Irk Online - Sanal Dünya (Wattys2017)

43. Bölüm, Gökyüzü Adası

Raidlerde ki ölen bossların pikselleşme süresi diğer odaya geçişlerin açılacak olmasından dolayı normal moblara göre daha uzun sürüyordu. Angel raidin birinci kat bossu Lecter'den elde ettiğimiz şaman sınıfı oyuncuların kullanabildiği kalkan türü ilk item olan 'Derin Sessizliği' ganimet kutusundan aldığında ikinci bir heyecanı yaşayacağımı tahmin etmezdim. Eminim ki diğer grubumuzda oyuncularda 'Ay Işığı Takım Zırhı Parçası'nı ekranlarında gördüğünde benim yaşadığım heyecanı yaşamışlardır.

Ganimet kutusunda beni asıl heyecanlandıran item ise, kartı dört parçadan oluşan 'Ay Işığı Takım Zırhı'nın bana pazılın parçasını anımsatan girintili ve çıkıntılı beyaz kenarlığı olan parçasının, sarı parlayan tozlar yayarak ekranımda dönmesi olmuştu. Karşımda şeffaf görünen asıl kartın sol üst köşesine yavaşça süzülerek yerleşti ve parladıktan sonra şeffaf parçalarına göre belirgin bir halde durdu. Asıl kartta geriye kalan üç şeffaf alanın parçalarını da elde edebilirsek bembeyaz omuzluğunda sivri çıkıntıları olan ve göğüslük kısmında uluyan beyaz bir kurt figürü bulunan harika görünümlü takım zırhını şehrimizdeki görev NPClerinden alacağımız görevi de tamamlayıp itemi elde edebilirdik. Bazen aynı karttan elimizde iki veya üçte bulunur ve ticareti olmayan elde edilmesi zor olan bu kartların satamadığımız için oyuna lanet ederdik. Özellikleri yüksek olan ve sizinle diğer oyuncular arasında ciddi fark oluşturabilecek efsanevi itemleri elde etmek işte bu kadar zordu. 

Kart önümüzde kaybolmaya başladığında Angel, Lecter'den elde ettiğimiz ganimet kutusundan aldığı efsanevi item olan 'Derin Sessizlik'i birkaç hayali dokunuşuyla raid ganimet kutusuna transfer etti. Oyunda çok oyunculu organizasyonlarda elde edilen itemlerin toplandığı ganimet kutusu, raidden ayrıldıktan sonra itemleri önce karakter sınıfına göre ayırıp ardından oylama yaptırarak dağıtım yapan otomatik bir sistemdi.

Bossun pikselleşmesi neredeyse bitmişken bulunduğumuz boss alanın girişinde beyaz bir ışık kümesi oluştu ve ışık kümesi kaybolduğunda önümüzde bir NPC belirmeye başladı. Koyu krem rengi sırt tüyleri ve göğüs bölümünde beyaz tüyleri olan, üzerinde gri bir pelerin, belinde gri bir kemer ve boynunda sönük bir yakut taşı taşıyan kedi görünümlü NPC bizi karşısında görünce gülümseyip 'Niyuv' diye bir ses çıkararak bizi selamladı. Bizi ikinci bossun alanına götürecek olan Meldra isimli kedi NPC ile nasıl anlaşacağımızı düşündüğüm sırada kafasının üzerinde açılan konuşma baloncuğunda beliren "Selam, lordlarım ve leydilerim." Yazısını okudum.

Yanımda duran Age "Oğlum bu harika bir NPC be." Dedi şaşkınlığını belli eden ifadesiyle. Haklıydı da kedi görünümlü NPCnin çok sempatik bir havası ve enerjisi olduğunu ilk görüşte anlamamak imkansızdı.

