Limon Çiçekleriii

Limon Çiçekleri 13. Bölüm

Batu, Laleler'in begonvillerle kaplı bahçe kapısına yüzünde şapşal bir ifadeyle bakmaya devam ederken Lemi Bey Lale'nin içeri girmediğini ve hala aynı noktada dikildiğini görünce öfkeyle içini çekti.

"Lale içeri girsene artık!" diye kükredi.

Lale olabildiğince masum görünmeye çalışarak "Ya ama babacım Seymurlar'da parti vardı. Herkes orada. Ben de bir yarım saat gidip gelsem n'olur ki? Daha erken zaten." dedi. Belki babasını ikna edip Batu'nun arkasından evden çıkabilirdi?

Başka zaman olsa eski taktikleriyle kandırabilirdi babasını belki ama bu gece değil... Babası "Lale beni daha fazla kızdırma, gir içeri! Daha konuşmamız bitmedi zaten!" diye kükreyince Lale hala kapının diğer tarafında dikilmekte olan Batu'ya son bir bakış atıp içeri girdi. Babası da kızgın adımlarla onu takip edince Mina Hanım da Batu'ya mahçup bir tavırla el sallayıp eşiyle kızının arkasından gidince Batu, boş bahçeye bir kez daha baktıktan sonra otele doğru yürümeye başladı. Ayakları geri geri gitse de.

Lemi Bey Lale'nin arkasından salona daldıktan sonra bas bas bağırmaya başlamıştı.

"Gecenin bu saatinde bu çocukla evde tek başına ne işin var senin Lale?"

"Babacım anlattım ya eli kesildi..."

"Kesildiyse kesildi, sana ne? Niye alıp buraya getiriyorsun elin oğlunu?"

"Ama baba..."

"Ama'sı falan yok! Bu ne canım? Her gün başka bir yerini yaralayıp buraya mı gelecek bu çocuk? Kızılay mı burası?"

Mina Hanım "Lemi abartıyorsun..." diye araya girecek oldu Mina Hanım ama Lemi Bey bu kez de ona yöneltti suçlamalarını.

"Sen hiç konuşma Mina! Ne diye yarın akşam için davet ettin o çocuğu? Ben o çocuk bir daha bu eve gelmeyecek diyorum, sen tutup 'yarın akşam bekliyoruz mutlaka gel' diyorsun! Ana-kız dalga mı geçiyorsunuz siz benimle?"

Lale "Ama baba yarınki daveti Melis'le Selçuk için vermiyor muyuz? Batu da Selçuk'un çok yakın arkadaşı, onun için gelmiş buraya zaten." diyerek elinden geldiğince Batu'yu korumaya çalıştı ama bu babasını daha çok sinirlendirmekten başka bir işe yaramamış gibi görünüyordu.

"Bana ne? Kimin arkadaşıysa arkadaşı, beni hiç alakadar etmiyor! Ben o çocuğu burada görmek istemiyorum o kadar!"

"Abarttıkça abartıyorsun ama Lemi! Yarın neredeyse bütün Arsuz burada olacak zaten, bir tek Batu'nun gelmesi mi rahatsız ediyor seni?"

"Evet efendim, bir tek onun gelmesi rahatsız ediyor beni!"

"Batu'dan görünüyorlar sana herhalde, ne yaptı bu çocuk sana niye bu kadar olay çıkarıyorsun anlamıyorum."

"Ne mi yaptı? Daha ne yapacaktı Mina ya? Gecenin köründe bahçede karanlıkta kızıma içine düşecek gibi bakmaktan daha fazlasını da mı yapacaktı?"

"Baba hayır öyle bir şey yapmadı!" diye itiraz etse de içinden bir ürperti gelip geçti Lale'nin. Babası neler olduğunu tam olarak görmemiş de olsa söyledikleri kısmen doğruydu. Demek o kadarını babası bile fark etmişti. Zaten Batu'nun bakışları fark edilmeyecek gibi değildi ki! Batu'nun o bakışlarını düşündükçe sanki hala buradaymış gibi içi bir tuhaf oluyordu. O anlardan böyle üstünkörü bahsetmekten bile bu kadar etkileniyorsa Batu'yla tekrar karşılaştığında ne yapacaktı düşünmek bile istemiyordu.. Ya da istiyordu. Şu anda babasını dinlemektense odasına çekilip sadece bunu düşünmek istiyordu...

Tam o sırada bahçeden Leon'un "Anne! Baba! Bahçe kapısı neden kapalı, sürgüyü de çekmişsiniz ya açsanıza!" diye bağıran sesi gelince tartışmaları yarım kaldı. Daniel ve Lena kapıyı yumruklayarak "Dede! Teta! Kapıyı açın!" diye bağırışmaya başlayınca Lemi Bey eşine ve kızına soğuk bir bakış attı.