Hayırlı Geceler <3 Büyük Finalle karşınızdayım <3 Önceki bölümde +200 ü aşan voteler için çok çok teşekkür ederim. Çok mutlu ettiniz beni...
Şimdi de mutlu olma sırası sizde... Upuzun 12 sayfalık dolu dolu bir Final sizlerle... Keyifli okumalar dilerim. Lütfen bölüm bitimindeki yazacaklarımı okuyun...
+300 vote kotası koyuyorum bu sefer :D Sence de 15 aylık bir serüven olarak hak etmedik mi bunu? Umarım +100 yorum da gelir ^^ Meleğin Ateşi okurları lütfen son isteğimi çok görmeyin de okuduğumuzu hissettirin..
İyi okumalar...
Bölüm şarkısı Sezen Aksu'dan...
...
''Yoğun bakımda...'' diye fısıldadı Gonca.. İçi yana yana hiç söylemek istemediği gerçeği Melek'e fısıldamıştı. Genç kızın hıçkırıklarını duyduğunda ise gözlerini yumarak derin bir nefes aldı.
Belki de her şeyi Melek'e anlatma zamanı gelmişti.. Genç kadın Melek'e üzüldüğü kadar Ateş'e de üzülüyordu. Biliyordu ki Melek ne kadar acı çekiyorsa Ateş de bir o kadar acı çekiyor, sürünüyordu. İki yıldır çekilen acılara razı gelmekten başka bir şey yapamayan Gonca, çekinmeden her şeyi söylemeye karar verdi. Tek korkusu söyleyeceklerinin Melek'te daha kötü bir etki yaratmasıydı...
''Melek.. Can dostum benim.. Artık aramızda saklananlar olmasın değil mi? İki yıldır susuyorum ve inan artık dayanamıyorum buna.. Ateş yoğun bakımda.. Gizli görevdeyken vuruldu.'' Söylediği şeyle Gonca'nın boğazına koca bir yumru otururken Melek'in sessizliği ile zor da olsa konuşmaya devam etti. ''Gizli polis olduğunu ve hatta o kazanın da Ateş görevdeyken gerçekleştiğini anlatmıştım. Sen gittikten sonra Ateş dağıldı, parçalandı ve bıraktı kendini... Hem de öyle bir bıraktı ki gizli olarak devam ettiği polisliğine sarıldı. Şirketi tamamen Aykut'un sorumluluğuna bıraktığında onun için sadece görevden göreve koşuşturmak kalmıştı. Ne ailesini ne de kendisini düşündü. Yıllarca gizli olarak sürdürdüğü polisliğini de açığa çıkardı. İnan sen gittiğinden beri yüzünü görevlerden göremez olduk. Çünkü seni sevmişti Melek... Senin onu sevdiğin gibi o da seni çok sevmişti... Hala da seviyor.. Sevgisi gittikçe de büyüyor. Onu gördüğüm her anda gözlerine konan özlemi, pişmanlığı bizzat görüyorum. Çok pişman oldu Melek, hem de çok.. İnan bu pişmanlığı da senden her şeyi saklaması oldu.. Abin gibi, benim gibi korktu o da.. Onun yaşadıkları da hiç kolay değildi. Senin onu suçlamandan korktu, senin ona olan sevgisinden şüphe etmenden korktu. İşte bu yüzden sakladı her şeyi ve şimdi sakladıklarının acısını çekiyor. Ölüyor Melek... O ölüyor...'' Gonca'nın konuşmasını titreyen sesi bölerken şimdi ikisinin de gözyaşları konuşmaya engel oluyordu. Gonca, son gücüyle kendisini toplarken çaresiz, kederli çıkan sesiyle ''Sen gittiğin andan beri bir ölü gibiydi Ateş.. Şimdi ise her şeyden vazgeçmişçesine yaralı bir şekilde yoğun bakımda yatıyor. Lütfen bir kez daha düşün. Biliyorum senin için de hiç kolay olmadı. Sen de çok acı çektin. Ama artık dayanamıyorum ikinizin bu haline.. Biriniz ülkeyi terk etti, bir başına yaşamaya devam ediyor.. Biriniz ise burada ama yangınların içinde kaldı. Hiç düşünmeden her saniye tehlikeye atılarak iki yıl boyunca yaşadı. Sence aşkınız bitti mi ki? Ben ikinizin de her şeye rağmen yüreklerinizin birbiri için attığını biliyorum. Bildiğim ve seni de gerçekten çok sevdiğim bir dostum, bir kardeşim olarak gördüğüm için söylüyorum.. Gel Melek... Ateş bu haldeyken gel ve ona güç ver..'' diye konuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/54844021-288-k390583.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğin Ateşi
General FictionMelek ve Ateş... Biri pişmanlığın kor ateşine düşmüş, biri ise yüreğine düşen kor acıyla baş başa kalmış. Peki ikisinin de bu kordan çıkması ne kadar mümkün? Ya ikisinin de koru birbirlerinde tamamlanıyorsa? Soruların cevap bulacağı, vicdanların ko...