Irk Online - Sanal Dünya (Wattys2017)

31. Bölüm, Raid Hazırlıkları

Üç gün önceden planlandığı gibi raid grubu olarak kraliyet sarayında hazırlıklarımızı gözden geçirmek için toplanmıştık. Raid planını yapmak için 20 kişilik raid ekibinin yanı sıra oluşturduğumuz yuvarlak masada başka stratejistlerde bulunuyordu. Masanın üzeride herkesin görebileceği şekilde Irk Online'ın genel haritası bulunuyordu. Bu harita her ırkın kraliyetine veriliyor ve keşifler yapıldıkça harita üzerindeki isimler ve keşfedilen yerlerin şekilleri kalıcı olarak kendiliğinden belirmeye başlıyordu. Angel, oturduğu yanları gri olan gösterişli koltuğunu geri itip doğrularak "Raid'i başlatacağımız ilk kapı işte burada" dedi haritadaki yuvarlak açık mavi alanı göstererek ve cümlesine devam etti "Keşifçiler haritada bizim şuanda işimize yarayabilecek alanları belirlemeyi başardı." dediğinde etrafımdaki ihtişamlı zırhlarını kuşanmış oyuncuları incelemeyi bırakıp dikkatimi masa üzerinde duran haritaya vermeye başladım.

Harita, onunda bahsettiği gibi henüz tamamlanmamış hatta neredeyse henüz hiçbir yer keşfedilmemiş gibi duruyordu. Etrafı denizlerle çevrili büyük bir adayı anımsatan oyun haritasının keşfedilebilen bölümlerinde isimlendirmeler kırmızıya çalan koyu kahverengi bir el yazısıyla yazılıydı. Harita üzerinde gideceğimiz raid girişi olan yer ise mavi bir hortumu andıran bir sembolle temsil ediliyor ve "1. seviye" yazıyordu. Henüz keşfedilmemiş alanlar ise halen bulanıktı. Angel dikkatimi tekrar ona yönlendiren ses tonuyla başladığı konuşmasıyla "Gerekli erzakları toplama işlemini bildiğiniz gibi biz üstlendik. Yanımızda sırt sırta çarpışacağımız WinnerS loncasından bu raid için tek beklentim bizlere raid alanında profesyonellikleri ile destek olmaları. Gel gelelim ki bu kararımı aranızda yanlış yorumlama cesaretini gösterenler olmuş. Raid bittikten sonra bu konuyu da masaya yatıracağımızı bilin. Elenia sizlerinde binek eğitimi tamamlanmıştır umarım" dedi. Mob alanlarına geçişlerde genellikle transfer kapılarını kullanmayı tercih ediyorduk. Her ırkın keşfettikten sonra girebileceği raidleri gerçekleştirebilmek için ise Shangri-La'nın korunaklı kale kapılarından çıkarak at üzerinde yol yapmamız gerekiyordu.

Konuşmak için ayağa kalkan Elenia "Bizde hazırlıklarımızın bir çoğunu tamamladık. Bugün son olarak NPC Riders'a giderek bineklerimizi alacağız." dedikten sonra yerine oturdu.

Angel "Güzel, diğer hazırlıklarda neredeyse tamamlanmak üzere. Raid günü gelene kadar hazırlıklarınızı eksiksiz şekilde tamamlayın." dedi ve elindeki kraliyet asasını havaya kaldırdıktan sonra bütün oyuncular oturdukları yerlerden doğrularak hep bir ağızdan "İnsanlık adına." dedi. Birkaç oyuncu hızla odadan ayrılırken bazıları ikili grup halinde sohbet ederek odadan ayrılıyordu.

Ben, Agenor ve Elenia kapıya doğru ilerlerken Angel "Tulpar bir saniye bakar mısın?" dedi. Age omzuma yavaşça dokunup sırıttıktan "Hadi yine iyisin." dedi ve göz kırptı.

Elenia somurtarak "Sarayın girişinde seni bekleriz." dedi ve yürümeye devam ettiler.

Masaya doğru geri döndüğümde Angel'ın yanında iki şaman beyaz mavi takım zırhlarıyla sağında ve solunda duruyordu. Yanlarına doğru yürümeye devam ettim. İyice sessizleşen odada yürürken zırhımdan çıkan ses havaya girmemi sağlamıştı. Masanın ona yakın sayılabilecek noktasına geldiğimde bir sandalyeyi seçip oturarak "Sizi dinliyorum kralım." dedikten sonra Angel fikirlerini benimle paylaşmıştı.

