iyi okumalar...
Athan
Şişirdiğim balonu bıraktım. Balonun tavana çarpana kadar yükselişini izledim. Yeni bir balon alıp şişirmek için helyum dolu tüpe taktım.
''Buna beni ikna ettiğine inanamıyorum.'' dedim. William omuz silkti. Sanki dünyanın en basit şeyini yapıyorduk. Ashle hastaneden çıkacaktı ve biz evine gizlice girip etrafı süslüyorduk. Tuhaf olansa neden böyle bir şey yapıyordum? Ashle'ye karşı çekim hissettiğimi biliyordum ama birbirimizin hiçbir şeyiydik. Arkadaş olabilirdik yeni bir arkadaşlıktı. Evine girip etrafı süsleyecek samimiyeti bulmuyordum. William ise bu samimiyeti buluyordu.
''Yarım kalan öpücüğü bu gece alırsın belki.'' Omzuma vurup göz kırptığında elimle tuttuğum balonu bıraktım ve balon uçarak küçüldü. Etrafa helyum gazı sızmaya başladı. ''Kapat şunu patlayacağız.'' William koşarak kapatmak için vanayı çevirdi. Kaşlarımı çattım. Bunun sebebini bildiği için açıklama yapma gereği duymadım. ''Ne? Onu öpmeye çalışan sendin. Seni red eden Ashle'ydi.''
''Kabullenmeyeceksin değil mi?''
''Belki bir gün dinin insan hayatı için kurtarıcı bir güç olduğuna inanırsam kabulleneceğim.'' derken sinsice sırıtıyordu. Kafamı olumsuz anlamda salladım. Richie de Tanrı'ya inanmazdı ama William gibi değildi. İkisinin Tanrı'ya inanmayıp başka kişiliklere sahip olmaları... Bilim dahi açıklayamazdı.
''Balonları şişir.'' dedim. Onu odada yalnız bırakıp koridora çıktım. Bu küçük ama şirin daire hoşuma gidiyordu. Sade ve az eşya sanatsaldı. William'ın girmemesi için kapattığım çalışma odasına girip tekrar kapısını kapattım. Çalışma planlarıyla dolu bu odanın ayrı bir güzelliği vardı. Duvarı kapalayan fransız pencerenin önünde durdum. Perdeyi hızla gün ışığını odaya dolduracak şekilde açtım. Işığın bu güzel odayı doldurmasına izin verdim. Bir süre manzarayı izleyip geri çekildim. Ashle'nin çalışma masasının üzerinde duran yarım bıraktığı resme odaklandım. Bu resmi ilk geldiğimde fark etmiştim. Gerçekten hoş bir tasarımdı. enterasan olan ise bunu bir duvar için tasarlıyordu. Sandalyeyi çekip oturdum. Kalemlerini hiç düşünmeden elime aldım. Yarım bıraktığı tasarımı devam ettirmeye başladım.
''Athan!?'' ne kadar süre geçtiğini bilmiyordum ama William'ın bana bağırması ile dikkatim dağıldı. Resmin büyük kısmını çizmiştim. Bitmemişti. Ben bu resmin başına oturduğumda tüm olanları unutmuştum. Hızla odadan çıktım. Koridorun ortasında duran William ile göz göze geldim. ''Güzel sapık gibi kızın yatak odasında mı vakit geçiriyordun?'' derken o sinsi gülüşünü takıldı.
''Kendinle beni kıyaslama.'' derken ben sırıttım. O hiç gülüşünü bozmadan bana yaklaşıp kapıyı açtı. İçeriye baktı.
''Haklısın bu daha zevkli. Çalışma odası.''
''Kafan hep bel atında değil mi?'' dedim. Onu umursamadan oturma odasına doğru ilerledim.
''Çalışma odasında içilen kırmızı şarabın romantik ortamını hiçbir şey veremez. Bu sapıklıksa evet sapığım.'' William tüm sesiyle bağırınca derin bir nefes aldım. Komşuları başımıza toplamaya kararlıydı. ''Bu arada...'' cümlesini tamamlamadan kapı açıldı. İkimizde birbirimize bakakaldık. ''Kızlar asansördeydi.'' dedi. O sırada Lou, Aabha ve Ashle içeri girdi.
''Süpriz.'' dedim. istenilen giriş olmamıştı. Hepimiz Ashle'ye bakarken arkadan biri koşarak daireye girdi.
''Yetiştim mi?'' Richie elinde kaskı ve çiçeğiyle odaya girdiğinde Ashle kahkaha atmaya başladı. Yanıma gelerek bana sarıldığında kimsenin beklemediği bir tepkiydi. Ne yapmam gerektiğini kestiremedim. bu benim için yanlıştı. Bunu sonuna kadar biliyordum. Bakışlarımı arkadaşlarımın üzerinde gezdirdim hepsi büyülenmiş gibi bana bakıyordu. Sanırım beni biriyle görmek onları duygulandırmıştı. Tabi Aabha dışında. Suratını ifadesiz tutmaya çalışsada gözlerinden geçen hüznü yakalamıştım. Gözlerimi ondan kaçırdım. Kimseyi üzmek istemiyordum. Ben de herkes gibi DNA'dan oluşmuştum. Kimseden farkım yoktu. Kendimi başka yönde geliştirmiş olmam insanlardan ayırabilirdi ama bu tercih meselesiydi. Ashle geri çekildiğinde suratında kocaman bir sırıtış vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eva; Gelecek Umuttur
Romance29 Ocak 2015-28 Mayıs 2016 Amerika, Avusturalya, Türkiye, İngiltere,Filistin, Suriye.... Ülkelerin değişmesi hiçbir anlam ifade etmiyor. Birbirini tanımamaları da.... Habersiz oldukları yaşamları yıllar önce bir kez birleşmişti. Sırada gelecekteki y...