17. Bölüm Part 2

23.7K 1K 49
                                    


Multimedya : Bölüm sürprizi olan Ateş Sağlam <3

Merhabalarr :))

Biraz geciktirsem de (sınavlar yüzünden) sonunda 2. part ile sizlerleyim <3

Part olduğu için kısa bir bölüm oldu ama yeni bölümde bunu telafi etmeye çalışacağım. Ve yeni bölümü de en kısa zamanda yazıp bu hafta içinde yayınlamaya çalışacağım.

Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Umarım bu iki güzelliği de benden esirgemezsiniz.

Keyifle Okumalar ^_^

.....

Çalan telefonu ile gözlerini rahatsız bir şekilde açan Melek, eliyle başucundaki ikili beyaz komodinin üzerini yoklarken sonunda eline geçen telefonunu hızla açarak gelen ses ile iyice huzurlaştı.

''Melek? Melekcim? Meleğim? Kardeşim? Uyuyan cadı?''

Melek'ten ses alamayan Levent, inatla kardeşine seslenmeye devam ederken onun bir anda patlayacağını biliyordu. Son bir kez ''Uyanamayan cadı ve prenses? Ses versene seni utanmaz! Abini burada söyletmeye utanmıyor musun?'' diyerek söylenirken içten içe de gülüyordu.

''Ahh! Efendim demeye bile gerek yok sana karşı! Ne var abi nee! Sabah sabah rüyanda beni mi gördün? Başka görecek kız mı kalmadı Allah aşkına ya!''

''Sus kız! O nasıl laf öyle! Utanmaz oldun iyice.. Hani nerden senin o hanım hanım tavırların?''

''Seni görünce kaçıyorlar abi! Sana karşı o havalar pek işe yaramıyor ne de olsa!''

''Hemen de tribe bağla, kaçırma fırsatı.''

''Abicim sabah sabah sırf beni gıcık etmek için mi uykumdan mahrum ettin? Lütfedip soruma bir cevap verirsen uykuma kaldığım yerden devam etmek istiyorum.''

''Ah siz nasıl isterseniz hanımefendi. İlk olarak uykuna devam edemezsin çünkü ben hazır bir şekilde seni salonda bekliyorum. İkinci olarak sen de hemen kalkıp hazırlanıyorsun. Son olarak da mızmızlık etmeden beraber kahvaltı etmek için eskiden gittiğimiz mekana gidiyoruz. Anlaşıldı mı?''

Melek, duyduklarını sindirmeye çalışırken gerilmişti. Eskiden gittikleri mekana her pazar günü gider ve o günler onların en mutlu oldukları günlerden biriydi. Oysa Melek için o eski günlerin mutluluğu tükenmişti. Şimdi uzun zamandır gitmediği yere giderken aklına yine acısı gelecekti. Hem de her daim kendisini hissettirmekten çekinmeyen sancı dolu acısı...

''Melek? Orda mısın güzelim?''

Düşünceleri arasında abisini beklettiğini fark eden Melek, sesinin güçlü çıkmasını çabalayarak, ''Nerede olacağım başka abicim? Hem sen bu kararı verirken ben neredeydim çok merak ettim. Çünkü ben böyle bir şey istediğimi hiç sanmıyorum.'' dedi.

Kardeşindeki durgunluğu fark eden Levent, son günlerde onun daha fazla içine kapandığını fark etmişti. Bu duruma daha fazla seyirci kalmadan kardeşinin hayatın içine katmaya çalışırken ona en iyi gelecek şeyin kaza öncesi mutlulukları olduğunu biliyordu. Bu yüzden ilk olarak eskiden sık sık gittikleri kahvaltı mekanını seçerken bunun kardeşi için iyi gelmesini umuyordu.

''Sen uykudaydın meleğim. Bende senin yerine düşünüp karar verdin. Şimdi daha fazla beni bekletmeden kalkıp hazırlansan iyi olacak. Yoksa kahvaltı niyetine benim çenemi çekmek zorundasın.''

''Abi?''

''Efendim Melekcim?''

''Son günlerde çenenin gittikçe düştüğünü fark edebiliyor musun? Yok etmiyorsan ben haberi veriyorum sana. Bir Gonca bir de sen... İkinizin de enerjisi maşallah yani.''

Meleğin AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin