Athan:
Suratımdan çekilen battaniyeyle gözlerimi açtım. Kaşlarım çatıktı. Tepemde dikelmiş gülen Richie ve William gülerek tepemde bana bakıyordu. Sabah namazını gelip burada kılmıştım ve sonra dinlenme odasında uyumuştum. Ben doktordum ikinci evim burasıydı. Şimdi pişman olmuştum buraya geldiğim için.
''Sen dün nöbetçi değil miydin?'' Richei gülerek karşımdaki tekli koltuğa oturdu. ''En başarılı cerrahi asistanımsın. William bakta örnek al. Sözde sende benim cerrahi asistanımsın ama benden sonra geliyorsun hastaneye. Adam nöbetten sonra bile evine gitmiyor.'' Richei dalga geçmeye devam ediyordu. Onu umursamadan yattığım yerde doğruldum. Kollarımı gererek vücudumu esnettim. Tutulmamıştım çünkü alışıktım. Özel hayatım sadece benden ibaret olduğu için eve gitmeye çoğu aman gerek duymuyordum.
''Hocam lütfen ben onun gibi sap mıyım?'' William'ın söylediği cümle ile Richei gülünce homurdanıp gözlerimi devirdim.
''Diğer cerrahi asistanlar bizimle bu kadar samimi olduğunu görse...'' sinsice gülüp Richei'ye baktım.
''Dostum onlarda sizin gibi kafa insanlar olsaydı onlarda benimle takılırdı. Sizin şefiniz olmam ve uzman bir doktor olmam sizinle arkadaş olmama engel değil.'' Diye kendini savunmaya geçince arkama yaslandım. ''Hem biz burada senin ruhsal sağlığından korktuğumuz için böyle eğleniyoruz. Biraz gidip özel hayat edinsen.''
''Başlamayın bu konulara.'' Dedim. Richei susmaya niyeti yoktu.
''Git sevgili edin. Parkta yürüyün şu iğrenç romantik filmlere gidin başka bir sürü şey yapın. Burası dışındada hayat edin.'' William eliyle cümlesini desteklemek için odanın içini gösterdi.
''Tamam sevgili işi sana göre değilse tek gecelik ilişkilerde takıl. Sex de kafanı dağıtır.'' Richei William'ı desteklerken bu iğrenç cümleyi kurmuştu. Şaşkınca ona baktım.
''Siz narkoz filan mı kullandınız? Ayılamamış gibisiniz! Narkoz kullanmadıysanız morfine yatırıyorum paramı.''
''Hadi ama bakire ölceksin!''
''Richei, harbi morfin kullanmışsın.'' Bağırdığımda ikisi bana baktı. ''Sizinle dini değerlerim hakkında konuştum. Size bir sürü açıklama yaptım. Siz... Ben gidiyorum anlamayacak gibi bakıyorsunuz.'' Ayağa kalktığımda ikiside oturmam için aynı anda konuşunca ne dediklerini anlamadım.
''Pekala sustuk. Senin için endişelendiğimizi bil. Evlenmek istiyorsan sana kadın bulalım. Nefes alanından.'' William cümlesini göz kırparak bitirdi.
''Harbi gidiyorum!''
''tamam, tamam söz bu sefer sustum.'' William teslim olurcasına ellerini kaldırınca nefesimi seslice verdim. Bu konuyu ayda bir kez açmasalar ölecek gibi davranıyorlardı. Biz tanıştığımız ilk gün benim Müslüman olduğumu ve dinimi yaşayan biri olduğumu biliyorlardı. Nedense bu ısrarları bitmiyordu.
''Aabha hazırda duruyor evlenin gitsin.'' Richei dayanamayıp konuştuğunda ayağa kalktım.
''gidiyorum.'' Dedim. Arkamdan ısrarla bağırmalarına rağmen dinlenme odasından çıktım. Geri dönseydim tekrar bu muhabbeti durup durup açacaklardı. Biliyorum benim için endişeleniyorlardı ama evlilik bana göre kolay değildi. Ben sevmek istediğim kişiyi ömür boyu sevmek ve onunla anılar paylaşmak isterdim. Ortak zevklerimizin olmasınıda. Belkide bu yüzden bekardım. Zor zevklerim vardı. Sanatı severdim, kitap okumayıda, yürüyüşlere çıkmayı, başka insanların dertlerini düşünüp üzülüp elimizden gelen çabayı göstermek isterdim, öylesine oturduğumuzda bile huzur bulucu konuşmalar yapmayı isterdim. Zordu. Hepsi bir arada olmuyordu. Hayatımı hastanede insanlara yardım ederek geçirecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eva; Gelecek Umuttur
Romance29 Ocak 2015-28 Mayıs 2016 Amerika, Avusturalya, Türkiye, İngiltere,Filistin, Suriye.... Ülkelerin değişmesi hiçbir anlam ifade etmiyor. Birbirini tanımamaları da.... Habersiz oldukları yaşamları yıllar önce bir kez birleşmişti. Sırada gelecekteki y...