AŞKTAN ÖTE

60. Bölüm: Undan kız

BÖLÜM ŞARKISI: NİL KARAİBRAHİMGİL-KEK

Uzel ile Melih'in evine girer girmez tanıdık sima hızla Uzel'in kucağına atladı. "Uzel! Çoyk öyzledim seniy!" Yaaa ama konuşması hâlâ aynı şirinlikteydi. Yine gel beni ısır diyordu resmen. Şirin, Demir ve Duru dün Uzel'in doğum gününe yetişmişlerdi.

Yanlarında Duru da geldiği için biraz şaşırmıştım ama Demir bunu bana açıklayacağını söyleyip gitti. Uzel ile uçurumdan döndüğümüzde görmüştük Demir'leri. Ama çok fazla konuşamadık. "Daha dün görüştük ya güzellik?" Uzel'in yanağına kocaman bir öpücük bıraktı.

"Beyn seniy hemeyn özlüyoyum." Hemen özlediği belliydi çünkü Melih'in evine kadar gelmişti. "Kiminle geldin sen buraya?"

"Beyen gıcığı ile."

"Hişşt," diye uyardı Uzel. Benimse Şirin'e olan sevgim artmıştı bu cümle ile. Minicik çocuk bile görmüştü kızın gerçek yüzünü. Bir Uzel görmemekte ısrar ediyordu. Bakışları bana döndü. "Seyn haya bunuy mu seviyoysun?" Ah be Şirin'cim o günden bu güne neler değişti bir bilsen.

"Hâlâ ve hep." Gülümseyerek Uzel'e baktığında o da bana bakıyordu. "Ama-"

"Ama en çok seni," diye düzeltti Uzel. "Afeyin!" İkimizde gülerken Şirin'i kucağından bıraktı ve basamakları çıkarak odaya ilerledi. Odada ona aldığım siyah gitarı görünce ne tepki verecekti acaba? Aşağı inerken merakla suratını inceliyordum.

Merdivenlere biter bitmez sımsıkı sarıldı bana. ''Teşekkür ederim." Ondan bunu duymaya pek alışık değildim. Genelde ben kullanırdım. "Beğendin mi gerçekten?"

"Eski gitarım diğer evde kalmıştı ve bu gerçekten çok iyi oldu." Gülümseyerek yanaklarıkdan öptü. "Çalarsın artık ban-" dememe kalmadan Şirin "Uzel!" diye seslenmeye başladı."Efendim Şirin?" Uzel koltuğa oturduğunda ben ve Şirin onu takip ettik.

Ben yanına otururken Şirin dizlerinin üzerine oturdu. "Muytfakta bir şeyler yapayım mı? Noyluy! Noyluy! Noyluy!" Uzel kahkaha atıp Şirin'in yanağını kocaman öptü. "Sen istersen neden olmasın."

"O gelmesiyn ama!" Kaşlarımı çatarak Şirin'e baktığımda bana dilini çıkardı. Uzel gözlerimin içine bakarak Şirin'in kulağına bir şey dedi. "İyiy! O da gelsiyn o zamayn." Ne demişti? Merakla ikisine baktım. "Ne dedin ona?"

"Söyyeme!" Uzel, Şirin'in ikazına uyarak 'Söylemem,' dercesine ellerini havaya kaldırdı. "Ne yapalım Şirin'cim? Ne istersin?"

"Kuyabiye yapayım! Ama kocamayn olsuyn!" İkisinin konuşmasına girerek "Uzel ondan önce ben bir telefonumu şarja taksam? Siz başlayın."

"Benim odamda pirizde olması gerek. Gelirken benim telefonumuda şarjdan alıp getirsene."

"Tamam,getiririm." Merdivenleri tırmandım. Uzel'in odasına girdiğimde beklenmedik bir sürprizle karşılaştım. Beren salağı Uzel'in yatağında uzanmış ona aldığım gitarı çalmaya çalışıyordu. "Ne işin var senin bu odada?" dedim sertçe. Gitarı elinden alıp usulca duvara yasladım.

"Kalk çabuk!"

Beni sinir eden gülümsemesiyle yataktan kalktı. "Niye? Burası sizin özeliniz mi?"

"Evet," dedim adımlarımı ona yöneltirken. "Ve seni burada istemiyorum."

"Yalnız tatlım burası senin değil, Melih'in evi."

"Ve sevgilimin odası," diye eklediğimde bana sinirle baktı. "Sen onun pardon bizim yatağımızda yatamazsın. Çık şuradan." Beren sinir olmuş bir ifadesiyle kapıyı çarparak çıktığında Uzel'in telofonuna uzandım. Sarjdan çıkarıp kendi telefonumu sarja taktım.