Multimedia Uğur
Giray ve Bulut hemen arka sıramıza, Arda ve adını bilmediğim sarışın çocuk önümüzdeki sıraya, ikizlerde Bulut'un arkasındaki sıraya ve Çağrı bir kızla cam kenarına -benim hemen yan sırama- oturdu.
"Selam kanki," dedi Arda arkasına dönerek. Gülümsüyordu. Bu çocuk çok... pozitif. Bunu sevdim. Bende gülümseyerek "Selam," dedim. Sarışın çocuk da arkasına döndü.
"Geçen gün tanışamadık. Ben Uğur."
"Miray," dedim gülümseyerek. O da gülümsedi. Allah'ım gamzelere bak. Bu çocuk benim yanımda gülmesin. Rica ediyorum. Lütfen!! Sesimi duyan yok muuuu?
"Selam Eylül," dedi Giray sırıtarak. Eylül ve ben arkamıza baktık. Benim gözlerim direk Bulut'la buluştu ama kaşlarımı çatıp Giray'a odaklandım. Benden demesi. Bak şu Giray'ın alnına yazıyorum bunların arasında bir şeyler olacak. Olmazsa Giray zeki çıkar. Ayrıca çok da yakışıyorlar birbirine.
"Selam," dedi Eylül. Sonra Bulut'a baktı ve gözünü kaçırıp önüne döndü. Bulut kaşlarını çatmıştı. Ne oluyor ya? Gözlerimi kısıp Bulut'a baktım. Eylül acaba Bulut'u mu seviyordu? Ya da sevgililer miydi? Belki de o yüzden o gün müzik markette Eylül'le buluştuğum gün Bulut da ordaydı.
Önüme döndüm. Bana neydi canım? Beni ilgilendirmez.
İçeriye hoca girince kimse kalkma tenezzülünde bulunmadı. Gözlerimi devirdim. Zengin züppeleri. Şimdi bende kalkmaya eriniyorum. Yoksa kalkardım. Vallaha. İnanmıyor musunuz? Aman iyi tamam be tamam, kalkmazdım.
Anladığım kadarıyla ders fizikti. Hangi 30'larındaki bayan 18 yaşındaymış gibi giyebilir ki. Ama unutmuşum. Burası Mirza koleji. Kendini beğenmiş bir tek öğrenciler değil öğretmenler de analaşılan. Beyaz bağrı açık bir gömlek ve siyah mini etek. Erkeklerin böyle dikkatlice dersi dinlemelerine şaşmamak gerek.
"Yeni simalar görüyorum aramızda," dediğimde kadının gözleri ben ve arkamda mekik dokudu. "Bize kendinizden bahseder misiniz? Kısaca tanıyalım," dediğinde arka sırada ayaklanma oldu. Yan dönüp Giray'a bakarken o omzunu dikleştirdi.
"İsmim Giray. Ve bu da kardeşim... boşverin. Eğer aranızdan birisinin diyalog kurmaya kalktığını görürsem... görmeyeyim işte," deyip sırasına oturdu.
Neden?
Neden kısmetimi kapatıyorsun? Neden?
Önüme dönüp sesli söylemeye el veremediğim bir şekilde "Ben senden daha büyüğüm," diye mırıldandım başımı eğerek.
**
Bütün dersler boyunca ben ve Eylül dersi dinlemiştik. Diğer 7'liyi soracak olursanız kapsama alanı dışındalar. Yani tüm dersler boyunca uyudular öküzler. Aynı Giraya çekmişler. Bu çocuk doğdu doğalı hep uyuyor arkadaş.
Çıkış zili çalınca çantamı toparladım ve ayağa kalktım.
"Giray hadi kalk eve gidelim." "Giray?" "Giray!" "Kime diyorum ben?" Bu sefer Bulut'u dürtükledim.
"Ya kalksanıza," Yok arkadaş tık yok. Bulut huysuzca kıpırdandı ve doğrularak kollarını açıp gerildi. "Ne oluyor ya?"
"Elinin körü oluyor. Aslında seni uyandırmayıp okulda bırakmak vardı da ben insaflı kızım. Hatta düşündüm de bir dahakine uyandırmayacağım. Kal okulda öyle."
"İnsaflı kıza ne oldu?" dedi uykulu gözlerle sırıtarak. Doktorrr!!! Neefes alamıyorum!!
"Az önce kaybettik," dedim zorlukla. Off bu Giray'daki uykuda kimsede yok arkadaş. Aklıma gelen fikirle gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ AYISI
Teen FictionBabasının işi için taşındılar. O dağ ayısıyla tanıştı genç kız. Kaderlerinde hep birlikte; beraber olmak vardı. Gittiği her yerde onu çıkardı karşısına hayat. Köpek gibi hırlaşıp durdular birbirlerine. Ta ki kalbinin en başından beri hızlanışının se...