Şuanda Jongin ve Kyungsoo 8 tane yaşlı kadının arasında oturuyordu . Kyungsoo arasıra Jongin'in sırtını sıvazlayıp destek olmaya çalışıyordu.
-Shin Min kardeşim, gelinim dediğinde bir kız bekliyorduk .
Kyungsoo'nun annesinin bu konu hiç umrunda değilmiş gibiydi. Omzunu silkip Jongin'i gösterdi.
-Kız mı oğlumu hiç o yellozlarla bölüşemem , Jongin çok yakışıklı hem oda bana bir oğul olur .
Kadın burun kıvırarak konumasına devam etti.
-Evlendiler , bende mecburen kabul ettim demiyorsun da kıvırma Shin Min .
-Jongin, annecim kaslarını göster onlara ...
Jongin biraz karnını açtığında Shin Min gururla konuştu.
-Sizin gelinlerinizde bu var mı ? Jongin oğlum yaptığın yemekleri getir .
Jongin ve Kyungsoo geceden Shin Min'le birlikte hazırladıkları yemekleri getirip sofrayı donattılar. Kadınlar ağızları açık kalsada çok bir şey demediler . Onun yerine tüm yiyecekleri mideye gömüp gitmeyi tercih ettiler.
Birkaç saat daha oturup sonra hepsi evlerine gittikten sonra Jongin kendisini yataklarına bıraktığında kapattığı kapının önünde duran Kyungsoo onun bu haline gülümsedi . Oda yanına koşup uzandı ve Jongin'in yanağına bir öpücük kondurdu.
-Üzgünüm sevgilim. Gerçekten çok üzgünüm ama annem biraz çatlaktır.
- Sorun değil gerçekten katlanabilirim. Ama çok yoruldum uyuyalım mı ?
Kyungsoo gülümseyerek onay verdi. İkiside üstünü değiştirip yatağa girdiğinde Jongin eğilip , Kyungsoo'nun ilk önce kendi isimleri taşıdığı dövmesini daha sonrada karnını öptü. Sonrada tekrar yukarı çıkıp sevgilisine sarıldı. Çok geçmeden de ikiside uyuya kaldı.
İkiside siren sesi duyduğunda yerinden sıçradı.
-Kyungsoo, Kyungsoo, bebeğim iyi misin ?
Kyungsoo, gözünün birisini açmış etrafına bakıyordu hava daha aydınlanmamıştı. Jongin sesin ondan gelmediğini anlayınca yatağın sonuna baktı. Kyungmin elinde bir ses bombasıyla yataklarının ucuna uzanmıştı.
-Siz iki bezelye beyin ,bugün sevişmeyecek misiniz ?
Jongin, utançla kafasını eğdi. Kyungsoo sinirden ölüyordu.
-Yah Hyung, bunlar nasıl sorular ha ? Tanrım beni rezil ediyorsunuz! Jongin'i kaçırmaya mı çalışıyorsunuz ha ? Lütfen artık bizi rahat bırakın .
-Jongin annem seni çağırıyor. Midye temizleyecekmişiz .
-Saat gecenin 4'ü.
-Midye saat dinlemez ... Hadi kalk ...
-Jongin, Kyungsoo'nun yanağını öptü ve konuştu.
''Sen uyu sevgilim , ben gelir uyurum. Sorun değil , beni düşünme .''
Jongin çıktığında Kyungsoo'nun içi kötü olmuştu. Sevdiği adamın böyle ezilmesi onun zoruna gidiyordu. Oda hemen üstünü giydi ve dışarıya midye temziliyenlerin yanına gitti. Jongin sinirle tıslayarak konuştu.
-Ne işin var burda git , dinlen .
-Sen burdasın gitmiyorum.
-Saçmalama hadi kalk , soğuk alırsın hasta olma.
-Git-mi-yo-rum.
Kyungsoo'nun bu inadı Jongin'i sinirledirsede kendisini merak ettiği için böyle yaptığını biliyordu... Üzerindeki montu çıkardı ve Kyungsoo'nun omuzlarına bıraktı.
Sabaha kadar kilo kilo midye temizlemişlerdi. Jongin'in kafası önüne düştüğünde uyandı. Kyungmin bile midyeleri bırakmış uykuya geçmişti . Ama Shin min direk Jongin'e bakıyordu . Jongin telaşla sordu.
-Anne bir şey mi oldu ?
-Evet .
-Annecim bir kusur mu işledim ?
-Evet Jongin, büyük bir kusur .
-Çok üzgünüm efendim ,ama Kyungsoo'yu çok seviyorum.
-Kyungsoo hep narin bir çocuk olmuştu Jongin. Şuanda bile aynı sana bakarken gözlerinden yıldızlar fışkırıyor. Aslında evliliğinizi onaylamayacaktım .... Ama Soo , seninle çok mutlu iyi bir adamsın Jongin ... Sende artık benim bir oğlumsun ... Kyungsoo'yla birbirinizi hep böyle çok sevin ... Biletlerinizi aldım yarın evinize tekrar dönebilirsiniz . Ama Kyungmin sizinle gelecek onada bir eş bulun ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesajın Var /// Texting
أدب الهواة•Merhaba, telefon numaranı tuvalette buldum ! ●2 salak genci düşünür müsünüz ? ● Aynı evde olan ve birbirini göremeyen körler var bu dünyada ... Başlangıç: 19.1.16