"Raide başladığımız zaman bizi ön saflarda temsil etmenizi istiyorum. Biz büyük bir loncayız. Bu yüzden aramıza sürekli birileri katılmak istiyor ve bize uygun olan oyuncular aramıza katılıyor. Bu yüzden bazı oyuncular alışım sürecinde oldukları için çarpışma sırasında uyumlu hareket edemiyorlar. Sizin beta sürecinden beri birlikte oynadığınızı düşünürsek WinnerS'ı ve yeteneğin olan 'karanlığı' bu şekilde kullanmak istiyorum. İşte bana bunları söyledi." dedim sarayın merdivenlerinden Age ve Elenia ile inerken.

"Yani bizi yem yapıyor." dedi Elenia düşünceli bir şekilde.

"Oğlum ufak mobları aşmakta sorunumuz olmaz da boss odasına ulaşınca ilk dalanlar biz olursak nalları dikebiliriz." diye tartışmayı körükledi Age.

"İkinizde haklısınız. Bu noktada vazgeçmek bizim için iyi bir fikir mi tam bilemiyorum." Aklım çok fazla karışmıştı nasıl davranacağımız hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Raidde yapacağım en ufak hata sonucunda oyuna giriş yapmamı sağlayan bağlayıcı beni oyundan atabilirdi. 'Gerçek dünyaya geri dönmek şuan için istediğim son şey olur' diye düşünüyordum.

Elenia "Bunu son toplantıda masaya yatırana kadar düşünüp onlara en iyi teklifimizi sunalım." dedi ve yürüdüğümüz yoldan sola doğru dönerek binek NPC si Riders'ın olduğu sokağa girdik. Sırayla Riders la konuştuktan sonra bizi binek sürüş eğitimi aldığımız etrafı beyaz çitlerle çevrili kum pistin dışındaki kırmızı renkli, kahve rengi çatısı olan ağılın önüne ışınladı. Ağılın etrafını salan ağaçlar ve otlar rüzgarla adeta dans ediyordu. Ağılın önünde bulunan NPC ile de görüştükten sonra önceden seçtiğimiz renkteki binek ve eğitim NPCsi pistte belirdi.

Age ve Elenia kendilerine süt kahverengi bir binek seçmişlerdi. Bende tamamen siyah parlayan tüyleri olan bir binek seçmiştim. Elenia son eğitimine NPC yardımı ile başladı. Sahip olduğu bineğinin toynaklarına doğru olan bilek kısmında uzun beyaz tüyler bulunuyordu. Elenia ve bineği eğitim alanındaki çitin etrafında dönerek koşarken harika görünüyorlardı. Birkaç tur daha attıktan sonra NPC Elenia'yı bineğinden indirdi ve söylediği birkaç büyülü sözleri binek sahibinin yaptığı hayali dokunuşlar takip etti. Böylece tamamlanan eğitim sonunda binek ortadan kayboldu. 

Hemen ardından Age tamamen süt kahverengi bacakları bizim bineklerimize göre daha uzun ve daha kaslı bineği ile eğitimine başladı. Age'in eğitimi bittikten sonra sıra bana geldi. NPC siyah atımı bana doğru getirdi. Yürüyorken uzun siyah yeleleri sol tarafından aşağıya doğru sarkıyordu. Yanıma geldiğinde kafasını bana nispet yapar gibi salladı. Atıma binmeden önce kafasını hafifçe okşadım. Eğitimim başladığında çitin etrafında birkaç tur attım. Kendimi özgür ve doğaya karışmış gibi hissediyordum. Eğitim turum bittikten sonra NPC yanıma geldi ve "Serra vin de ridea" dedikten sonra önümde bineğin adını girmem için bir pencere açıldı. Hayali dokunuşlarla o an aklıma gelen "Shadow" adını girdim ve bineğim ortadan kaybolduktan sonra eğitimimi tamamladığı belirten, etrafımı saran neredeyse görünemeyecek kadar hafif sarı bir ışık kümesi belirip kayboldu. Hemen ardından ekranımın sağ üst köşesinde başta parlayan ardından sönen bir düdük simgesi belirdi. Bu simgeye yapacağım hayali bir dokunuş ile binek sürüş izni olan alanlarda istediğim zaman Shadow'u çağırabilecektim.

NPC'ye ödediğimiz Şİler sonrasında alandan tekrar ışınlanarak Shangri-La'da ki NPC Riders'ın yanına döndük. Loncamız adına yapmamız gereken tüm hazırlıkları böylece tamamlamıştık. Hazırlıklarımızı tamamladığımızı belirtmek için saraya doğru yürüyorken hiç konuşmasakda hepimizin aklında soru işaretleri yaratmış yem olma fikrinin olduğunu tahmin edebiliyordum.