve "Seni özledim,'' diyerek utanmadan sarıldı. Hemen geri çekilirken, "Benim için Elif diye biri yok artık. Hem herkes ikinci bir şansı hak eder. Hadi güzelim bana ikinci şans ver bu sefer seni üzmeyeyim,'' dedi. Geldim diye onu affettiğimi sanmış olmalıydı.
Ona ikinci şansı vereceğime kendimi kordondan denize atardım daha iyi. Kafamı çaktırmadan Uzel'e çevirdim. Kasılmış bir çene, çatılmış kaşlarla bana bakıyordu. Göz göze gelince kafamı Doruk'a çevirdim. Bir anda bir şey yaptı. Elimi tuttu. Diğer elini de belime doladı. Beni kendine çekti. Dudağıma yaklaşırken Doruk'u güçlü bir şekilde ittim.
Üzgünüm... Ben yapmasam Uzel daha kötüsünü yapacaktı. "Benden uzak dur. Seni Sev-mi-yo-rum," dedim son kelimeyi heceleyerek. Uzel'in tekrar oturduğunu görünce nefesimi seslice verdim. "Hayatında cidden başkasımı var?" dedi yüzsüz.
Belliki oyunumuza tam da inanmamıştı.
"Benden daha mı çok seviyorsun onu? Eskileri hatırla. Salıncakta seni salladığımı hatırla. Ne kadar mutluyduk." Eskileri hatırlatarak duygu sömürüsü yapıyordu. 'Dinleme onu Esil!' dedi sol yanım.
'Dinle Esil. Eskileri hatırla. Tekrar öyle olabilirsiniz,' diyerek düşüncelerimi bir çorba gibi karıştırdı sağ yanım.Ah. Şu iyimser ve saf yanım yok mu!
"Seni affetmem için tek bir sebep söyle bana," dedim. Söyleyemeyeceğinden fazlasıyla emindim. Tekrar ellerini belime yerleştirdi. "Çünkü seni herkesten, her şeyden daha çok seviyorum," dedi. Ellerini iterek uzaklaştım . "Beni sevseydin aldatmazdın Doruk. En yakınımla arkamdan iş çevirmezdin."
"Naz yapıyorsun Esil. Sende seni öpmemi istiyor ve eskisi gibi olmamız için deliriyorsun. Tıpkı benim gibi." Gelmeden bir şey mi kullanmıştı? Naz yapar gibi bir halimde yoktu. Bana doğru gelince geri adımladım. Tuhaf bakıyordu. Korktum, biraz daha geriledim.
Tam beni tutacaktı ki Uzel ondan önce beni tutup gerisine çekerken diğer eli ile de yumruğu Doruk'un gözünün tam üstüne geçirdi. "Bu ona baktığın içindi." Geriden onu izkerken o oldukça rahat görünüyordu.
Doruk'un ekini tutup geri kıvırdı. "Bu ona izinsiz dokunduğun için." Doruk acı içinde inleyip kıvranmaya başlamıştı. Uzel geri çekilip bir anda karnına tekmeyi geçirdi. "Bu da midesiz bir herif olduğun için."
Yanıma gelip beni baştan aşağı bir inceledi. İyiydim. Bir şey demeden bileğimi kavradı, kendisi ile beraber beni de sürükledi. Bileğimi tutan elinin kaskatı olduğunu hissediyordum. Sonlara doğru rahatlığı gitmiş fazla öfkelenmişti.
Doruk karşılık bile verememişti. Hızlı adımlar atıp ona yetişmeye çalışırken bir yandan da onu süzdüm. Cidden tek hasarlı yeri hızlı yumruk atan eliydi. Bileğimi tutan eli. Kızarmış ve- Eline bakarken taşa takılınca tuttu beni.
Transtan çıkmıştı sanki. Etrafına bakındı, bana baktı uzun uzun. Diğer elini elinin üstüne koydum. "Acıyor mu? Kıpkırmızı olmuş." Derin bir nefes alıp bakışlarını kaçırdı.
"...öpersen geçer." Pis fırsatçı. İyi ki bir şey yapmıştı he. Kolumu elinden çektiğimde yumruğunu sıkıp açarak elini kontrol etti. "Bir daha görüşme bu piçle. Kafası güzel gibiydi. Ben olmasam hiç iyi şeyler olmayacaktı."
Haklıydı. Üstüme üstüme yürürken tuhaf bakıyordu. Niyeti bozmuştu. Resmen beni öpmeye çalışmıştı. O da Doruk'un beni zorla öpme girişiminden bahsediyordu. "Sayende ondan artık nefrette etmiyorum. Acınası biri o. Muhtemelen Elif ile kavga ettiler, bana geldi. Bir de affedeceğimden o kadar emindiki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKTAN ÖTE
Teen Fiction*Sadece söz ver ve hayatın sana sözünü tutturmamak için kırk takla atışını seyret.* "Söz veriyorum..." Onlar çok zorlandılar. Aylarca uzak kaldılar kendi hataları yüzünden. Kendi hatalarından ders çıkardılar, artık uzak durmayacaklardı. İkiside uza...