Meleğin Ateşi

26. Bölüm

Multimedya: Bol aşklı, tatlı Melek ve Ateş 

Hayırlı Geceler ^_^ Dolu dolu uzun bir bölümle karşınızdayım :) 

Keyifli okumalar dilerim <3 

Ve de bol bol yorum ve vote isterim ;) 

26. Bölüm

Ateş, belinde hissettiği kollarla nefesini tutarken Melek'in başını omzuna yaslamasıyla rahat bir nefes verdi. Yüreği sevinçle hıphızlı atarken genç adam kendisini ilk kez bu kadar huzurlu hissetmişti.

Melek'ten böyle bir karşılık beklemeyen Ateş şaşkınlığını üzerinden atar atmaz sevdiğine kadına sıkıca sarıldı. Hasret kaldığı kokuyu özgürce içine çekerken bir yandan da ''Teşekkür ederim meleğim...'' diye fısıldıyordu.

Melek ise Ateş'in heyecanlı tepkisiyle verdiği karara içten içe iyi ki diyordu. Korkusu kendisini yalnız bırakmazken sevdiği adamdan aldığı enerji ve güven, hissettiği korkuyu daha da azaltıyordu. Melek, Ateş'in nefesini saçlarında hissederken onun kokusunu içine çektiğini anlamıştı. Teni heyecanla titrerken kulağına dolan fısıldamalar ise yüreğini titretmişti. Ateş'in sevgisiyle birlikte kendisine olan bağlılığı Melek'in yüreğini bir kez daha fethederken genç kız da duraklamadan merak ettiği o kokuyu içine çekti. En çok merak ettiği şey ise genç adamın ten kokusunda duyumsayacağı güven kokusuydu... Melek de Ateş gibi özgürce genç adamın boynundan teninin kokusunu içine çekerken yüreğine dolan ferahlık ve huzur ile gülümsedi. Aylar sonra ilk kez dudaklarını böylesi mutlu bir gülümseme alırken Melek kendisini hiç olmadığı kadar huzurlu ve heyecanlı hissediyordu. Yaşadığı anın büyüsü onu çepeçevre sararken içinde bulunduğu ana diyecek kelimeler bulamıyordu. Çünkü onun için en güzel sözcükler Ateş'in dudaklarında saklıydı.. Ve bu anın her saniyesine anlam katan da genç adamın yüreğinde can buluyordu..

Birkaç dakika boyunca o güzel anda tutulu kalan çift Ateş'in çekilmesi ile kendilerine gelirken Ateş, parmaklarını sevdiği kadının çenesine doğru götürdü. Gözleri de hayranlıkla Melek'in gözlerine odaklanmıştı. Melek ise Ateş'in gözlerini esir alan gözleriyle heyecanlanırken çenesini tutan sıcak dokunuşlarla nefesini tuttu. Ateş'in gözlerinden aktardığı sevgi yüreğini coştururken duyduğu sözler ise bir kez daha yüreğini aşkla doldurup nefesini kesmişti.

''Seni seviyorum Meleğim... Seni seviyorum cennet gözlüm... Ve seni son nefesime kadar sevmeye devam edeceğim aydınlığım..''

Ateş, her cümlesinin ardından Melek'in daha da aşkla baktığını görünce genç kızın alnına uzun bir buse bıraktı. Sevdiğinin kokusunu bir kez daha içine çekerken öpücüyle aşkını ve ona olan bağlılığını Melek'in ruhuna kazıdı.

Melek ise Ateş'in her sözü ile içten içe erirken genç adamın alnına kondurduğu özel öpücük ile iç çekti. Yıllardır hayalini kurduğu bu an önce yüreğine sonra da ruhuna kazınmıştı. Ve Melek daha fazla beklemeden içinde tuttuğu itirafı hiç düşünmeden dile getirdi.

Alnında mühürlen dudaklar ile genç adamın yüreğine doğru dudaklarını götürürken başını kaldırarak Ateş'in yoğun kahveli gözlerine baktı.

''Seni tam da yüreğinden öpüyorum Ateş... Çünkü beni hiç bırakma, bir an olsun yüreğinden çıkarma istiyorum. Seni tam da atan kalbinin üzerinden öpüyorum ki ben olmadan sen de olma... Bundan sonra ben sen değil de biz olalım, biz olarak atsın kalbimiz.''

Gözlerini genç adamdan çektiğinde dudakları doğruca genç adamın sol yanını bulmuştu. Fısıldarcasına ''Seni seviyorum Ateş... Seni seviyorum sol yanım...'' dedi.