DAĞ AYISI

**15.Kamp Gezisi Başlasın!**

Çalan alarmımla hemen yataktan sıçrayıp dolabımın karşısına geçtim. Yaptığım araştırmalar sonucu bazı insanlar okula gideceği için  erken kalkmak istemiyor. Eğer benim gibi hevesle bir yere gidecekseniz kesinlikle saatte sınır tanımıyorsunuz demektir. Çok zekiyim ben ya. Tamam egonun şu an hiç zamanı değil.

Altıma siyah şortumu üstüme de beyaz salaş tişörtümü giydim ve saçımı tepeden topladım. Dün geceden hazırladığım dağcı çantamı iki omzuma da geçirip odamdan çıktım. Girayın odasına girdim ve hiç şaşırmayarak bir adet uyuyan Giray'la karşılaştım.Alarmını kurmamıştı tahmin ettiğim gibi. Elime çalar saatini alıp bir dakika sonrasına ayarladım. Bir dakika içinde alarm çalmaya başlayınca Giray yatağından sıçrayarak, aynı zamanda da homurdanarak ayaklandı.

"Sen ciddi ciddi bu alarmın sesinden irkiliyorsun!"

"Seninde sabahın köründe daha hava aydınlanmamışken başının dibinde öten alarmınla irkilmediğini söyleme bana"

"Biraz uzun ve karışık bir cümle oldu ama sorduğun soruyla, daha doğrusu anladığım kadarıyla cevabım... evet, irkilmedim değil." "Tüm bu sabah söylediğin şeyleri anladığım için sana ne kadar zeki olduğumu söylemiş miydim?" Giray odaya yardım dilercesine nefesini bıraktı ve dolabından bir tişört alıp üstüne geçirdi. Bende odadan çıkıp mutfağa girdim. Dolabı karıştırarak bir yiyecek bulmaya çalıştım ama ayaküstü atıştıracak bir yemek görünmüyordu. Dolabı kapatacakken domates poşetinin arkasındaki kavanoz gözüme çarptı. Zaferle gülümseyip kavanozu arkalardan çıkarttım. Tam da düşündüğüm şey! Nutella!!

Biraz ekmek koparıp çatalımı nutellaya batırdım ve ekmeğime sürüp mideme gönderdim. İşte bu sabah sabah iyi gelen tek şeydi bana.Gülümseyerek biraz daha yedikten sonra kapı açılma sesi duyunca hemen nutellayı aldığım yere koydum. Arkamı döndüğümde Giray hemen karşımdaydı.

"Ne bok çeviriyorsun sen?"

"Düzgün konuş benimle!"

"Lafı çarpıtıyorsun. Bir dakika o ağzının kenarındaki çikolata lekesi mi?"

"Hahh. Daha neler?Annem ve dolaba koyulacak bir nutella? Bu çok tuhaf olurdu."

"Nutella olduğunu söylememiştim Miray. Yani kendin itiraf ettin" dedi gülerek.Bense kendime o an küfür etmekle meşguldüm. Hayır, neden bu durumdan suçluluk duyuyorsam? Ben kötü bir şey yapmadım ki. Alt tarafı annemin yememem için arkalara sakladığı nutelladan biraz yedim. Allah'ım ben ne kötü bir günah işlemişim ya!!? Resmen yememem gereken bir şeyi yemişim!! Neyse, evde olmayacağım iki gün. O zamana kadar unutur gider. Herhalde. Yani umarım...

"Merak etme. Bir kıyak geçip seni kamptan gelince ispiyonlayacağım."

"Beni ispiyonlarsan bende anneme ortaokuldaki kızlarla ne haltlar yaptığını anlatırım."

"Bunu da mı o arkadaşım olacak piç söyledi?" Gülüp "evet," dedim."Anlaştığımıza sevindim" deyip mutfaktan çıktım ve girişte asılı olan Giray'ın deri ceketini giydim.

"Hey, o benim ceketim."

"Karşılığında anneme sigara içtiğini söylememek?"

"Bunu da mı o söyledi?" Şirince gülümseyerek başımı salladım. Giray arkadaşına küfür ederken ben siyah conversimi giyip dışarıya çıktım ve asansörü çağırdım. Giray'da gelince  asansöre binip aşağıya indik. Dışarıya çıktığımızda arabaya binip okulun yolunu tuttuk. Birkaç dakika sonra okula geldiğimizde herkes bahçede bekliyordu. Bulut'un yanındaki Eylül'ü görünce koşarak yanına gidip sarıldım. O da bana sarıldı.