57. Bölüm, Kayıp Zindan

473 65 100
                                    

Serin mağaranın yukarı katında bulunan Lecter'in alanından aşağıda olup bitenleri izlemeye devam ediyordum. Ursua'nın hala sırıtıyor olması sinirlerimi bozmaya devam etsede sakin olmalıydım. Konuşmaları bittiğinde Elenia ciddeyetini bozmadan onu yukarı yanıma çıkaracak bölgeye doğru yürüyordu. Göz ucuyla bana baktığını gördüğümde hafifçe gülümseyip göz kırptı. İnce pembe dudaklarından sessizce süzülen kelimeleri çözebildiğim kadarıyla "Her şey yolunda" diyordu.

Yanıma çıkmasını sağlayacak kayalık alan geldiğinde titreyen zeminden çatırtılarla ayrılan kaya parçası onu yanıma getiriyordu. Şuan birbirimize ihtiyacımız vardı ve Age her ne olursa olsun burada olmalıydı. Gerçi kendimi onun yerine koysam sanırım böylesine büyük bir kararı almak gerçekten zor olmalıydı. Ben bunları düşünürken Elenia yanıma geldi.

Olayları daha hararetli hale getirmemek için sadece benim duyabileceğim bir ses tonuyla "Bunların hepsi gerizekalı ya" dedi ve devam etti "Adam seni resmen kışkırtmak için her şeyi denedi. Gerçi pek bir şey denemedi sende dünden razı gibi direk giriştin herife." Dedi.

Laf arasına girerek "Hatırlamıyorum." Dedim.

Şaşkın bakışlarıyla "Nasıl yani? Hiçbir şey yapmayacakmış gibi gittin, suratına bir tane patlattın. Ki eminim aybı grupta olmasak ve miğferi olmasa oyundan kopmasını sağlayacak şiddette bir yumruktu. Sonra kimse daha ne olduğunu anlayamadan oyun hamuru gibi herifi hırpaladın." Dedi ve dikkatli bir şekilde bana baktı.

O an etrafıma bakışlarımın donukluğunu hissedebiliyordum.

Elenia halimi gördükten sonra "Sen gerçekten hiçbirini hatırlamıyorsun." Dedi ve devam etti "Sana neler oluyor böyle anlamak istiyorum." Dedi.

"Sadece ona doğru yürüdüğümü hatırlıyorum ve inan bana neler olduğuna dair hiçbir fikrim yok." Kendimi nasıl kaybettiğimden ona bahsetmek isterken yer şiddetli şekilde sarsılmaya başladı. Yukarı birimi geliyor diye bakmak için eğilirken Elenia beni omzumdan tuttu.

Aşağıya bakma gereksinimi bile duymadan "Bu öncekiler gibi bir sarsıntı değil. Eminim şuan yukarı gelen kimse yoktur." Dedi. Biraz daha eğilip göz ucuyla yukarı çıkmamızı sağlayan kayalık alana baktığımda her şeyin yerli yerinde durduğunu gördüm.

Sadece kendi duyabileceğim seviyede "Kimin stratejisti" dedim.

Elenia anlamsız bir surat ifadesiyle bana bakarken "Haklısın bu başka bir şey olmalı." Dedim. Mağaranın içi öyle şiddetli titriyordu ki yukarıdan kopan irili ufaklı taş parçalarından bazıları masmavi göle düşüyor ve gölden sıçrayan sular etrafındaki duvarları çarpıp yok oluyordu.

Aklıma Gres Kampındaki sarsıntı geldi. Orada da bu şiddette bir sarsıntı yaşamıştım ve Angel'in dediğine göre oradaki sarsıntının nedeni Gres Kampı'nın altında bulunan keşif birliklerinin bulduğu bir yanardağın olmasıyla açıklamıştı. Kamp alanı buradan uzakta olsada orada olan deprem diye yorumladığımız bu sarsıntı burayı etkiliyor olabilir miydi?

Düşüncelerimizi yanıltan olay tamda bu anda gerçekleşti. Aşağıda olanlar bizim kadar net göremeyecek olsada böyle bir şeyi fark edememeleri imkansız olurdu. Hızlı gölü tam ortasında yaran ve aşağıya doğru inen bir merdivenin oluştuğu geçidin saniye saniye belirmesini şaşkınlık içerisinde izliyordum. Göldeki masmavi su bir anda geçidin içinde dökülerek kaybolmuş ve kaybolurken gerisinde bıraktığı su taneleri ise merdivenin kenarında beliren girintili çıkıntılı duvarlardan yere damlıyordu.

Elenia "Yok ya." Derken şaşkınlığını gizlemiyordu. Mağaranın aşağı katında bulunan diğer oyuncalara da baktığımda aynı şaşkınlık yüzlerinden okunuyordu. Tam bu sırada Angel'ın bakışlarının üzerimde olduğunu fark ettim. Bana bakarken hafifçe gülümsedi. Gözlerimi kırpıp başımı hafif şekilde önüme eğerek cevabımı verdim. Nedenini kendimce belirleyemesemde Elenia'nın bu yaptığımızı fark etmesini istemiyordum.

Yanımda duran Elenia şaşkınlığının devam ettiğini hissettiren ses tonuyla "Şuraya bir bakmalıyız. Eminim içeride harika bir macera bizi bekliyor." Dedi.