NPC Meldra sevimli görünümüyle tekrar "Niyuv" dediğinde kafasının üzerinde "Teşekkürler Lord Agenor." Yazısı belirdi. Bütün oyuncular gülerek tepki verdikten sonra başını hafifçe yere eğen Meldra'nın çok az tüy bulunan yüzünde yanakları kızarmaya başladı.

Angel "Bize yolu gösterecek utangaç bir NPC, harika." Dedi.

Meldra gözlerini büyüterek Angel'a baktı "Niyuv" dedi ve açılan beyaz baloncukta "Kralım bağışlayın, derhal görevimi tamamlıyorum." Dedikten birkaç hayali dokunuş yaptı. NPCnin yaptığı hayali dokunuşlardan sonra önümüzde bir sinematiği izlememiz için onay vermemiz gereken pencere belirdi. Onay verdikten sonra ekranım kararmaya başladı.

Hiçbir şey görmediğim ekranda, kalp atış sesleri duymaya başladım. Beş saniye kadar kalp atışlarını dinledikten sonra ekranı bir çift gözden izliyormuşum efekti ile belirdi. Aşağıya doğru havada süzülerek duran, sonunu göremediğim beyaz ve parlayan merdivenlere bir süre baktıktan sonra göz kapaklarının kapanmasıyla ekran tekrar karardı. Kalp atış sesleri azalmaya başladığında şiddetli elektronik bir müzik sesiyle göz kapakları tekrar açıldı. Sinematiği izlediğim vücut bu sefer arkasına dönmüş, devasa boyutlarda beyaz ve siyah olan iki meleği izliyordu. Hafif çapraz bir açıdan izlediğimiz ekranda gördüğüm duruma göre belli ki bu iki iri kıyım melek aralarında bir çarpışma yapmış ve yaptıkları çarpışma çoktan bitmişti. İzlediğim son sahneye kadar; beyaz tüylerden oluşan kanatları yerde burkulmuş, bitkin bir halde dizlerinin üzerine çökerek duran ve beyaz meleğin hemen önünde sırtı bize dönük şekilde ayakta bekleyen siyah melek bu savaşın galibi sayılırdı.

Siyah olan melek diğer meleğin kafasının üzerine parmaklarını açtığı sol elini götürdüğünde avuç içinde mavi bir ışık kümesi oluştu. Oluşan küre hafifçe parlayıp söndükten sonra siyah melek elini yavaşça havaya doğru kaldırmaya başladı. O, elini kaldırırken önce başı beliren bir ruh figürü elin tamamen havaya kalkmasıyla havada süzülmeye başladı. Beyaz meleğin ruhu olmayan vücudu düzensiz bir şekilde yere serildiğinde ekranda bir titreme efekti oluştu. Kesinlikle bu savaşın galibi siyah melekti. Titreme ve tekrar duymaya başladığım kalp atışı efektleri devam ediyorken siyah melek sol tarafından arkasını döndü ve buz mavisi gözleriyle sinematiği izlediğim alana bakıp işaret parmağıyla göstererek "Senin sıran." dediğinde daha önce görmediğim parlaklıkta yeşil bir ışık patlaması tüm ekranı sardı. Işık etkisini kaybettiğinde sinematiği bize yaşatan karakter gözlerini bir kez kırkıp açtı. Siyah melek kaybolmuş ve alanda geriye havada süzülerek duran yeşil kolye kalmıştı. Birkaç saniye kolyeyi gördükten izledikten sonra sinematik sonlandı.

Sinematik bitip ekranımız bulunduğum alana döndüğünde Lecter ile çarpışma yaptığımız yerin tam ortasında mavi bir ışınım havada süzülüyordu. NPC ortalıkta görünmesede hepimiz ikinci alana geçiş yapacağımız noktanın bu ışınım olduğunu biliyorduk. Diğerleri gibi bende ışınıma doğru elini uzattığında açılan ' Raid Alanı II: Gökyüzü Adası' yazan pencereye hayali bir dokunuş yapıp onay vererek yeni çarpışma yapacağımız alana ışınlandık.