30. Bölüm, Geleceği Şekillendiren Karar

1K 125 10
                                    

Karanlık yeteneği bir çok oyunda üstünlüğü elimize almamıza sağlamıştı. Rakip maceracıların bu yetenekten kurtulma çabalarını önceden görebilen Elenia'nın düşündüğü tüm stratejileri uyguladıktan sonra partimiz için başarı kaçınılmaz olmuştu. GM tarafından oluşturulan arenaya çarpışmaları izlemek için gelen oyuncular ölümcül darbeyi veren yeteneğimi her kullanışımda "karanlık, karanlık" sesleriyle arenayı inletmişlerdi. Sonunda düellolar bitince Kral Angel bizi yanına çağırtmıştı.

Loncasından birkaç oyuncu bize eşlik ederken kralın bulunduğu saraya giderek taht odasına girmiştik. Kralın, kumral neredeyse beline kadar uzanan dalgalı saçları ve yeşil iri gözleri ile elmacık kemiklerine doğru hafif pembeleşmiş yanakları vardı. Sanırım onu güzel bulan tek oyuncu ben olmamalıydım. 

Seçimlerdeki zırhı ve kraliyet asası ile oturduğu gri yanında aslan başı bulunan tahttaki Angel'a doğru yerdeki kırmızı halıyı takip ederek yürüdük. Yerden birkaç basamak yüksekte duran tahtın önüne geldiğimizde üçümüz yan yana dizilerek Kral Angel'ı selamladık. 

Angel tahtta oturmaya devam ederek "Öncelikle üçünüzü tebrik ederim. Tulpar, gerçekten ürkütücü bir yeteneğe sahipsin. Oyunda daha önce hiç böyle bir yetenek gördüğümü hatırlamıyorum. Agenor senin içinde yatan büyük bir güç sezebiliyorum. Bunu yaptığın her saldırıda rakiplerini zor duruma düşürmüş olmandan anlamak mümkündü. Elenia sen bu takımı asıl tamamlayan kişi olarak ön plana çıkıyorsun." dedi. Pürüzsüz bir dille hepimizi övmeyi başarmıştı.

Elenia "Teşekkürler kralım. Bu düello kendimizi diğer oyunculara tanıtmak için bize iyi bir fırsat sundu." derken ben ve Age yakından daha da güzel görünen Angel'ı izliyorduk. Büyülenmiş bakışlarımla aralarında bir süre daha konuştuklarını hatırlıyorum.

Angel'a tahtın sağ koluna yaslandıktan sonra konuşmaya devam ederken kelimelerine ancak odaklanmayı başarabilmiştim "Ödülünüzü size ait olan lonca kasanıza aktardık. Tabi sizi buraya çağırma nedenim sadece bunu söylemek değildi. Sizden isteyeceğim şeyi nasıl karşılayacaksınız bilmiyorum. Şey, sizin gibi profesyonel oyuncuları aramızda görmek isteriz." dediğinde Age ufak bir 'tıh' sesi çıkarak güldü. 

VoiceOfAngel bu davranıştan sonra daha ciddi oturarak Age'i hedef alan konuşmasıyla "Bir şey mi söylemek istiyorsun?" demişti.

Elenia lafa girerek "Kralım biz Irk Online'ı beta sürecinden beri birlikte oynuyoruz. Bu zamana kadar bir çok güzel teklif ile karşılaştık. Liderleri ben gibi görünsem ve davransam da bugüne kadar kararlarımızı hep birlikte verdik. Şimdi de müsaade ederseniz aramızda görüştükten sonra sizi bilgilendirmek isteriz." dedi. Bu tür ciddi konuşmalarda Elenia'yı tanıyamıyor gibiydim. Sanki kişilik değiştiriyor ve yerine başka biri gelip konuşmasını özenli ve eksiksiz yaptıktan sonra aramızdan ayrılıyordu. Bu konuşmasından sonra Angel bize zaman tanıdığı konuşmasını yaptı ve bizi çok iyi anladığını, kararımızın çok uzun sürmemesinin hem bizim hem de TheFraternity loncası için iyi olacağını, çünkü ilk kapıyı çok yakın bir zamanda açmayı düşündüğünü söylemişti. İlk kapıyı duyduğumda içimizde ufak bir heyecan hissetmeye başladım. 

Sarayın uzun beyaz merdivenlerinden indikten sonra Age "İlk kapı ha. Oğlum bu seviyedeyken bu bizim için büyük bir fırsat." dedi.

"Öyle görünüyor. Yine de loncalarına katılmak benim düşünceme biraz uzak kalıyor." yeni insanlar tanımak, onlara alışmak ve beraber bir şeyler yapmaya başlamak son zamanlarda bana çok yorucu geliyordu.