Bu cümleyi kurduğunda hiçbir şeyi fark etmediğine sevinerek "O halde gidelim." Dedim. Yukarıdaki katın belirli bir noktasına geldiğimizde bizi aşağıya götürecek kaya parçası yukarıya doğru çıkmaya başladı. Bulunduğumuz zeminle tamamen birleştiği zaman önce Elenia ve arkasından ben üzerine çıktık. Bir süre geçince kaya aşağıya doğru inmeye başladı ve bizi alt kata götürdü.

Diğerlerinin yanına gittiğimde ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Elenia'ya daha aralarında ne konuştuklarını sorma fırsatım bile olmadan geçidin açıldığına şahit olmuştuk. Angel ve diğerlerinin yanına yaklaştığımızda az önce yaşadığımız tatsız olaydan çok yeni açılan geçidin yaşattığı şokun diğerlerinin üzerinde olduğunu gördüm.

Elenia Angel'a "Bir göz atmamız gerektiğini düşünüyorum." Dedi.

Angel "Raid grubunda bulunan herkes burada değil. Yalnız bende bir göz atmamızda her hangi bir sakınca bulamıyorum. Tabi ikinizle konuşmam gereken bir konu var. Şu tarafa doğru benimle gelin lütfen" derken parmağıyla gitmemiz gereken yeri işaret ediyordu. Elenia ile göz göze geldim. Gözlerini kırparak gitmemiz gerektiğini söyledi. Sanırım oda benim düşündüğüm şeyi konuşacağımızı anlamıştı.

Angel önde ben ve Elenia onun hemen arkasında mağarada diğerlerinden uzak bir köşeye doğru ilerlemeye başladık. O an MrX, Serhild, Yira, Fexy, Flippe ve Bannroud'un yanında duran Ursua ile göz göze geldim. Onlarla konuşmaya devam ederken bana bakınca yüzünde oluşan o sırıtan ifadesi bana yaptığım hareketlerin doğruluğunu kanıtlar niteliğindeydi. Ben, Elenia ve Angel onların yanında geçerken hiç konuşmadık. Nihayet Angel konuşma yapabileceğimiz noktaya geldiğini düşündüğünde geriye döndü.

Hiç vakit kaybetmeden "Aslında bunu size nasıl söylemem gerektiğini inanın bilmiyorum. Doğru mu? Yanlış mı? Bundan bile emin değilim. Siz yukarıdayken diğerleriyle aramızda konuşurken şu yeni açılan yerin neyin nesi olduğuna bakmaya karar vermiştik. Yalnız" bir anlığına sustu. Ufak bir yutkunmayla aynı anda ellerini birbirine kavuştururken "Bu sefer yanımızda sizin gelmenizi istemiyorlar." konuşması daha da hızlanarak "İnanın bana sizinle beraber bir şeyleri başarmak istiyorum. Yani ben tecrübenizden yararlanmak istiyorum. Bu loncamız TheFraternity için çok büyük bir kazanç. Yalnız bazen olaylar istemediğimiz gibi gidebiliyor. Özellikle Enes yaptığın şey çok yanlıştı." dediği anda Elenia'nın bakışlarının üzerimde gezdiğini hissettim.

Yüzüne baktığımda onu daha önce savaşlarda bile görmediğim bir ciddiyetle bana bakarken gördüm. Hemen ardından Angel'a döndü ve "Siz göz atın bizimde konuşmamız gereken şeyler var. Zaten Age olmadan bizim keyif alacağımızı sanmıyorum. Böylesi olayları soğutmak içinde daha iyi olacaktır. Değil mi Tulpar?" dedi.

O an olayın neye döndüğünü anlamıştım buna rağmen "Şey, evet" dedim ve sustum.

Angel "Anlayışınız için teşekkür ederim. İnanın benim için alması çok zor bir karardı. Dönüşte görüşürüz." dedi ve diğerlerinin yanına yürümeye başladı. Bir kaç adım attıktan sonra geriye dönerek "Bu arada diğerleri gelirse bizsiz bir şey yapmaya kalkışmayın sakın." dedi gülümseyerek arkasını dönüp yoluna devam etti.

Elenia aynı kısık sesli alaycı bir tonla taklidini yaparak "biz siz kalkışmayın sakın." dedi. 

Angel diğerleriyle birlikte yeni açılan zindana doğru giderken gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Onlar gözden kaybolduğunda kızgın bir ses "Bana baksana bu senin adını ne zaman öğrendi." dedi.

"Gerçek dünyadayken." dediğim anda asrın hatasını yaptığımı kim bilebilirdi. Yaklaşık beş dakika boyunca gerçek dünyada olan bitenleri Elenia'ya anlattım ve aldığım cevaplar "Hmm, evet, başka" dan öteye geçmemişti. Niye bilmiyordum ama kendimi ona açıklama gereği hissediyordum. Gerçek dünyada hastaneye gittiğim bölüme geldiğim sırada ise gözüm zindanın girişine takıldı. Angel zar zor adım atarak tek başına çıktığı zindanın merdivenlerini yavaşça tırmandıktan sonra bulunduğumuz mağaraya adımı atarken zorlukla konuşmaya çalışarak "Enes yard-..." cümlesini tamamlayamadan yere yığıldı. O yerde pikselleşirken zindanın derinliklerinden gelen şiddetli bir çığlık bütün mağarada yankılandı. 

Irk Online - Sanal Dünya (Wattys2017)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin