MULTİMEDYA; ESİL'İN AĞLAMASI VE EL ELE TUTUŞMALARI
BÖLÜM ŞARKISI: MULTİTAP- BEN ANLARIM
OKUDUKTAN SONRA YORUM VE VOTE ATMAYI UNUTMAYIN MIZMIZ'LARIM. ❤♥❤♥❤♥❤♥
BU BÖLÜMÜ İKİ AYRI KISIM OLARAK YAYIMLAYACAĞIM.
57. BÖLÜMÜN İLK PARTI OLARAK DÜŞÜNÜN BU BÖLÜMÜ.
YAKINDA İKİNCİ BÖLÜMDE GELECEK. O da 57. Bölümün devamı niteliğinde olacak.
KESİT BÖLÜMÜN SONUNDA;)
İYİ,KEYİFLİ,GÜZEL OKUMALARRRR HERKESEEEEE♥
Uzel'e uyanmak güzeldi. Ona uyanacağını bilmek ise daha da güzeldi.
Yanağımda bir öpücük hissiyle uyandım. "Günaydın," diye mırıldandı Uzel. Günaydın bile diyemeden başımdaki ağrı devreye girdi. Yüzümü buruşturdum. "Ben hiç iyi değilim Uzel. Başım niye bu kadar ağrıyor benim?" Alnımdan öptü. "Dün baya içtin de ondan."
"Ne? Niye hiçbir şey hatırlamıyorum?"
"En son ne olduğunu hatırlıyorsun?" derken dudakları yüzümün her bir milimini ziyaret ediyordu. Bu beni mutlu eden hareketlerinden biriydi. Varlığını hissetmek güzeldi. Belleğimdeki kesik fotoğrafları bir araya getirip birleştirdiğimde kayıp birkaç anıyı buldum.
En son biraz kırık bir halde mekandan çıkmıştık. Uçurum kenarında bir yere gitmiştik. Sonra... Ah! Sonra öpüşmüştük. Ve ben o anda kırık olan her yerimden yapıştırılmıştım. Ah, birde beraber yıldızları izlemiştik. Bu kadar!
Sonra nasıl buraya geldim,neler oldu hiçbirini hatırlamıyordum. Gerisi gerçekten siyah bir uçurumu çağrıştırıyordu bana. "Ben nasıl bir sarhoştum? Canını çok sıktım mı?" Dudaklarını büzdü. Düşünür gibi bir ses çıkardı. "Biraz."
"Nasıl? N'aptım ki?"
"Çok bir şey değil ya. Sadece benimle arka koltukta sevişmek istedin. Yolun ortasında dans ettik. Beni öp diye bağırdın. Bana aşkını itiraf ettin. Seni giydirmeme ses çıkarmadın. Hayali kişiler gördün ve onlarla konuştun. Yine tamamen hayal ürünün olan gerçek kişilerle bir bağlantısı olmayan birkaç kızdan beni kıskandın. Böyle şeyler ya abartılacak bir şey yok yani."
"He iyi o zam- Ne yaptım ne yaptım?" Yanaklarıma oturan ateş topunu görmezden gelmek imkansızdı. Hızla doğrulup oturur pozisyona geçtim. "B-ben mi dedim onları?"
"Evet. Ha birde Melih'e sütyen takmışsın dedin. Dün neredeyse evden kovuluyorduk."
"Bittim ben! Bu sefer beni öldürecek. Döner bıçağıyla doğrayacak beni!"
"Bu sefer yorumsuzum," deyip topu bana attı. Ellerimle suratımı kapattım. "Ya o ben değildim. Çok utanıyorum Uzel." O da oturur pozisyona geçti benim gibi. Bileklerimden tutup ellerimi yüzümden çekti. Yaralı elime sımsıcak bir öpücük kondurdu.
"Sadece birazcık sarhoştun Esil. O kadar içmene izin vermemeliydim. Ama benimde kafamı toplamaya ihtiyacım vardı. Üzgünüm." Ne birazcık ama! "K-kustum mu peki?" Gözlerini devirdi. "Yine iğrenme mevzularına girmeyeceksin değil mi?"
"Of! Senin yerine ben iğreniyorum şu an kendimden."
"Yapma Esil. Sana daha kaç kez söylemem gerek senden iğrenmediğimi?" Ne vardı sanki o kadar içecek? Kahretsin ya! "B-başka bir şey yaptım mı?" Sanki başka bir şey yapılabilirdi de! "Tavanı zorla açtırıp dışarı seslendin. En kötüsüde neydi biliyor musun Esil?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKTAN ÖTE
Teen Fiction*Sadece söz ver ve hayatın sana sözünü tutturmamak için kırk takla atışını seyret.* "Söz veriyorum..." Onlar çok zorlandılar. Aylarca uzak kaldılar kendi hataları yüzünden. Kendi hatalarından ders çıkardılar, artık uzak durmayacaklardı. İkiside uza...