Elenia düşünceli bir ses tonuyla "Yine de bizler için büyük bir fırsat olabilir. Öncelikle lonca kasamızı kontrol edelim ve düellodan neler kazandığımızı bir görelim." dedi. Oyun içerisindeki banka sistemi gerçek dünya ile benzerlik gösteriyordu. Bir item almak veya piyasaya uygun olarak belirlediğimiz miktarda satmak istediğinizde ve üzerimizde bulunan paraları bankada görev yapan NPClere bırakabiliyorduk. Satmak istediğimiz itemleri NPCLer ödediğimiz cüzi miktar karşılığında alıyor ve onlara ödediğimiz ücrete göre belirledikleri süre içerisinde diğer oyunculara satıyordu. İtemin satılmama durumunda ise bankanın girişinde bulunan posta kutusu bölümene transfer ediyorlardı. Posta kutusunu hayali dokunuşlarla seçip giriş yapan her oyucu önünde açılan pencere sadece kendi adına ait olan itemleri görebiliyor ve itemini tekrar envanter çantasına ekleyebiliyordu. Oyundaki ticareti sistemi böyle bir döngüde işliyordu. 

Huzur verici sokaklardan bir süre yürüdükten sonra sonunda bankaya ulaştık. Bankanın herkese açık olan kapısından içeriye girdik. Gişe gibi düşünebileceğiniz siyah demir parmaklıklarla korunan bölümü doğru ilerledik. Resmi kıyafet giymiş ve siyah bir fular takan dağınık siyah saçları olan Birma isimli bir NPC gözlüğünü tam ortasından sağ elinin iki parmağıyla düzeltikten sonra "Size nasıl yardımcı olabilirim leydim." dedi.

Elenia NPCnin sorusunu "WinnerS lonca kasası durumu." diye yanıtladıktan sonra NPC "Güvenlik şifreniz lütfen." dedi. Elenia önünde açılan pencereye yaptığı dokunuşlarla güvenlik şifresini girdikten sonra önümüzde beliren kasaya bakınca gözlerimize inanamadık. '10 milyon Şİ' yanlış okuduğumu düşünerek iki defa bakmama rağmen her hangi bir yanlışlık görmedim.

Age "Oğlum bu para ile ne itemler alınır be."

"Haklısın gerekli olan tüm ihtiyaçlarımızı şuanda tamamlayabiliriz." derken yüzüm gülüyordu.

Elenia araya girerek "Düşünceleriniz anlıyorum. Şuan asıl düşünmemiz gereken şey bu değil." o an ikinci kişiliği ile konuşuyorduk.

Age biraz daha ciddi bir ses tonuyla "Haklısın." diyebildi.

"Sizinde ne düşündüğünüz az çok kestirebiliyorum. Aslına bakarsanız loncayı dağıtmamızı istemiyorum. Yani teklifi astlonca olabileceğimizi söyleyerek yapabiliriz." dediğimde bankadaki görevli NPC "Affedersiniz leydim, eğer başka bir işleminiz yok ise diğer maceracılara yardımcı olmak isterim." diye nerede olduğumuzu hatırlatan bir konuşma yaptı. Elenia "Teşekkürler." Dedikten sonra bize dönerek "Sakin bir yere gidelim ve orada durumu değerlendirelim." dedi. Bankadan çıkıp yürümeye başladık.

Shangri-La'da sakin sayılabilecek bir oturak bulup konuşmaya başladık. Önümüzden geçen tek tük maceracı bizlere selam verip arenada elde ettiğimiz başarıdan dolayı tebrik ediyorlardı. Fikirlerimizi ortaya döktüğümüz konuşmamız en mantıklı nokta olan astlonca olma fikrinden başka bir yere çıkmıyordu. Elenia, kendisini onayıyla arkadaş listesine ekleyebildiği Angel'a bir yolladıktan sonra gelen cevabın ardından saraya doğru yola koyulduk.

Saraya vardığımızda kapıda bizi karşılayan gri takım zırhları ve ellerinde uzun mızrakları olan 10 muhafıza kralın bizi beklediğini söyledikten sonra aralarından biri taht odasına giderek onay aldı ve kapı bizler için açıldı.

Angel cana yakın sesiyle "Dostlarım tekrar hoş geldiniz." dedi.

Tahtın bulunduğu noktaya yürüdükten sonra tekrar yan yana dizilip selam verdik. Elenia "Kralım hemen konuya girmek isterim. Eğer sizde uygun görürseniz astloncanız olmak isteriz." yine kişiliğini değiştirdiğini düşündüğüm sırada Angel "Böyle diyeceğinizi az çok tahmin ediyordum. Cevabımı da buna göre hazırlamıştım dersem yalan olmaz. Aramıza hoş geldiniz." dedi ve Elenia'ya bir kaç hayali dokunuş yaptı. Elenia onay verdikten sonra sırtımızdan aşağıya doğru süzülerek sarkmaya başlayan kırmızı yanlarında şekilli dikişler olan pelerinler oluştu.   

Arkadan diz hızamıza kadar uzanan pelerin tamamen oluştuğunda yukarı doğru hafifçe kıvrılarak dalgalandı. Yumruk yaptığımız sağ ellerimizi kalbimize doğru çekerek "İnsalık uğruna." dedik.

Angel yardımcılarından birine seslenerek "İlk kapı için hazırlıklar başlatılsın. Bizden 17 kişi ve astloncamızdan üç kişi olacak." dedikten sonra hazırlıklarımızı yapmak için oradan ayrıldık. Maceracıların 'raid' diye adlandırdığı 10 kapıdan oluşan sadece en iyi beş loncanın girebildiği ve her kapının sonunda efsanevi itemlerin elde edilebildiği bossların bulunduğu canavar baskınına başlamak için geri sayımımız böylece başladı. 

Irk Online - Sanal Dünya (Wattys2017)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin