"Anne hayır. Bunu bana yapamazsın."
"Bal gibi de yaparım. Al şu bezi." Oflayarak annemin elinde duran toz bezini aldım ve ona tiksintiyle baktım.
"Salondan başla. Toz görmeyeceğim hiçbir yerde."
"Bunun olmasını nasıl bekliyorsun anne? Hem senin misafirlerin değil mi bunlar? Ben ne anlarım toz almaktan? Zaten tozu alsam tekrar toz olmayacak mı?"
"O zaman sen yemek yeme. Nasıl olsa tekrar yemeyecek misin? Dediğin o mantıkta. Aklın alıyor mu?" (Babamın daim sözü)
"İyi de aynı şey değil ki" dedim gerçekten de mantıklı gelen annemin sözüyle. Tamamen geçiştirmek için.
"Ne kadar mantıklı olduğunu sen de biliyorsun Miray. O yüzden fazla zorlama da işine bak." Yakalandım galiba. Beni tanıyan birisinden ne beklenir ki zaten?
"Ne için geliyorlar peki?"
"Apartman toplantısı."
"Apartman neyi?"
"Toplantısı."
"Anlamadım. Neyi dedin?"
"Top- Miray bak geliyor terlik."
"Ya anne apartman toplantısı mı olurmuş? Siz nesiniz ya? Sanki apartmana yalıtım yaptırmak için toplanıp tartışacaksınız diyeceğim de zaten apartmanın yalıtımı var."
"Hadi sen çok karışma da işine bak."
El mahkûm kaçışım olmayan tozu almaya başladım. Bir işi zorla yaparım ama o işi yaparsam da çok mükemmeliyetçi olurum. Vazonun ince ayrıntılarına kadar tozunu alırken tanıdık Giray'ın sesiyle kaşlarımı çattım.
"Bak şu sehpada daha toz var, alamamışsın."
"İyi de sehpanın tozunu daha almadım ki."
"İyi. Al o zaman" dedi Giray mallığını çaktırmamaya çalışarak.
"Bak ne diyeceğim? Neden sen almıyorsun?"
Arkadan gelen annem, "İyi fikir" dedi ve Giray'a toz bezi fırlattı. Giray'ın yüzüne geldiğinde güldüm. Tam isabet. Giray yüzündeki toz bezini elinin ucuyla aldı ve tıpkı benim gibi beze tiksintiyle baktı.
"Anne bunu yapmak için çok gencim. Acı bana."
"Başlarda Miray'da öyle diyordu ama sonuç" dedi annem eliyle beni gösterirken.
"Ann-"
"Çeneni kapa ve şu sehpanın tozunu al hemen Giray!"
Annem mutfağa yemek yapmaya devam etmek için giderken bende pis pis sırıtıyordum. Tatil ikimize de iyi gelmişti. En azından benimle uğraşacak vakit çıkmıştı ona.
"Ne öyle bakıyorsun be? Sanki çok komik."
"En son eline bezi benimle kavga ederken annemin vazosunu kırdığında almıştın. Aklıma o geldi. O halin gülmeye değerdi çünkü daha altı yaşında sakar bir çocuktun."
Giray güldü ve devam etti. "Sonra toz alayım derken annemin porselen takımlarını da kırmıştım."
"Annemi çileden çıkartmıştın o gün."
"Evet" dedi ve tekrar güldü. Bende onunla beraber güldüm. İşimizi bitirdikten sonra odama geçtim ve üzerime siyah kot pantolonumla üzerine beyaz baskılı tişört giydim. Saçımı tepeden toplayıp yatağıma uzandım. Komidinime uzanıp telefonumu aldım ve internette dolaşmaya başladım. Biraz sonra zilin çalmasıyla ofladım. Misafirler gelmişti. Nefret ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ AYISI
Teen FictionBabasının işi için taşındılar. O dağ ayısıyla tanıştı genç kız. Kaderlerinde hep birlikte; beraber olmak vardı. Gittiği her yerde onu çıkardı karşısına hayat. Köpek gibi hırlaşıp durdular birbirlerine. Ta ki kalbinin en başından beri hızlanışının se...