**55.FİNAL**
1 yıl sonra...
"Heyecanlı mısın?"
"Neden?," diye sorarken ağzıma aynı anda cips tıkıyordum.
"Miray sen iyi misin?" Duru Eylül'ü onaylayarak "Yarın düğünün var ve sen oturmuş cips yiyorsun," dedi.
"Ayrıca cips sivilce yapar seni salak," diyerek elimden Eylül cipsi aldı. Ela mutfaktan çikolata paketiyle çıktığında gözlerimi kısarak ona baktım.
"Senin yanında zulamı açmamam gerektiğini biliyordum." Ela gülüp koltuğa oturduğunda ben yerde sırtımı koltuğa dayamış boş gözlerle televizyon izliyordum. Eylül'le Duru ise karşımda meraklı gözlerle beni inceliyorlardı. Sanki hiç evlenecek kişi görmediler!
Annemgil akrabalarda kalacaklarını söyleyerek evden çıkmıştı. Kızlar gecesi yapıp rahatlamamı istediği belliydi. Üniversite diplomalarımızı almıştık. Ve herkes şehrine gelmişti. Yine eskisi gibiydik. Tek eksik ikizlerdi. Bir de Uğur vardı ama o da tatile gelmişti. Okuması gereken daha iki yılı vardı. Ne diyeyim, yazık vallaha...
Hızla sırtımı dayadığım koltukla temasımı kestim ve ayaklarımı bağdaş kurarak dikkatlice kızları izledim.
"Aslında biraz gerginim," dedim itiraf ederek.
"Neden?"
"Sonuçta yarın birçok kişi gelecek. Ve ben evleneceğim. Düğünlerden nefret ediyorum. Birkaç kere düğünlere katılmıştım ama bu sefer farklı. Yarın misafir masalarında değil nikah masasında oturacağım. Ve işte biraz da düğünden sonraki gerginlik. Düşünmeden edemiyorum."
Duru sırıtarak bana imayla baktığında yüzümü buruşturup kollarımla kendimi doladım.
"Ne? Neden öyle bakıyorsun?"
"Yok bir şey. Sadece seni o gece düşündüm de-"
"Ah, kes şunu" diyerek sözünü kestim. Ela'ya gözlerim kaydığında yanakları pembeleşmişti. Nasıl bu kadar utangaç olabiliyordu? Konu benken bile her zaman utangaçtı.
"Bu hepinizin başına gelecek biliyorsunuz değil mi?"
"Ama ilk kurban sensin," dedi Eylül sırıtarak.
"Şu an gerginliğimi alıyor olmanız gerek!"
"Çok düşünme, akışına bırak."
"Kelimeler ağzından ne kadar da rahat çıkıyor, öyle değil mi Duru?"
"Valla biraz öyle oluyor."
Ela telefonuyla uğraşırken seslice güldüm.
"Canım arkadaşım benim! Tavsiyelerin için çok sağol, deneyeceğim." Ela gözlerini bana çevirip dil çıkardığında Eylül söze girdi.
"Miray ben onu bunu bilmem ama şu an erkekler bekarlığa veda partisi yapıyorlar."
"Ne olmuş?"
"Gerçekten çok safsın Miray. Ne yaptıklarını merak etmiyor musun? Ben şu an geberebilirim."
"Neyi merak edeyim canım," dedim tedirginlikle gülerken. "Uslu uslu içki içip çocukluk yıllarından bahsedip ne kadar büyüdüklerini konuşuyorlardır." "Öyle değil mi Duru?," diye sorduğumda o da tedirgin olmuş bir şekilde "Evet canım. Yani yaramazlık yapmazlar, sadece içiyorlardır," diyerek beni onayladı.
"Bence de. Kötü düşünm-" "Oha!," diyen Ela'nın sözleri Eylül'ün sözlerini keserken Ela hızla koltuktan kalkıp yanımıza oturdu. Hepimizin odağı o olurken Ela çatılmış kaşlarıyla bize bakıp telefonun ekranını bize çevirdi. Bu Arda'nın attığı bir instagram story'siydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ AYISI
Teen FictionBabasının işi için taşındılar. O dağ ayısıyla tanıştı genç kız. Kaderlerinde hep birlikte; beraber olmak vardı. Gittiği her yerde onu çıkardı karşısına hayat. Köpek gibi hırlaşıp durdular birbirlerine. Ta ki kalbinin en başından beri hızlanışının se...