Dükkanların olmadığı dar, boş bir sokakta bizi bekleyen kutlamayı yapmayı planladığımız yere doğru sohbet ederek ilerliyorduk. Üçümüzün de aşırıya kaçmayı düşündüğü bu kutlamayı erteleyeceğimiz kimin aklına gelebilirdi.
Ateş tuğlalarıyla örülü, üzerinden yeşil sarmaşıkların sarktığı bir üst geçidin altına bağlanan dar yolda ilerlerken fısıltı şeklinde konuşmalar kulağımıza gelmeye başladı.
"Bence bu yoldan gitmeliyiz."
"Yoo, şu işaretleri görmüyor musun seni marul kafalı." Seslerin geldiği yere doğru merakla ilerlemeye başladık.
Az önce duyduğumuz iki sesten daha farklı bir ses "Birbirinize böyle hitap etmemeniz gerektiğini size kaç defa söylemem gerekiyor." Dediğinde yürüdüğümüz dar alanda neredeyse seslerin geldiği yere varmıştık.
Dördünce başka bir ses "Sessiz olun şimdi birileri bizi duyacak." Dediğinde dar yolda sola dönerek daha geniş bir alana, seslerin geldiği yere ulaştık. Son konuşmayı yapan ses yanında bulunan diğer dört oyuncunun etrafından dönerek "Al işte olayımıza bak! Kardeşim bin defa dedik size, sessizce durun diye. Gel gör ki bir görevi yapmak için şimdi şu önümüzde duran üç fasulye sırığını yere sermemiz gerekecek. Sadece bu da değil şehirde ki bütün oyuncularda bizim burada olduğumuzu öğrenmiş olacaklar." Şaşkınlıkla karşımızda duran beş küçük oyuncuya bakıyorduk. Diğerlerinin etrafında dönerken hiç susmadan konuşan siyah takım zırhlı oyuncu bizi tam karşına aldığı sırada kendi boyutlarına göre gri ışıldayan saldırı itemi olan baltasını elinde bir tur çevirip bize doğru uzattı ve "Şunları yere sermekte sorun yaşamayacağımızı düşünmüyorum. Yine de görevi tamamlamamız artık zor olacak. Bunlardan kurtulur kurtulmaz geldiğimiz yoldan bu karmaşık şehri terk ediyoruz." Dedi.
İri cüssesi olan Age "Oğlum şunların boylarına bakın." Dedi. Karşımızdaki oyunculardan üçü elinde tuttuğu parıldayan gri baltalarını hafifçe gülümseyip 'Tıhı' diye algıladığım bir ses çıkararak kavradıkları ellerinde döndürüyordu.
Elenia "Cüceler!" diye ekledi. Sonunda görmeyi arzuladığım başka bir ırk ile karşı karşıyaydım. Aslında bu karşılaşma bildiğim kadarıyla Irk Online'da ki ilk ırk karşılaşması olabilirdi.
Alışık olmadığım bir heyecan yaşıyordum "İyi de bu kadar korunaklı bir yere nasıl gelmiş olabilirler?" Diye bizimkilere hitaben konuştum. Cücelerin arasında görünüş olarak da yarım akıllı duran bir tanesi lafa daldı. Sınıfı suikastçı olan Lorin isimli cücenin siyah, uzun, kıvırcık saç ve sakalları giydiği miğferinden rahatlıkla görünüyordu. Onlara baktığımda hepsinin saç ve sakalı aynı tip ve uzunluklarda sadece farklı renklerdeydi.
"Lağımlarınız, pekte korunaklı olduğunu düşünmüyoruz." Dedi. İsminin yanındaki mavi bir kutucuğun içerisinde sarı renkli yazan 'P' harfinden liderleri olduğunu anladığımız kızıl renkli saç ve sakalları olan savaşçı Dorin "Seni salak! Nasıl bir planla kaçacağımızı da tam olarak anlat bari de buradan ölülerimiz çıksın." Dedi. Lorin konuşmak için ağzını açtığı sırada, Merin isimli üzerinde beyaz bir takım zırhı, açık gri kalkanın ortasında siyah bir kraliyet tacı ve büyü yapmasına yarayan gri bir gürzü olan şaman sırtına sertçe vurdu. Hafifçe öne eğildikten sonra tekrar doğrulan Lorin elini ağzına götürerek "Öhöm, öhöm, neyse o halde hadi savaşalım." Dedi.
Siyah takım zırhının omuzluklarında ufak dikenleri bulunan ve gri parıldayan bir kılıcı olan savaşçı sınıfı Milrin isimli cüce tüm konuşmalar sırasında konuşmadan sadece etrafı dikkatle izlemiş ve son cümleyi pozisyonu alarak söylemişti "Hazırlanın." Dedi. Böylece aralarında tek konuşmayan giydiği gri takım zırhıyla küçük boyutlardaki bir şövalyeyi andıran görünüşüyle, kumral saçları ve sakalları olan saldırı pozisyonu almış Feirin isimli savaşçı cüce kaldı.
Hepsinin sarı net görünen isimlerinin üzerinde sadece kırmızı renkli, hasar aldıkça griye dönen CP barı bulunuyordu. Elenia "Her şeye hazırlıklı olun. Bu yer elmalarının neler yapabileceğini henüz bilmiyoruz." Dediği anda şamanları en arkada kalacak şekilde beşi birden harekete geçtiler. İlk item çarpıştırmamız ile ekranlarımızda 'Shangri-La Baskın Altında' yazısı yanıp sönmeye başladığı anda şehrin etrafındaki güvenlik çanları bütün halkı ayağa kaldırırcasına çalmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Irk Online - Sanal Dünya (Wattys2017)
Science FictionOyuncu sayısı milyonlara ulaşabilen sanal oyun toplulukları vardır. Bu topluluklarda kendini zirve yarışına adamış kişilerin savaşı gelecekte de şuan dünyada olduğu gibi tüm hızıyla devam ediyor. Eğlence Merkezi adlı firma, 2036 yılının getireceği ü...