73. Bölüm: Son kezmiş gibi

178 13 5
                                    

-AŞK ONUN İÇİN ONDAN VAZGEÇMEK DEĞİLDİ. ONUN İÇİN KENDİNDEN VAZGEÇEBİLMEKTİ GEREKTİĞİNDE-

VİDEO: GRİPİN~SEN GİDİYORSUN (BÖLÜM BOYUNCA DİNLEMENİZ ŞİDDETLE TAVSİYE OLUNUR! ☺)

MULTİ: Gif (Kesinlikle bakın derim☺)

Genç kız buraya girdiği gibi kolay çıkamayacağını tahmin edebiliyordu ama hiçbir şey tahminlerindeki kadar masum kalmayacaktı.

O da öyle.

"Bırakın! Bırak beni!" Kolundan tutan adamın kızı bırakmaya niyeti yoktu. Çünkü bıraksa Patron'unun düşünmeden kafasına sıkacağından emindi. Adam, kızı sertçe yere fırlatırken kızcağızın gözleri dizlerinin acısını umursamaksızın Uzel'i arıyordu. Neredeydi o? "Uzel nerede?" diye sorduğunda adamlardan biri "Cehennemde," diye mırıldandı. Esil,sadece beş dakikada herkesin başını şişirmişti. Ve garip olan söylediği tek şey 'Uzel nerede?' ydi. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

"Şuna biri çocuğu göstersin. Yoksa susmayacak." Başka bir adam Esil'i yerden kaldırıp itekleyerek bir duvarın arkasındaki bölmeye getirdiğinde buranın az önceki yerden çok daha büyük olduğunu fark etti. Merdivenlerle üst kata bağlanıyordu. Gözüne çarpan kişiyle koşarak ona doğru ilerlemeye başladı. "Uzel!" Niye gözleri kapalıydı? Niye lanet olası zincirler bileklerine dolanmıştı? Canı yanıyor muydu? Ne zamandır bu haldeydi?

Ellerini suratına koyup şefkatle okşadı. "Uzel,ne olursun aç gözlerini. Aç gözlerini lütfen." Uzel'in gözleri usul usul aralanırken sevdiği kızı karşısında görünce şaşkınlıkla baktı. "Esil?" Etrafına göz attığında şaşkınlığı yerini endişeye bıraktı. Sevdiği kız peşinden böyle izbe bir yere düşünmeden gelmişti. Başına ya bir şey gelirse?

"Esil git," derken sesi o kadar cılızdıki Esil daha önce onu böyle görmediğine emindi. Onu ne kadar dövmüşlerdi böyle? Esil dayanamayıp sımsıkı sarıldı Uzel'e. "B-bak ayak ucu kuralınada uyuyorum. İstediğin gibi sarılıyorum sana. Geri çekilmekte yok tamam mı?" Uzel o an kollarını etrafına sarmak istedi ama kollarının yukarıdan zincirle bağlı olduğunu unutmuştu.

"Çok seviyorum seni," diye fısıldadı Esil. "Yeter bu kadar!" sesiyle bile ondan ayrılmayacaktı ama onu buraya getiren adam kolundan tutup zorla Uzel'den uzaklaştırdı genç kızı. "Dokunma!" diye bağırdı Uzel. Adam alayla güldü ve kızı çekiştirerek Uzel'den uzağa götürdü. Hâlâ Uzel'i görebilmesine sevinsede onun canınının yandığını bilmek kötü hissettiriyordu.

"Patron birazdan gelir."

"Orosbu çocuğu," diye söylenen Uzel'in sesiyle "Faruk!" diye seslendi adam. İçeriden bir adam gelip Esil'i tutarken seslenen adamda Uzel'e ilerledi ve suratına sertçe yumruk attı. Esil çığlık atarak Uzel'e gitmeye çalıştı ama Faruk denen adam buna engel oldu. "Bırak onu! Canı çok yanmış zaten bırak!" Adam İğrenç kahkahasını koyverip karnına bir yumruk daha attığında Uzel'in öksürerek iki büklüm olmasını izledi.

Esil,bağırıp çağırarak adamı durduramayacağını anladığında çevik bir hamleyle onu tutan adamın karın boşluğuna dirsek geçirdi. Adam can havliyle kızı bırakırken iki büklüm oldu. Esil bundan faydalanıp uzun çizmesinin -Allah'tan uzun çizme giymeyi akıl edebilmişti- içine gizlediği silahı çıkarıp hızlı adımlarla ortaya ilerledi. Yan durarak hem Faruk denen adamı hem de Uzel'e vuranı göz hapsine almış oldu.

Uzel'in yanındaki adam Esil'e çaktırmadan silahına uzandığında Uzel tarafından sert bir tekmeyle engellendi. "Lan!" dedi adam. "Ayaklarını bağlamadık mı biz bunun?" Anlaşılan herkes bu ayrıntıyı atlamıştı.  "Ona vuran elin hangisiydi?" Esil ikisinede dikkat etmekte zorlanıyordu ama kafasında her şeyi planlamıştı bile. Silahın içinde tek bir kurşun vardı. O kurşun kötü bir arbede yaşandığı akşam kovalamacada Uzel'in vurulduğu kurşundu.

AŞKTAN ÖTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin