Lale acıyla bağırarak ellerini ağzına götürürken Levin olduğu yerde donup kalmıştı.
Batu ise şok içinde Lale'ye bakıyordu. Ne olup bitmişti anlamamıştı bile. Levin gerçekten de Lale'ye vurmuş muydu? Gerçekten böyle bir aptallık yapmış mıydı?"Lale? Lale iyi misin güzelim cevap ver bana?" diyerek Lale'nin ellerini ağzından çekmeye çalışıyordu ki... Lale'nin ağzından gelen kanı görünce aklı başından gitti. "Öldüreceğim lan seni! Ablana el kaldırdığını görmeyeceğim demedim mi ben sana?" diyerek bir kez daha Levin'in üstüne çullanıp attığı sert yumrukla bu kez iki seksen yere serdi onu. Levin kendini savunacak fırsat bile bulamadan yere kapaklanmıştı.
Batu daha devam da edecekti aslında ama Lale adeta kendini yırtarak "Batu yeter!" diye öyle bir bağırdı ki durmak zorunda kaldı. Her şeye rağmen Levin'i öyle yerde kıvranırken bırakmaya da gönlü el vermedi, yaka paça ayağa kaldırıp yan taraftaki kanepeye doğru ittikten sonra soluğu Lale'nin yanında aldı.
Boğuk bir sesle "Lale kan geliyor ağzından..." derken nasıl olup da konuşabildiğini bilmiyordu, Lale'yi öyle görünce aklı durmuştu..Yüzünü ellerinin arasına almaya çalıştı ama Lale sertçe itti ellerini."Bırak Batu dokunma." dedikten sonra elini ağzına götürdü. Eline bulaşan kanı görünce dehşetle Levin'e baktı. "Bravo Levin. Mutlu musun şimdi? Sonunda bana vurdun da işte. Hırsın geçti mi şimdi? Rahatladın mı artık?"
"Lale... ben... özür dilerim. İstemeden oldu." derken gerçekten çok üzgün görünüyordu Levin. Lale'nin dudağının patladığını görünce kendini çok kötü hissetmeye başlamıştı.
"Kaç dakikadır durun diye yalvardım ikinize de. Beni dinlemediniz bile. Neyin kavgasını yapıyorsunuz anlamıyorum ki!"
Levin pişmanlık yüklü bakışlarla "Ben... Ben sana vurmak istememiştim.Yanlışlıkla oldu." diyordu.
Lale kızgınlıkla kaşlarını çattı. "Özrü kabahatinden büyük diye böylesine deniyor herhalde!" dedi. "Açık açık 'sana vurmak istememiştim ama Batu'yu gebertmek istiyorum' deseydin bir de!"
"O da bana vurdu ama!" diye çocuk gibi diklendi Levin.
"Çünkü önce sen ona vurdun! Sen başlattın! Sen ona vurdukça o da put gibi duracak değildi herhalde." Sonra içini çekerek Batu'ya baktı. "Sen niye durmadın?" derken biraz daha yumuşamıştı sesi ama hala öfkeliydi.
Batu ne söyleyeceğini bilemeden öylece bakıyordu ona.
Lale sesinde elle tutulur bir sitemle devam etti. "Biliyorum seni çok kışkırttı ama... Dur diye yalvardım sana Batu. Niye dinlemedin beni?"
"Ben..."
"Böyle daha mı iyi oldu? Ne geçti ki eline?" derken gözleri dolmuştu.
Batu için için yanarak baktı ona. Bir adımda yanına gelip yüzünü ellerinin arasına aldı. "Lalem... biliyorum haklısın ama... hala kan geliyor ağzından. Dayanamıyorum, n'olur gel pansuman falan yapalım önce. Sonra ne söyleyeceksen söyle, söz sonuna kadar dinleyeceğim." Bunları söylerken tıpkı sesi gibi bakışları da öyle ızdırap yüklüydü ki Lale itiraz edemedi. Batu böyle bakınca ne istese yapabilecekmiş gibi hissediyordu hep zaten. Başını sallayarak az ilerdeki lavaboya doğru yürüdü.
Neyse ki Batu'nun teknedeki deniz anası hadisesinden sonra Mina Hanım bu tür acil durumlara karşı eczaneden tekneye bir dolu ilk yardım malzemesi getirmişti. Lale buzdolabından biraz buz çıkardıktan sonra annesinin malzemeleri stokladığı küçük çekmeceyi açtı. Çıkardığı pamuk ve tentürdiyotu Batu aldı hemen ellerinden.
"Şöyle ışığa doğru dön bakalım." dedi gülümsemeye çalışarak ama aslında kendini tek kelimeyle berbat hissediyordu. Lale haklıydı. Levin'le birbirlerine girmeleri hiç iyi olmamıştı. Bundan sonra her şey çok daha zora girecekti. Lale'nin arada yumruk yemesi ise her şeyin üstüne tuz biber olmuştu. Ağzının kenarından hala kan sızıyordu ve Batu, Levin gelip her şeyin içine etmeden önce deli gibi öptüğü dudaklardan şimdi kan sızdığına inanmak istemiyordu. Kendini feci halde suçlu hissetmeye başlamıştı, belki de Levin'in tahriklerine kapılmasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı. Lale kendisi yüzünden bu haldeydi şimdi. Ve onun yüzüne baktıkça bir kez daha öldürmek istiyordu Levin'i!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limon Çiçekleriii
RomanceBirbirlerini hırpalayarak, asla olgunlaşamayan bir aşkla seven, canlarını yaka yaka yeşerip büyüyen bu aşkın beraberinde getirdiği engellerle boğuşurken hayatları baştan aşağı değişen iki insanın güneyin sıcağında geçen hikayesi.