48. Bölüm

6.7K 404 110
                                    

Athan;

Karşımda canavar gibi yemek yiyen adamı izliyordum. Eve koşa koşa geldiğimde evin içini dağınık bulmayı beklemiştim ama tam tersi ev tertemizdi. Bıraktığımdan daha temiz. Stephan evi temizlemiş, evde yiyecek bir şey bulamayınca açlıktan oturma odasında meditasyon yaparken bulmuştum. Şimdi ise günlerdir yemek yememiş gibi saldırıyordu. Gözleri uyumaktan şişmişti. 

''Çarşaflarını değiştirdim. Mutfağını temizledim, banyonu temizledim oturma odanı temizledim... Sen pis değilsin ama evin biraz...'' tekrar yemeğinden kocaman bir ısırık aldı. ''Tozlu ev çok toz vardı.'' yemeğe geri gömüldü.

''Stephan, ortalığı ayağa kaldırmışsın ve şimdide  evimi mi temizledin?'' alayla sırıttım. 

''Beni eve kapattın!'' derken elindeki yemeği bırakıp ağzını sildi. Doymamıştı ama iştahı kaçmış olabilirdi. Kan şekeri yükselmeye başlamış olmalıydı. Tatlıyı ona doğru ittim. ''Beni eve kapattın!'' cümlesini tekrarladı.

''Seni eve kapatmadım... Yani biraz farklı oldu olay kapatmak zorunda kaldım. Ameliyat için acil çağrıldım, jet lag olduğun için kaçarsın diye düşündüm güvence gibi düşün.'' birkaç şey saçmaladım.

''Athan, jet lag olmasam da kaçardım. Beni yalan söyleyip buraya getirdin. Beni evinde kilitli tuttun, inanamıyorum ben Stephan buna inandım. Rosalinda senin için saf demişti. Yanılmış Rosalinda insanlar konusunda ilk defa yanıldı.''

''Mecburdum!'' diye biraz sesimi yükseltince Stephan tatlıyı eline alıp arkasına yaslandı. Bacak bacak üstüne attı. Küstah bir gülüş takındı. 

''Mecbur? Rosalinda bu, senin için ne önemi varda onun için karşımda oturmuş böyle... Im doğru kelime... Çırpınıyorsun? Rosalinda için birkaç kişi böyle çırpınıyor. Onlarda kan bağı meselesinden dolayı mecburlar.'' keyif alarak elindeki tatlıyı yemeğe başladı. Rengi normale dönmeye başlamıştı. 

''Sadece yalnız olmasına üzülüyorum.'' öylesine geçiştirdim  sorusunu. Stephan bunu kabul edeceğe benzemiyordu.

''Yoksa...'' Öne doğru eğildi. ''Aşık mı oldun? Biraz senin için yaşlı değil mi? Yanlış anlama yakışıklı ve genç adamsın, kısa yoldan zengin olmaksa hedefin Rosalinda para kopartmaz.''

''Stephan gerçekten bazen zeka yaşını merak ediyorum. Çünkü sadece aklın sex ve para için çalışıyor. Ergen erkekler gibisin, büyü. Benim Rosalinda için çırpınmam vefa için bu duyguyu bilir misin? Benim hayatıma dokunması kaderimi değiştirdi. Kadere inanır mısın Stephan? İnansan iyi olur. Dünyanın en zengin insanlarından birinin benim küçücük çiftliğime uğramam ve bana aklıma gelmeyecek imkanlar sunması... Bak karşında oturuyorum. Stephan sen çok abartılacak bir insan değilsin ama eski benin ulaşamayacağı insandın şimdi buradayım. İstediğini biliyorum Rosalinda'nın, bilmesem bile kimse yalnız ölmek istemez.'' 

''Rosalinda'ya vefa duymak?'' kahkahası küçük evimde yankılandı. ''O şeytanla vefa cümlesini aynı cümlede duymak komik geldi.''

''Stephan, hiç mi senin hayatına dokunmadı?'' sorumla küstah ve alaycı tavrı silinmesi bir oldu. Suratıma zafer kazanmış ifade takınmamak için kendimi zor tuttum. Ona itici gelmemem lazımdı. İstediğim şey ondaydı. Micheal Greenwood'a ulaşmak. Stephan'ı kaçırırsam bu şansım bir daha olmazdı. ''Bak, Rosalinda arada bir uğrar giderdi. Biliyorsun canı istediğinde hayatına dahil olur istemediğinde olmaz. Bu son bir yıldır ilgi çekmeye çalışıyor sürekli buralarda, zaten hasta kötü olabilir unutma bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. Stephan lütfen yardım et.'' bir süre sessizlik oluştu. Bu süre gitgide uzadı. Sessizce bekledim. Stephan kafasında olacakları tartıyor gibiydi.

Eva; Gelecek UmutturHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin