Irk Online - Sanal Dünya (Wattys2017)

38. Bölüm, Goblin Baskını

Labirentten çıktığımızda gizlendiğimiz kayalıkların arasından gideceğimiz yokuş yolun sonunda ki iki dağın arasında yuvarlak yapısı olan bir düz bir zemine inşa edilmiş goblin kampının dışındaki ve içerisindeki yapılaşmayı çok rahat görebiliyordum. Yuvarlak kampın duvarları birbirine yapışık şekilde sırayla dizilmiş, uzun ve ucu sivri koyu kahverengi tomruklardan oluşuyordu. Zemini tamamen toprak olan kampın iki kapısı bulunuyordu.

İki dağın ortasında duran kampın bir kapısı bizim baskına başlayacağımız nokta olan bulunduğumuz patika yolun hemen sonundaydı. Kapalı kapının önünde karşılıklı iki sıra halinde dizilmiş goblinler ve surun hemen arkasına açık kahverengi tahtadan inşa edilmiş iki kulede nöbet tutan okçu goblinler bulunuyordu.

Diğer kapı ise ilk kapıyla aynı hizada ve bulunduğumuz noktanın tam tersi konumunda kampın bize göre sonunda duruyordu. İkinci kapının açık olmasından dolayı bağlantılı olduğu yokuş aşağı inen patika yolu görebiliyordum. O kapıda nöbet tutan goblinin olmaması da beni şaşırtmıştı.

Stratejistler kampın konumunu göz önünde bulundurarak bir saldırı planı oluşturmak için aralarında tartışmaya başlamışlardı. Ben kampa göz atmaya devam ederken bazı oyuncular aralarında gülüşerek sohbet ediyorlardı. Bir savaşa girecek olmamıza rağmen herkes çok rahat görünüyordu. Kamp alanına göz atmaya devam ettim. Kampın içerisinde belirli mesafelerle yerleştirilmiş on tane beyaz bezden yapılma tamamen kapalı çadır, tahtaların üzerine yerleştirilmiş sarıya çalan bez parçasından çatısı olan çok sayıda çadır ve tahtadan yapılma gözetleme kuleleri belirli bir düzenle kampa inşa edilmişti. Kampta tek metalik yapı bizim gireceğimiz kapının yakınlarında duran, bana büyük bir tabağı anımsatan, tahtaların üzerine iplerle gerilmiş bir şekilde havada asılı duran, metalik gri ve üzerinde büyük yumruklar bulunan bir çandı.

Ben kampı ayrıntıyla izlerken stratejistler eğilerek durdukları kaya parçasının yanında doğruldular ve Angel "Saldırı için hazırız." dedi. Eğer bu bir raid olsaydı herkes ekranında oluşturulan partilerde ki oyuncuların CP ve YPlerini görebilirdi. Şuan normal bir baskında olduğumuz için her parti kendi oyuncularından sorumlu sayılırdı.

Bu yüzden stratejimiz öncü partinin kapıdaki goblinleri temizledikten sonra, ikinci partinin kampın sol bölümüne ve üçüncü partinin kampın sağ bölümüne ayrılarak çarpışmaya başlamasıydı. Daha fazla goblin çağırma olasılığını göz önüne alarak öncü partideki savaşçıların ve şamanların çanı koruması şeklindeydi.

Angel stratejiyi Lissia ile birlikte açıkladıktan sonra parti ileri olacak şamanlar oyunculara yaptıkları hayali dokunuşlar ile parti isteği göndermeye başladı ve partilere ayrıldık. Elenia isteği bana gönderdiğinde iki ya da üçüncü sırada olacağımı düşünerek ekranımda beliren "onay" sekmesine tıkladım. Gözümle baştan aşağıya doğru parti listesini taradığımda beklediğimi bulamamak ve en alt sırada olmak beni şaşırtmıştı. Elenia, Age, Stray, Lissia, Zept, Meristes isimli bayan bir savaşçı ve hemen altında da Ben. Listenin en altında olmam içimde farklı bir duygunun oluşmasına neden oldu. Öfkeli veya kızgın değildim. Basit bir şey gibi görünsede, beklemediğim bu durum karşısında en iyi bildiğim şeyi yapmalıydım, susmak ve eskisi gibi kimseyi umursamadan oyununu oynayıp hislerimi unutmak.

Kontrol etmeye bazen zorlandığım beden dilim ve şuan asık olduğunu düşündüğüm surat ifademle etrafıma göz attım. Herkes ciddiyetle partilerini kurup saldırı pozisyonu almış ve gelecek son emir için Angel'i bekliyordu.

Dikkatimi girişte ki goblinlerin hareketlerini bir süre dikkatlice izleyen Angel'a verdim. Hemen ardından hazır bir şekilde kampın giriş kapısına doğru baktığımda Angel "Saldırın, insanlık adına." diye bağırdı. Gizlendiğimiz noktalardan öncü parti olarak ilk biz çıktık. Zept ve Stray önümüzde koşuyorlar ve şamanlarda arkamızdan hızla bizi takip ediyorlardı. Kuledeki goblinler, biz saldırıya başlar başlamaz bizi fark etmişler ve aşağıda duranları beden dilleriyle destekledikleri panik dolu hareketlerle uyardıktan sonra yaylarını bize doğru gerdiler ve oklarını saldılar. Bu sırada iki goblin kapının sağında ve solunda bulunan tahta çıkrıklara doğru hızla yönelerek olanca güçleriyle çevirmeye başladılar.