Limon Çiçekleriii

Limon Çiçekleri 22. Bölüm

Lale kız kardeşi gibi gördüğü Melis'in ciddi ciddi nişanlandığını ancak idrak edebilmiş gibiydi. Onu o tekneden yanında Selçuk'la inerken görünce birden Melis'le yaşadığı pek çok anı hafızasının derinliklerinden çıkarak gözlerinin önüne gelmişti. Melis evlendikten sonra arkadaşlıklarının da ister istemez değişeceğini düşündükçe iyice duygulanmış ve sonunda gözleri dolmuştu. Tam o sırada Batu'yla göz göze geldiğinde ise Melis'le ilgili her şey aklından çıkıp gidiverdi. Batu'nun Cemal'in biraz önce söyledikleri yüzünden ne kadar sinirlendiğini anlamıştı ve bir an masadan kalkıp gidecek diye de çok korkmuştu, o yüzden şimdi sakinleştiğini görmek rahatlattı onu.

Melis ve Selçuk yüzüklerin takılacağı platforma doğru yürürken, ikisinin eski fotoğraflarından hazırlanan slide gösterisi barkovizyondan gösterilmeye başlamıştı. Batu, dört-beş yaşlarındaki Melis'in Lale, Derya ve Seymur'la Arsuz Otel'in plajında denize girerken çekilen resimlerini görünce gülümseyerek Lale'ye baktı. Küçük pembe mayosu, kollukları ve yüzündeki afacan ifadeyle Lena'nın aynısıydı. Daha sonra Melis, Lale ve Derya'nın okul formalarıyla çekilmiş başka bir fotoğrafına gelmişti sıra. Biraz sonraysa üçünün Seymur ve Cemal'le beraber lise mezuniyetlerinde çekilmiş kepli bir fotoğrafları büyük perdede görününce Batu öfkeyle içini çekti yine. O fotoğrafın çekildiği sırada Lale'nin Cemal'le beraber olduğunu bilmek sinirlerini oynatıyordu. Son olarak sıra Melis'in Lale ve Derya'yla beraber Londra'da Big Ben'in önünde çekildikleri yeni bir fotoğrafa gelmişti. Batu yavaşça Lale'nin kulağına eğildi.

"Bunu ne zaman çektirdiniz?"

Lale yüzünü aydınlatan ışıl ışıl bir gülümsemeyle ona baktı. "Geçen yılbaşında. Derya'yı görmeye Londra'ya gitmiştik." Selçuk'un küçüklük fotoğrafları gösterilmeye başlayınca bakışlarını tekrar o tarafa çevirdi. Çocuk yaşlardaki Selçuk'un Batu ve Turgut'la beraber Adana'da Baraj Gölü'nde yüzerken çekilmiş bir fotoğraflarını görünce gülmeye başladı. Sonra üçünün yan yana sünnet yatağında çekilmiş fotoğrafını görünce Batu'ya döndü. "Siz üçünüz birlikte mi sünnet oldunuz? Ne güzel." dedi şaşkınlıkla gülerek.

Batu yüzünde acı bir ifadeyle o günleri hatırlamışçasına "Yaa sorma..."  deyince tekrar güldü Lale. Daha sonra yine üçünün lise mezuniyetinde ve başka yerlerde çekilmiş bir-iki resimleri gösterilmiş, Selçuk'un ailesiyle beraber çektirdiği birkaç resimden sonra slide gösterisi sona ermişti.

Melis'in büyük amcası kısa bir konuşma yaptıktan sonra Merve'nin tuttuğu tepsiden yüzükleri alarak parmaklarına geçirmiş ve kurdeleyi kesmişti. Arsuz Otel'in bahçesi alkışlarla inlerken Melis ve Selçuk ilk danslarını yapmaya başlamışlardı.
Turgut "Resmen nişanlandılar inanamıyorum ya." diyordu onları izlerken.

"Bugün bir ara bu an hiç gelmeyecek diye düşünmeye başlamıştım. Sonunda nişanlandılar, biz de kurtulduk. Değil mi Lale? Melis artık eski haline döner herhalde." dedi Derya.

Lale gülerek "Valla bilmiyorum göreceğiz artık." diyordu ki Başak'ın Batu'ya bir şeyler söylediğini görünce gülmesi bıçak gibi kesildi.

"Ya sizin sünnet resimlerini görünce birden kötü oldum ya." diyordu Başak. "Zaman ne çabuk geçti değil mi? O kadar iyi hatırlıyorum ki üçünüzün sünnet düğününe geldiğimiz o günü..."

Onun direkt Batu'ya bakarak konuşması Lale'nin gözünden kaçmamıştı. Göz ucuyla Batu'ya baktı.

"Ya evet... Baya olaylı bir sünnet düğünü olmuştu." demişti Batu sadece ama bu bile Lale'yi sinir etmek için yeterliydi. Çatalını hırsla tabağındaki zeytinyağlı sarmaya saplayıp ağzına götürdü. Başak'ın Batu'yu dinlerken dirseklerini masaya koyup ellerini birleştirerek öne eğilmesi ve göğüslerini masadaki herkesin gözüne sokması karşısında iyice tepesi atmıştı. Batu'nun gözlerini kaçırarak başını öne eğdiğini ve bakışlarını tabağına diktiğini görünce buna hem memnun olmuş hem de Başak'ın bu hareketini fark ettiği için içten içe kızmıştı ona.