**53.☠☠**

8K 217 49
                                    


Word'de 55 sayfa. Bence bölüm gecikmesini yeterince telafi ettim diye düşünüyorum.

Ardan bir hafta geçmişti. Her şey yolunda, güzel bir şekilde ilerliyordu. Rahatsız edecek kadar da sakin...

Güzel ve sakin geçmesinin dışında İstanbul Teknik Üniversitesi'ni kazanmıştım; işletme bölümü. Bu haber gelince çok sevinmiştim. İkinci tercihimdi. Birinci tercihim ise tutmayacağını bildiğim halde zevkine tıp yazmamdı. Bu da güzel bir anı olmuştu benim için.

Sonra arayıp Bulut'a sormuştum hangi üniversiteyi kazandığını. Çok şaşırtıcı bir şekilde o da benimle aynı üniversiteyi kazanmış. Gerçekten çok ilginç. İki gün sonra öğrendim sırf benimle aynı üniversiteye gidebilmek için ücretli kazandığını.

Dün Eylül arayıp çok sıkıldığını ve yarın bir şeyler yapıp yapamayacağımızı sordu, bende kabul ettim. Şimdiyse alışveriş merkezinin kafeteryasında Duru ve Eylül'ü bekliyordum. Yarım saattir.

Karşıdan nefes nefese gelen Duru ve Eylül'ü görünce içimden nasıl bir rahatlama geçti anlatamam.

"Kusura bakma biraz beklettik."

"Ne kusuru canım, az daha düğünümü yapamayacağım diye üzülüyordum."

"Ne alaka?," diye sordu Duru normal olarak anlamayarak.

"Sizi beklemek bir ömür boyu gibi geldi de."

"Ha-ha-ha," dedi Eylül karşıma otururken.

"İyi tarafından bak," dedi Duru çaprazıma oturarak. "Biz gelene kadar espri anlayışını geliştirmişsin."

"Ha-ha-ha," dedim bende tıpkı Eylül gibi yaparak.

Sipariş verdikten 5 dakika sonra çilekli milkshakelerimiz gelmişti. Sohbet ederek içeceklerimizi içtiğimizde kızlar çoktan plan yapmaya başlamışlardı: Alışveriş, alışveriş ve alışveriş.

Hesabı ödeyip mağazaların olduğu kata indik. Kızlar çoktan bir mağazaya girerken bende göz devirerek peşlerinden girdim.

"Oha şu elbise muhteşem değil mi?"

"Sence o kadar kısa bir elbiseyi Giray sana giydirir mi, Eylül?"

"Giydirmez değil mi?"

Olumsuz anlamda kafamı salladım.

"Hadi sen de bir şeyler bak Miray."

Göz ucuyla mağazanın içine baktığımda oldukça kalabalıktı. Bu yüzden boşverip kızları beklemeye başladım. Nasılsa diğer mağazalara da girerlerdi.

☠☠☠

Tam da beklediğim gibi alışveriş merkezinin tüm mağazalarına girmiştik. Ama şimdi haklarını yemeyeyim. Bana çok güzel kıyafetler seçmişlerdi. Biraz açıklardı ama olsun.

"Ben çok yoruldum. Eve mi gitsek artık?"

"Olmaz, son bir tane daha."

"Girecek mağaza kalmadı Eylül, nereye gidiyorsun, hey!" Oflayarak çoktan girdiği mağazaya girdik Duru'yla.

Mağazaya girdiğimde Eylül aceleyle yanıma gelip "Ya da haklısın Miray ya, bu kadar yeter. Hadi çıkalım."

"Sen telaş mı yaptın?"

"Hayır!"

"Ne oldu Eylül?"

"Kıyafetleri çok kötüymüş, ayrıca...ayrıca iğrenç ter kokuyor."

DAĞ AYISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin