Bulut'tan devam...
Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye geçtim. Salonda bir kadın oturuyordu. Muhtemelen Semih'in annesiydi.
"Merhaba" dedim gülümseyerek kadına bakarken.
"Ah, merhaba."
"Ben Miray'ın sevgilisi Bulut," dedim kendimi tanıtarak. Göz ucuyla Miray'a baktığımda yine aynı şeyi yaptığını gördüm ve daha çok gülümsedim.
"Öyle mi?" dedi gülerek Miray'a bakarken. Bende Miray'a baktığımda belli belirsiz kafa sallayıp "hıı" dediğini duymuştum.
"Bende Semih'in annesi Nazan. Memnun oldum."
"Bende çok memnun oldum," dedim samimiyetle. Kadın beni memnuniyetle süzerken aklından ne kadar da yakışıklı olduğum geçiyordur muhtemelen. Evet, tahmin etmesi o kadar zor değilmiş. Benim gibi birisi söz konusu olunca tabi.
"Sen neden geldin?" diyerek içeriye giren Giray'a Leyla teyze "Bugün burada kalacak. Ona yatak pijamalarından ver," diyerek lafına laf söyletmeden benimle Giray'ı odasına gönderdi. Odaya girdiğimizde Semih yatağında telefonuyla ilgileniyordu. Beni görünce doğuldu ve "Senin burada ne işin var?" diye sordu şaşkınlıkla. Şaşılacak ne vardı ki bunda? Sevgilimi aynı evde bir oğlanla bırakmak istemiyordum o kadar. O da anlamış olacak ki "Anladım," dedi. Eh, en azından açıklama yapmak zorunda kalmamıştım.
Giray'ın eşofmanlarından birini altıma geçirirken üstüme de tişört giymiştim. Odadan çıktığımda gözüm Miray'ın odasına takıldı. Acaba odasında mıydı? Ya da odasında ondan başka biri var mıydı?
Odasını kapısını tıklatarak araladığımda Nazan teyze'nin yatakta oturduğunu gördüm ve gülümseyerek "Pardon," dedim hemen geri kapatarak. Nerdeydi acaba?
Mutfağa girdiğimde Leyla teyze yemek yapıyordu. Gülümseyerek "Kolay gelsin," dedim.
"Teşekkür ederim. Ee anlat bakalım yemek yapabiliyor musun?"
"Ben mi?" Güldüm. Bu soruyu beklemiyordum. "Çok güzel şeyler çıkartamam ama yardımda iyiyimdir."
"O zaman bu çorbayı karıştırabilirsin. Bende salatayı yapacağım. Ama dikkat et. O terbiyeli çorba. Karıştırmayı bırakırsan kesilir."
"Anladım," dedim Leyla teyzenin elinden kaşığı alıp karıştırmaya başlarken.
"Annende mi çalışıyor yoksa babanla tatil için mi gidiyor şehir dışına."
Boğazımı temizledim. "Annem babamın işlerine burnunu çok sokmaz ama bazı işlerini o yapar. Yani şehir dışlarına tatil için gider ama aynı zamanda da babama yardım eder."
"Anladım. Annen çok iyi bir kadın olmalı. Senin gibi bir evlat doğurduğuna göre."
"Teşekkür ederim. Miray'da çok şanslı sizin gibi bir annesi olduğu için," dedim Leyla teyzeye bakarken. Leyla teyze de bana gülümseyerek bakarken çok fazla daldığımdan elim tencerenin kenarına değip yanmış ve yerimde sıçramama neden olmuştu.
Leyla teyze hemen yanıma gelip elimi aldığı gibi musluğun altına tuttu.
"Ah be oğlum. Biraz dikkate etsene. Sen bana emanetsin," deyip suyu kapattı ve "Ben hallederim, sen git yemek vaktine kadar biraz oyalan," dedi.
"Evet, biz hallederiz," dedi mutfağa giren Nazan teyze. Nazan teyzeyi gördüğümde zaten rahatça çıkmıştım mutfaktan. Elim yanıyordu ama sorun değildi.
Tekrar Miray'ın odasına girecektim ki açılan banyo kapısından dışarı çıkan Miray'ın bana çarpmasıyla yüreği ağzına gelmişti.
"Beni korkuttun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ AYISI
Teen FictionBabasının işi için taşındılar. O dağ ayısıyla tanıştı genç kız. Kaderlerinde hep birlikte; beraber olmak vardı. Gittiği her yerde onu çıkardı karşısına hayat. Köpek gibi hırlaşıp durdular birbirlerine. Ta ki kalbinin en başından beri hızlanışının se...