Lale'nin görkemli siyah jipi apartmanın bodrumunda yer alan garajın ağzındaki küçük rampada otomatik kapının açılmasını beklerken, girişte apartman görevlisi Mustafa'nın mütemadiyen pineklediği küçük odada bir hareketlenme olmuştu. Biraz sonra Lale içeri girip arabayı kendi dairesine ayrılan yere park ettikten sonra motoru durdurarak aşağı indiğinde, yüzündeki canından bezmiş, sıkkın, tedirgin ifade merdivenlerin başında elinde koca bir buket beyaz laleyle bekleyen genç adamı gördüğü anda yerini ışıl ışıl bir gülümsemeye bıraktı. Arabanın kapısını bile kapatmaya gerek duymadan koşar adımlarla ona doğru yürürken Batu'nun aç bakışları üzerindeki siyah şortun altında uzanan beyaz bacaklarında dolaşıyordu.
Biraz sonra karşı karşıya durmuş birbirlerine bakıyorlardı. Lale tam bu anı sözcüklerle süslemeye gerek duymadan kollarını boynuna saracaktı ki arkadan gelen imalı bir öksürükle kolları havada kaldı. "Hoş gelmişsin Lale." diye sırıtan apartman görevlisi Mustafa Bey'den başkası değildi bu. Onu görünce mecburen kendini toparlamak zorunda kaldı Lale. "Hoş bulduk Mustafa Abi." dedi içinden yükselen öfkeyi sesine yansıtmamak için çabalayarak.
"Çantalarını taşımaya yardım edeyim diye geldiydim. Malum beyimizin elleri dolu." diyerek başıyla iki adım yanında bir elinde kocaman lale buketi diğer elinde ise orta büyüklükte bir hediye paketiyle dikilen ve gözlerini ayırmadan Lale'ye bakmayı sürdüren Batu'yu işaret etti.
"Hıı sağol iyi yapmışsın." diye ağzının içinde bir şeyler mırıldandı Lale. Mustafa Bey'in sırf gıcıklığına garaja geldiğini biliyordu, normalde apartmanın en cazgır sakinleri ortalığı ayağa kaldırmadığı sürece değil garaja inip çantaları taşımaya yardım etmek, yerinden bile kımıldamazdı çünkü.
Lale tahminlerinde yanılmıyordu. Şantiyenin yakınlarında tuttuğu küçük dairede tek başına beklemeye daha fazla dayanamayan Batu, Lale'nin hala yolda olduğunu bilmesine rağmen çıkıp gelmiş, elinde anahtar olduğu halde Lale yokken o eve girmekten hiç hoşlanmadığı için aşağıda Mustafa Bey'in yanında beklemeyi tercih etmişti. Sık sık yaptıkları futbol sohbetlerinin bir yenisini devam ettirirken muhabbetleri birden kızışmış, daha doğrusu Batu'nun her hafta sus payı olarak verdiği bahşişlerin intikamını almak amacıyla Mustafa Bey'in damarına basmak için yaptığı sataşmalar işe yaramış, takımına laf edilmesine dayanamayan adamcağız Batu'nun dediklerini daha fazla alttan alamayıp sinirlenince iş ciddiye dökülmüştü. Neyse ki Lale tam o anda çıkagelmişti. Ama Mustafa Bey de Batu'dan intikamını almakta kararlı olduğu için hiç adeti olmamasına rağmen çantaları taşıma bahanesiyle aşağıya garaja inerek sık sık olduğu gibi son bir haftadır yine birbirlerinden ayrı kalmak zorunda kalan iki sevgilinin kavuşmasına limon sıkmayı başarmıştı. "Eee bayramınız nasıl geçti Lale? Baban nasıl?" derken göz ucuyla Batu'ya bakıp pis pis gülüyordu.
Lale'nin babasının lafı geçtiği anda Batu'nun hayran hayran bakan gözlerini bir endişe bulutu kaplamış, kaşları çatılmıştı. Mustafa Bey'e ters bir bakış attı ama o pek oralı olmadı. Tembel olmasına tembeldi ama apartman sakinlerinin özel hayatlarına oturduğu yerden yeterince hakimdi zaten. Neler olup bittiğinin az çok farkındaydı. Batu'nun kendisine neden her hafta Lemi Bey'inkinin üç katı bahşiş verdiğini biliyordu sonuçta. "Hilda Hanım Teyze de geçenlerde geldiydi, sonra bir daha görünmedi. Hayırdır?"
Bu sorular karşısında Lale'nin de ister istemez suratı asılmıştı. "İkisi de iyiler, sağol." dedi geçiştirmek istercesine. Arabanın kapılarını kilitledikten sonra tekrar Batu'ya döndü. Yumuşak bir sesle "Hadi yukarı çıkalım." deyince Mustafa Bey'in soruları nedeniyle kasılan Batu'nun gergin yüz hatları anında gevşedi.
Batu "Çıkalım." dedi söylediği kelimeye fazlasıyla anlam yükleyen kısık bir sesle. Lale arabadan indiğinden beri ilk kez konuşabilmişti. O "çıkalım" kelimesinden yukarda neler olacağını tahmin eden Lale heyecanla gülümsedi Batu'ya. Ama ne yazık ki yalnız kalmaları o kadar kolay olmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limon Çiçekleriii
RomansaBirbirlerini hırpalayarak, asla olgunlaşamayan bir aşkla seven, canlarını yaka yaka yeşerip büyüyen bu aşkın beraberinde getirdiği engellerle boğuşurken hayatları baştan aşağı değişen iki insanın güneyin sıcağında geçen hikayesi.