Hiç konuşmadan geçirdiğim derslerin arasından nihayet okul bitmişti ve biz kızlarla bizim eve gidiyorduk. Giray'ı arkadaşlarına postalamıştım. Rahat bir zaman geçirmemiz için en önemli şeydi belki de bu. O da hallolduğuna göre rahatız artık.
Apartmana girdiğimizde asansöre bindik ve bizim kata gelince kapıyı çaldık. Annem zarafet saçan gülümsemesiyle kapıyı açınca daha önceden arkadaşlarımın geleceği için yemek yapmasını söylediğimden burnuma mis gibi yemek kokuları geliyordu.
"Hoşgeldiniz kızlar"
"Teşekkürler"
"Hoşbulduk..."
"Leyla" dedim Duru'nun cümlesini tamamlaması adına.
"Leyla hanım."
"Olmadı bak böyle. Duymamış olacağım bir daha böyle bir şey. Teyze deseniz benim için daha bir iltifat olur."
"Peki Leyla teyze" dedi Duru samimiyetle.
"Anne biz çok açız. Sende duyuyor musun karnımın isyanını?"
"Ben bir şey duymuyorum" diyen Eylül'e annem gülümsedikten sonra bana döndü ve,
"Hissediyorum Miray. Merak etme. Yemekte mutfakta masada hazır sizi bekliyor."
"Bu an hiç gelmeyecek sandım sabahtan beri." Eylül gülümsedi ve anneme,
"Benim adım Eylül ve bu da arkadaşım Duru" demesiyle annem ikisine de sarıldı ve "Beni zaten tanıyorsunuz. Miray az önce söyledi," dedi.
"Anne sadece adını söyledim" dedim mantığımı konuşturarak. İnsanlar adlarını söylemekle tanışmış olmuyordu maalesef. Yoksa bu milletin halini hiç düşünemiyorum.
"Onların da farklı bir şey yaptığını zannetmiyorum Miray. Lütfen üzerinize alınmayın kızlar."
"Onların farklı bir şey yaptığını söylediğimi hatırlamıyorum anne."
"Anlaşıldı sana ancak abin atabilir laf."
"Anne inat mı yapıyorsun? O benim abim falan değil. Ayrıca o bana laf atmayı bırak, o erkekliğiyle maçta kaleye bir top bile atamıyor" dedim haftalar önce yaptığımız maçta sayı alan Giray'ı düşünerek. Duru ağzını açıp bir şey söyleyecekken hemen sözünü kesip "ee yemek diyorduk. Hadi yiyelim," dedim ve hızla mutfağa girdim.
"Sana Bulut gayet de iyi laf atıyor." Duru'nun sözüne karşılık annem "Bulut kim?" demesiyle içimden Duru'yu alkışladım.
"Bir çocuk işte" dedim geçiştirmek için annemi.
Hep beraber nefis yemeklerin hepsini bitiremesekte silip süpürdük. Havaların aşırı sıcaklamasından dolayı benim odama geçtik ve canımı açıp odamı havalandırmaya bıraktım.
"Bu akşam burda kalsanıza."
"Yok daha neler."
"Hadi ama eğlenceli olacak."
"Ailemiz?" diyen Duru'ya karşılık "izin alacaksınız tabiki" dedim. "Peki ya okulumuz. Yani forma üstümüzde olabilir ama bunun geceliği var ve yarınki ders kitaplarımız evde."
"Bunlarda sorun olsun yeter ki ya. Bende pijama takımları var ve bana sakın bir daha dersi önemsiyormuş numarası yapma Eylül."
"İyi tamam ben o zaman atıyorum aileme mesaj?"
"Ve sende Duru"
"Tamam ama sormam gereken bir de sevgilim var benim." Göz devirdik Duru'nun bu söylediğine Eylül'le. Ama haklıydı. Yani kızın bir sevgilisi vardı ve belli ki Çağrı kıskanç ve korumacıydı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ AYISI
Teen FictionBabasının işi için taşındılar. O dağ ayısıyla tanıştı genç kız. Kaderlerinde hep birlikte; beraber olmak vardı. Gittiği her yerde onu çıkardı karşısına hayat. Köpek gibi hırlaşıp durdular birbirlerine. Ta ki kalbinin en başından beri hızlanışının se...