50. Bölüm

6.3K 394 18
                                    

Athan;

Kapı deliğinden Ashle'yi görünce kapıyı araladım. O aniden kapıyı itip içeri girince tepki veremedim.

''Ashle iyi misin?'' kapıyı kapatırken Ashle ayakkabılarıyla oturma odasına yürüdü. ''Ayakkabı ile girmesen...'' beni duymuyor gibiydi. Peşinden oturma odama girdim. Aniden bana döndü. Ona baktım. Elini beline koydu.

''Ben güzel değil miyim?'' sorusuyla gözlerimi devirdim. Cümleleri devirmesiyle, yerinde hafif sallanmasıyla ve bana gelen alkol kokusuyla Ashle'nin sarhoş olduğunu anlamam uzun sürmedi. 

''Ashle, yarın konuşalım mı?'' dediğimde hızla yanıma gelip karşıma dikeldi.

''Yarın konuşalım mı? Ashle olmayacak? Ashle, Ashle, Ashle! Blah blah blah!'' Cümle dahi kuramayacak kadar sarhoştu. ''Athan...'' O an yeni bir şey fark etmiş gibiydi. Cümlesini devam ettiremedi. Onunla birlikte bende yeni bir şey fark ettim. Üstüm yoktu. Tişörtümü giymemiştim. Bir adım geri gittim. 

''Üstüm oda da kaldı...''Ashle o anda elimi tuttu. Bir adım atıp diğer elini göğsüme koydu. 

''Bir kere beni öpsen, bir kere bana dokunsan... Asla benden vazgeçemezsin Athan.'' derken alayla sırıttım. Bu yaşıma kadar kendimi tutmuştum ve bu yaştan sonra mı ergenler gibi Ashle'ye saldıracaktım. Elini önce bileğinden tuttum, sonra yavaşça benden uzaklaştırdım. 

''Ashle, bence dinlen yarın konuşalım. Sana su getireyim.'' Ashle inatla benden uzaklaşmıyordu. İyice yanıma yanaştı. Odadan çıkacaktım neredeyse. O aniden hızlı hamle yapıp beni öptüğünde o an zaman durdu. Nasıl bir tepki vermeliydim? Bu karşılık olmayacaktı ama daha önce böyle bir durum başıma gelmemişti. Tepki vermediğimi -vermeyeceğimi- anlayınca dudaklarını hareket ettirmeye başladı. O an geri çekilmek aklıma geldi. Ashle boşlukta biraz öne doğru sendeledi. ''Ben sana su getireyim.'' Bu kadar alkol alırken su içmemiştir...

''Tuvalete gitmem gerek.'' düşüncelerimi bölerek ve beni önemsemeyerek koşarak tuvalete gitti. Kapıyı kapatırken biraz sert kapatmıştı. Suratımı ekşittim. 

''O kadar alkol iç, tuvaletten çıkma, su oranına dikkat etme ve benim evimde ol. Dehidrasyon yaşarsan sorumlu ben olurum...'' Söylene söylene dolaptan cam şişe su aldım. Tezgaha bıraktım. Biraz ılınırken bende yatak odasına gidip tişörtümü giydim. Mutfağa geri dönerken Ashle'nin kustuğunu duydum. Derin bir nefes aldım. Tuvaletin kapısına hafifçe vurdum. ''Ashle, iyi misin?'' sanırım mesleki deformasyon yaşıyordum. İnsanlara yardım etme dürtüme engel olamıyordum.

Tuvaletin kilidi açıldı. Kapı hafifçe aralandı ve Ashle bitkin şekilde çıktığında rezil bir durumdaydı. Kafasını soruma cevap verir gibi salladı. İyiyim cevabı veriyordu ama iyi görünmüyordu. Saçlarına kadar kusmuk olmuştu. 

''Gel.'' kolundan tutup destek oldum ve hiç acımadan duşa kabine soktum. Kıyafetlerini dahi çıkarmadım. Soğuk suyu açacakken vazgeçtim. Biraz ılık ayarlayıp suyu açtım. Ashle duşa kabinden çıkmak istediğinde engel oldum. ''Eğer uslu uslu burada durursan seninle bir şeyler düşünürüm.'' dediğimde hala yerinde olmayan beyniyle ne anladığını bilmiyordum ama pis pis sırıtıp suya geri girdi. Bende duşa kabinin kapağını kapattım. Klozetin içene baktım. Kusmuş ve sifonu da çekmemişti. Sifonu çektim, temizlik malzemelerini çıkarıp tuvaleti temizledim. Yere sıçrayan kusmukları temizledim. Lavaboyu da temizledim. Ashle'yi o süre zarfında suyun altında bıraktım. Ses çıkarmadan ben banyoyu temizlerken öylece duruyordu. İşim bittiğinde malzemeleri kaldırıp öylece banyonun ortasında kaldım. 

Karşıma çıplakta çıkmıştı ama sarhoş olup evimin içine kadar ilk defa geliyordu Ashle. Bu benim suçumdu. Hormonlarımın duygularımı etkilemesine izin vermiştim. Olmayacağını bile bile onunla yakınlaşmıştım. Onun bana duygularının olduğunu biliyordum, çevremin baskısı da vardı. Suç tamamen Ashle'nin değildi. Zaten suç tamamen bir kişinin olamazdı. Tekrar derin bir nefes aldım. 

Eva; Gelecek UmutturHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin