Yüzüm yastığa gömülüyken sabah sabah çalan alarmı bulup kapatmaya çalışıyordum. Sonunda birkaç yere düşen eşyalardan sonra alarmı kapatabilmiştim. Uykuma kaldığım yerden devam edip yüzümü yastığa daha ne kadar gömebilirsem gömdüm.
Üzerimdeki yorganın çekilmesiyle üzerime ürperti geldi ama aldırmadım. Sonuçta bir insan yorgansız da uyuyabilir. Birden başımın altındaki yastıkta çekilince sinirle yatakta doğruldum. Gelen gıcık ikizim Giray'dı elbette.
"Ya sen mal mısın! İnsan bunu ikizine yapar mı ya? Sen nasıl bir ikizsin? Şurda bir gram uykum vardı onun da içine ettin yani."
"Ben uyumuyorsam sende uyumayacaksın kızım! Asıl sen nasıl ikizsin be! Ben odamda ne tür işkencelerle kalkıyorum. Sense alarmı kapatıp deve kuşu gibi kafanı yastığına gömüyorsun. Bence annemgil bir yanlışlık yaptı. Seni kesin hayvanat bahçesinden aldılar."
"Anneme olan sinirini benden mi alıyorsun sen ya?"
"Öyle oluyor galiba."
"Galiba değil, baya."
"Normal biriydim lan ben. Sonra uyku düzenim bir bozuldu, bildiğin ruh hastası oldum."
"Sen hep öyleydin."
"Offf. Ne çok konuştuk be sabah sabah. Ruh sağlığımdan olsa gerek.Neyse ben üstümü değiştirmeye gidiyorum."
"Mutfakta görüşürüz."
"Hıı, o dediğinden" deyip odadan çıkıp kapıyı kapattı. Gülüp yatağımdan kalktım ve formalarımı elime alıp gözlerim kısarak posterlerime baktım. Sonra gülümseyip banyoya geçtim ve üzerimi değiştirip saçlarıma bol bir belik ördüm. Göz kalemini de sürdükten sonra çantamı alıp odamdan çıktım. Mutfağa girdiğimde herkes masadaydı. Annemle babama öpücük verdikten sonra yerime geçip yemek yemeye başladım.
**
"Aldın mı ayıyı?"
"Evet ama bagajda. Öyle okul içinde veremem. Okul çıkışı sakin bir yere götürür veririm."
"Okulda verdiğini düşünemiyorum bile." Düşündüm de... Arabanın içinde kahkahalarla gülmeye başlayınca Giray yüzünü ekşitti.
"İyi ki düşünmedin Miray. Çok saol yani." Okula geldiğimizde arabadan inip bahçedeki bankta oturan grubun yanına gittim.Eylül'ün yanağını öpüp yanına oturdum. Gülümseyip o da benim yanağımı öptü.
"Ne oluyorsunuz ya? Siz hayırdır?"
"Ne var Arda? Öpemez miyim arkadaşımı?" dedi Eylül Arda'ya karşı.
"Öpsün mü Miray?"
"Öpmesin mi kanka?" dedim şirince gülümseyerek. Şu an eminim çok tatlı görünüyorumdur. Arda gülümsedi ve,
"Öpsün"dedi.
"Ne yapıyorsunuz siz ya?" dedi Çağrı. Oflayarak ayağa kalktım.
"Boşverin, siz anlamazsınız aşk böcükleri."
"Aşk böcükleri mi?" dedi Duru şaşkınlıkla.
"Evet" deyip okula doğru yürümeye başladım.
"Aşk böcükleri. Vay canına" diyerek yanıma gelen Bulut'a aldırmadan yoluma devam ettim.
"Sana o suyun hesabını ödettireceğimi biliyorsun değil mi?"
"Hangi su?" dedim anlamamazlıktan gelerek. Biliyordum işte ya. Yok birde ödettirmesin Miray. Sen git çocuğun yüzüne su döküp evinden kapı çarparak çık, sonra da hesap ödemeyeceğini düşünerek kendini kandır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ AYISI
Teen FictionBabasının işi için taşındılar. O dağ ayısıyla tanıştı genç kız. Kaderlerinde hep birlikte; beraber olmak vardı. Gittiği her yerde onu çıkardı karşısına hayat. Köpek gibi hırlaşıp durdular birbirlerine. Ta ki kalbinin en başından beri hızlanışının se...