MULTİ: ESİL VE UZEL;)))ASLI GÜNGÖR- AŞK HER ŞEYE DEĞER
BÖLÜMÜN SONUNDA YENİ BÖLÜMDEN BİR KESİT OLACAK. HADİ İYİ OKUMALAR MIZMIZLARIM. SEVİLİYORSUNUZ😘
"Yıldızları izlemeyi seviyordum, en az onu sevdiğim kadar."
Açtığı koluna kafamı koymuş, yüzlerimiz gökyüzüne dönük şekilde yatarak yıldızları seyrediyorduk. Yıldızlar güzeldi. O daha da güzel. "Çok güzeller," dedim hayranlıkla. Bunu yıldızlara söylediğimden bir türlü emin olamayan iç sesimi azarladım. "Şuna baksana sanki bize göz kırpıyorlar."
"Onları izlemeyi seviyorsun."
"Hemde çok." Seni daha çok. Kafam neredeyse gitti gidecekti. Öpüşmemizden sonra serinlemek için içki içmiştim. Uzel ise kafasını toplamak için. O benim gibi durmuyordu. Daha sağlam gözüyordu ama benim başım dönmeye,midem bulanmaya başlayalı birkaç dakika oluyordu.
"Başka neyi seviyorsun?"
"Seni," diye yanıtladım tek nefeste. Yüzünün bana döndüğünü sol profilimde oluşan gölgeyle hissettiğimde kafamı yan çevirip yüzüne baktım. "Hobi olarak?" diye düzeltti sorusunu. "Ben her türlü seviyorum seni. Hobi,fobi,kobi,favori. Ne dersen de." Güldü.
"Sarhoş mu oluyorsun sen?" diye sordu karşısında minik bir kız çocuğu varmış gibi. Yüzümü buruşturdum. "İçmek var sarhoş olmak yok! Asla!"
"Beni cidden çok mu seviyorsun? Her şeyden vazgeçebilecek kadar mı?" Tamam. Sarhoşuz falan dedik ama o kadar da değil. Ağzımdan laf alamayacaktı beyefendi. "Atla de. Gözümü kırpmam atlarım şu uçurumdan. Ha yükseklik korkum var bu arada."
Aferin Esil! Hiç belli etmedin! Bravo!
Kahkaha attı. Bu, ağzımdan kaçırdığım itirafa değmişti. "İyice sarhoş olmaya başladın sen."
"Sende mi oldun yoksa?"
"Bu gecelik bir ayyaş yeter bize." Ayyaş dediği ben miydim? Ah,o değilde ayyaş derkenki yüz ifadesi ne güzeldi öyle. Kalbimi eritmişti yine. Bir yıldızın kaydığını görünce "Dilek tut!" diye bağırdım. Yıldızlar benim kalbimde kayıyordu da haberi yoktu kimsenin. Kırkırtıya benzer bir ses çıkardı. "Sen tuttun mu?"
"Tabii tuttum."
"Ne tuttun?"
"Senin hep yanımda kalmanı. Diğer kızları görmeyip sadece bana dokunmanı diledim." Dudağını ısırdı muzip bir tavırla. "Görmüyorumki zaten. Tek sen varsın, görmüyor musun?" Öyle miydi? Ne zamandır? "Sen ne tuttun peki?" diye sordum merakla.
"Tutmadım," dediğinde büyük bir hayal kırıklığı ile dudaklarımı sarkıttım. "Niyeki?" Yattığı yerden bana yastık yaptığı kolunuda kurtarıp doğruldu. Ben hala uzanmış yatıyordum. "Çünkü yıldız kaymadı Esil. Sarhoş olduğun için öyle geldi sana. O senin gözünün önünden geçen yüzlerce şimşekten sadece bir tanesiydi."
Ben kahkaha atarken beni dikizliyordu. "Seni öpmek istiyorum ama sarhoş halinden yararlanmak istemiyorum."
"Yararlan benden!" dedim kahkalarım arasında. Gözlerinden geçen anlık bir şaşkınlıktan sonra "Hey Allah'ım ya!" dedi bana eşlik ederken. Elimden tutup kaldırdı beni. "Ben şunları arabaya koyarken uslu uslu bekle beni olur mu mızmız?"
Kafamı salladım hızlıca. "Gözün arkada kalmasın." Kadehleri eline alıp bagaja doğru gittiğinde yerdeki şişeyi alıp diktim kafama. Uzel hemen elimden şişeyi aldı. "N'apıyorsun sen?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKTAN ÖTE
Jugendliteratur*Sadece söz ver ve hayatın sana sözünü tutturmamak için kırk takla atışını seyret.* "Söz veriyorum..." Onlar çok zorlandılar. Aylarca uzak kaldılar kendi hataları yüzünden. Kendi hatalarından ders çıkardılar, artık uzak durmayacaklardı. İkiside uza...