4.Bölüm

12.7K 776 46
                                    

Facebook; GlsmOzdmr-Wattpad

İnstagram: Eva_Wattpad



Athan;

Sabaha karşı acil servisten çıktığımda temiz havayı içime çektim. Bu havayı bile içime çekmek lükstü. Uzmanlığımı en kısa zamanda almam gerekiyordu. Her şeyi kısa zamanda bitirmeyi seviyordum. Bitirdiğim işin en iyisi olması lazımdı. Elimdeki kaskı gülerek kolumun altına sıkıştırdım. Sabah namazını kılıp yatacaktım. Bu düşünce gülmeme sebep oluyordu. Öğleden sonra geri gelmem gerekiyordu. Hastanenin bahçesine bıraktığım motorsikletime ilerlemeye başladım. Başka ne ile eve gidebilirdim? Şehir için en uygun şey motordu.

Motora bindiğimde kaskımı takmayı unutmamıştım. Bu kaskı kendi ellerimle süslemiştim. Havalıydı, kask takılmaz mıydı! En havalısı ise hareket eden motorda suratına çarpan havaydı. Beni bu motorla tanıştıran kişi... 12 yaşında manyak bir kızdı. 9 yıl önceydi bu. Şimdi büyümüştür. 22 yaşında genç bir kadın olmuştur. Uzun örülü kızıl saçları vardı.

''Turuncuydu o saçlar oğlum!'' kendi kendimi düzettim. Hayatta o saç renginin yakıştığı tek kişiydi. Ondan sonra kimi gördüysem o saç rengi onun gibi kimseye yakışmamıştı. Güzel gözleri vardı. Mavi ve yeşil karışımı çok güzel bir renkti. Herkesteki sıradan mavi değildi. Ailesinden miras almıştı ama ailesi sıradan mavi renge sahipti. Onun gözleri özeldi. Yaşına göre uzundu, fit bir vücudu vardı. Harika dans ederdi, iyi dövüşürdü. En son gördüğüm de umursamaz insanları seçmeden arkadaş oluyordu. O benim gördüğüm en değişik kızdı. O zamanlar yirmi yaşıma yeni girmek üzereydim. Hayatım da ilk defa Avustralya dışına çıkmıştım. Evimiz gelen turistin yeğeniydi. Dünyanın en zengin ailesinden birine sahip bir insanın bu kadar eğlenceli ve alçak gönüllü olmasını beklemiyordum. En önemlisi benim gibi Müslümandı. Yahudi ailesinde büyümüştü ve Müslümandı. Onun bu sırrını asla çözememiştim. Müslüman gibi yaşamasada Müslümandı. Şimdi ne yapıyordu?

Bu soruyla daha da hızlı sürmeye başladım motoru. Yıllar önce aşık olduğu biri vardı. Evlendiğine emindim. Ben o adamı hiç sevememiştim. Her zaman tuhaf tavırları vardı. Bunu anlamam bir haftamı almıştı. O adamıda bir daha görmemiştim. Birleşik Krallığa iki kez gitme fırsatım olmuştu. Onu asla görememiştim. Numarasına ulaşamamıştım. Şirketlerini aradığımda görüşme talebimi ileteceklerini söylemişlerdi ama dönen olmamıştı. 9 yıl öncesinde kalmıştı.

'Sitting, no more counting dollars
We'll be, we'll be, counting stars


I feel the love and I feel it burn
Down this river, every turn
Hope is a four-letter word '

Dilime dolanan bu şarkıyı bir türlü bırakamıyordum. Markette denk gelmiştim ve hafızamın kuvvetli olması işleri karıştırmıştı. Şarkıyı unutamıyordum. Mırıldanıp duruyordum. 2014 yılında insanlar böyle saçma şarkı yapmayı nasıl beceriyordu? Asansör benim katımda durduğunda derin bir nefes aldım. Önce Ashle sonra Aabha'yı atlatıp evime ulaşmam gerekiyordu. Bu apartmandan taşınacaktım. Şimdilik evime girmem gerekiyordu. Asansörün kapısını açtım.

''İyiyim Ashle, sen. Biraz yorgunum izninle.'' Diye söze girdim. Arkamı dönüp gidiyorken sessizlik yüzünden durup döndüm. Ashle kapıda değildi. Kapısı kapalıydı. ''Ölmüş olabilir mi?'' bu düşünce ile onun kapısına doğru bir adım attım. Hızla durdum. Sabaha karşı uyuyordur elbette. Arkamı dönüp kendi daireme ilerledim. ''İyiyim Aabha, sen? Bugün kaba davrandım üzgünüm. Yorgundum. En iyisi gidip dinleneyim.'' Kapıya anahtarı sokup çevirdim ama yine durdum. Sessizlik. Aabha'nın kapısına döndüğümde kapalıydı. Aabha benden erken çıkmıştı. Bir şey mi olmuştu? Tabi ki olmuştu kalbini kırmıştım. Özür dilemeliydim. Şimdi olmazdı. Yorgundur. Arkamı dönüp kapıyı açtım. İçeri girince ayakkabılarımı çıkardım. Koridora döndüğümde durdum. Bu olaylara tepki vermek için durduğum üçüncü andı. Yavaşça arkamı dönüp ayakkabımın yanına baktım. Yerde ayakkabımın yanında topuklu ayakkabı duruyordu. Tek çifti yere devrilmiş diyeri dik duruyordu. Şık ve pahalı olduğu belli olan topuklulara benziyordu. Benim evime kim gelmişti? Richie ve William dışında evime arkadaşım gelmezdi. Lou bile kız olduğu için bana saygı duyuyor ve gelmiyordu. Aabha zaten Müslümandı.Yavaş adımlarla oturma odasına ilerledim. Hırsız olsa böyle bir aptal hata yapmazdı. Pahalı bir ayakkabı giymezdi. Oturma odasına girdiğimde koltuğa yayılmış, şık bir kıyafet içinde güzel bir kadın oturuyordu.

Eva; Gelecek UmutturHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin