5. Bölüm

11.1K 685 49
                                    

Eva;

Tabağı bulaşık makinasına yerleştirip tezgahın üstündeki diğer tabağı aldım.

''Bu yaptığı... Bir şey bulamıyorum.'' Diye söylendim. Kızlar mutfakta masa da oturmuş beni izliyordu. Bugün bulaşıkları toplama sırası bendeydi.

''Ben buluyorum! Sahtekarlık.'' Hira sinirle çıkıştığında derin bir nefes aldım. Tezgahtaki son tabağı yerleştirip doğruldum. Ayağımla makinayı kapattım.

''Bu da bir bakış açısı.'' Melisa araya girip alayla güldü. ''İyilik de diyebiliriz.Sonuçta bunu kendi için yapmadı başkasını zor durumda bırakmamak için yaptı. Bakış açını biraz olumlu yöne çevir Hira.''

''İkinizin söylediği de mantıklı.'' Diye mırıldandım. Masadan sandalye çekip ben de oturdum. Hira derin bir nefes aldı.

''Bak, bakış açımı değiştirmem sahtekar olduğunu değiştirmeyecek. Şöyle düşünün Eva'nın yerinde olmak isteyen bir sınıf dolusu insan var. Eva başarılı, dürüst olduğu için Mr. Brown'un asistanı. Başka birinin yaptığı sahtekarlığa ortak oluyorsun. Hepimiz senin iyi olduğunu biliyoruz. Rahatsız olduğun gün zaten Mr. Brown sana izin vermişti Eva. Eğer durumu izah etseydin Mr. Brown yine anlayış gösterebilirdi. Şimdi ortaksın bu sahtekarlığa.'' Hira'nın söyledikleriyle mutfakta sessizlik hakim oldu. Kimse konuşmuyordu. Haklıydı, bu oyuna ortak olmamalıydım. Şimdi düşündüklerim ile sabahki olanlar olsaydı Mr. Brown'a itirafta bulunurdum. Aptallık edip oyuna dahil olmuştum. Adam neden böyle bir şey yapmıştı? İki bilinmeyenli denklem kafamda oluşmuştu. Bu işin içinden nasıl çıkacaktım, bu iş nasıl bu hale gelmişti? Cevap yoktu.

''Yarın gidip her şeyi anlatacağım.'' Dedim. Uzun bir sessizlik sonrası bu çığlık etkisi oluşturmuştu. İki arkadaşım bana baktılar.

''Peki Mr. Brown... Seni affetmezse?'' Melisa'nın sorusuyla dudağımı ısırdım. Mr. Brown dürüstlüğü seven bir insandı. Eminimki bu yalanı sevmeyecekti. Son senem de asistanı olmazdım. En kötü ihtimal buydu. En iyisi ise yalan söylememiş olurdum.

''Hatamın sonucuna katlanmış olurum.'' Diye mırıldandım.

''Şey, istersen bunu söyleme.'' Hira'nın çeginken çıkan sesiyle ona baktım. Kötü bir şey olursa suçlu hissedecekti.

''Hayır sakın şuan hissettiğin hisse kapılma! Tamamen suçlu benim... Aslında biraz benim. Ama sen veya sen değilsin. Sen doğru olanı söyledin Hira. Gidip konuşmam en iyisi olacak.'' Dedikten sonra ayağa kalktım .''Ben odamdayım, yarın söyleyeceklerimi düşünmem gerek. Biraz kitap okuyup uyurum. İyi geceler.''

''İyi geceler.'' Hira ve Melisa aynı anda cevap verince güldüm. Onlar kendi aralarında bu yaptıklarına karşı tartışmaya girerken odadan çıktım. Uzun süre arkadaş olunca birbirine benziyordu insan. Üst kat merdivenlerime kendimi ölü gibi hissederek yöneldim. Ne söyleyecektim. Bu hatayı pat diye söyleyemezdim. Kelimeleri süslemem gerekti.

Odamın kapısını kapatıp kendimi hızla yatağa attım. Okul hayatımın sonuna gelmiştim. Bir sürü sıkıntı çekmiştim, belli bir yaştan sonra kendi paranı kazanamayıp okumak ağır geliyordu. Ömrüm boyunca para sıkıntım olmamıştı. Allah'a şükür bundan sonra da olmazdı. Normal bir ailenin kızı olarak gelmemiştim dünyaya. Şu hep duyulan dünyanın en zengin insanı ama listede ismi yok! Denen ailelerden birinin kızı olarak hayata gözlerimi açmıştım.

Satranç tahtası gibi olan hayatta ben taşlarımı farklı oynamış farklı yollar tercih etmiştim. Asla beni olmam için ittikleri kalıba sığamamıştım. Hayatta benimde değerlerim vardı. Dürüst olmak bundan bir tanesiydi. Son seneme gelmişken bunu kaybetmek istemiyordum. Burası yirmi birinci yüzyıla ayak uyduran bir üniversiteydi. Farklı eğitim sistemine sahipti. Gelecekte kendimi kendi okulumda görme hayalim varken buradaki insanlara güvenimi kaybettiremezdim.

Eva; Gelecek UmutturHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin